İtalya'da bir süredir Avrupa Birliğinin (AB) tarım politikalarını, artan maliyetleri ve sektördeki desteklerin kesilmesini protesto eden çiftçilerin temsilcileri, 4 traktörle başkent Roma caddelerinde sembolik protesto geçişi yaptı.

Ülkenin kuzeyinden güneyine son birkaç haftadır protestolarını sürdüren İtalyan çiftçiler, bugün itibarıyla protestolarını başkent Roma'ya taşıdı.

Roma'nın kuzeyinde hafta başında traktörleriyle kamp kuran ve kent merkezinde gösteri yapmak için yetkililerle görüşen çiftçilerin temsilcileri, Roma Valiliği ve emniyet yetkilileriyle anlaşarak bu sabah başkente 4 traktörle giriş yaptı.

Çiftçiler, traktörleriyle Roma'nın merkez tren garı Termini ve tarihi amfi tiyatro Kolezyum'um önünden geçerek, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) de bulunduğu Circo Massimo alanına ulaştı.

Traktörlerin geçişi sırasında bazı Romalıların alkışlarla sembolik protestoya destek verdiği görüldü.

Burada, aralarında AA muhabirinin de olduğu gazetecilere açıklamalarda bulunan çiftçilerin temsilcisi Salvatore Fais, bu akşam Roma'nın çevre yolunda traktörleriyle bir konvoy yapmak için çalıştıkları bilgisini verdi.

Fais, Tarım Bakanı Francesco Lollobrigida ile resmi görüşme yapma beklentilerini dile getirerek, "Bekliyoruz. Bakalım önümüzdeki birkaç gün içinde ne sonuç çıkacak. Bu sembolik bir protesto. Çünkü daha önce de söylediğimiz gibi; biz vandal olmadığımız için Romalılara saygı duymak istedik. Gösterimiz, tamamen barışçıldı. Başka grupların araya karışmasından, siyasi ya da başka amaçları olan grupların müdahalesinden kaçınmak için bu şekilde yaptık. Herhangi bir bayrak olmadan birlik içinde bir sinyal verdiğimiz için mutluyuz." diye konuştu.

Fais, istedikleri sonucu elde edene kadar başkentten ayrılmayacaklarını vurgulayarak, "Masayı kabul ediyoruz. Vaatleri değil ama resmi yanıtları kabul edeceğiz. Bunlar olmazsa hiçbir yere gitmiyoruz. Hükümetle görüşmeyi, sözler değil, gerçek yanıtlar bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Bu arada, çiftçilerin akşam saatlerinde Roma çevre yolunda bir konvoy yapması bekleniyor.

Diğer taraftan, kuzeydeki bir grup çiftçi de ülkenin en eski müzik festivali olan Sanremo Müzik Festivali'nde sahneye çıkarak seslerini duyurmak istiyor. Çiftçilerin Sanremo’ya giderek, festival yönetimiyle görüşmeleri de sürüyor.

Öte yandan, İtalyan basınında yer alan haberlerde de başbakanlıkta çiftçilerin temsilcileri ile Başbakan Giorgia Meloni ve Tarım Bakanı Lollobrigida arasında bir görüşmenin yapıldığı belirtildi.

Başbakan Meloni, 7 Şubat'taki bir etkinlikte, çiftçilerin protestosuna ilişkin yaptığı açıklamada, hükümet olarak AB'den İtalya'ya Kovid-19 salgını sonrasında ekonomide toparlanma için ayrılan fonun kullanımında tarıma daha fazla kaynak ayrılması için AB ile müzakere ettiğini, böylece protestolardan çok daha önce çiftçilerin yararına adım attıklarını söylemişti.

Meloni, 1 Şubat'taki AB Liderler Zirvesi'nin ardından Brüksel'de yaptığı açıklamada da AB'nin tarım politikalarında hatalar yaptığını ve bunların değişmesi gerektiğini ifade etmişti.

- Avrupa'da çiftçiler eylemde

Başta Almanya, Fransa, İspanya, Hollanda, Belçika, Polonya, İtalya ve Macaristan olmak üzere pek çok AB ülkesinde çiftçiler son dönemde uygulanan tarım politikalarına tepki gösteriyor.

Çiftçilerin eleştirdiği konular arasında AB'nin tarım politikaları, doğa restorasyon hedefleri, destek ödemelerindeki kesintiler, Rusya-Ukrayna Savaşı sonucunda ortaya çıkan yüksek enerji, yakıt ve gübre maliyetleri, Ukrayna'dan gelen ucuz tahıl ürünleri ve su tasarruf tedbirleri yer alıyor.

Avrupa'nın dört bir yanındaki çiftçiler geçen yıldan beri akaryakıt fiyatları, vergilerdeki artış ve destek ödemelerinin yetersizliğini gerekçe göstererek kamu kurumları ve çeşitli kuruluşların önüne çamur veya gübre dökerek ya da yolları kapatarak protestolar düzenliyor.

Avrupalı çiftçiler, AB'nin, "Yeşil Mutabakat kapsamında karbon gübre ve pestisit kullanımına ilişkin katı kurallar getirerek tarımsal üretimi zorlaştırdığı" eleştirisinde bulunuyor.

Polonya ve Romanya'da ucuz Ukrayna tahılının ithalatının yasaklanması talebi öne çıkarken, Fransa'da artan yakıt fiyatları, İtalya'da ise AB'nin "Yeşil Mutabakat" programı ve artan maliyetler tepkilerin odak noktasını oluşturuyor.