GÜNDEM

Eda Apartmanı'nın enkazı kaldırılıyor: Çıkarılamayan 2 kişi var

Abone Ol

Deprem bölgesinde başlayan enkaz kaldırma çalışmalarına vatandaşlar tepkili. İskenderun’da Eda Apartmanı’nın enkazının kaldırılacağını öğrenen bölge sakinleri, CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’i aradı. Olay yerine giden Şahin, binada oturan hiçbir yurttaşa haber verilmediğini ve altında 2 kişinin olduğu düşünülen binanın bir bölümünde enkaz kaldırma çalışmalarının başladığını gördü. Şahin, yurttaşların enkazdan çıkan eşyalarını ise tek tek eliyle koruma altına aldı. Apartman sakinleri ise ekiplerin enkazın köşesine koydukları eşyalar arasına kendilerine ait olanları aradı.

Binada oturan Mesut Fındık, enkazda bulunamayan 2 kişinin olduğu yönünde bilgi olduğunu ancak enkaz kaldırma çalışmasının başladığını kaydederek, “İnsanların özel eşyası var. Televizyonlarda bas bas bağırdılar. Hatay Valiliği’nden açıklama yapılmadan kesinlikle molozlar kaldırılmayacak diye. Ama şu an görüyoruz ki burada benden başka hiçbir apartman sakini yok. Bir apartman görevlisinin oğlu var. O da tesadüf eseri gördük. Apartmanın molozları kaldırılıyor” diye konuştu.

“Cenazemizi alalım da gömelim”

Bulunamayan 2 kişi için AFAD ekiplerinin enkaza geldiğini aktaran Fındık, valiliği aradıklarında İskenderun’da enkazı kaldırılacak hiçbir adresin belirtilmediğini söyledi. Apartman sakinlerine enkaz kaldırma çalışmalarıyla ilgili bilgi verilmediğini belirten Fındık, “Kasaları, altınları, belki bekleyen son umutları. Şu an çıkarılamayan 2 tane can. Onların bekleyen yakınları. Cenazemizi alalım da gömelim yani, olay buraya kadar geldi” dedi.

“Eşim görünür olmasına rağmen yardım gelmediği için çıkarılamadı”

Enkazdan 5 aylık bebeği ile kendi imkanıyla çıkan Canan Aykan ise yıkılan binada eşinin yaşadığını ve vücudunun bir bölümünün görünmesine rağmen kurtarılamadığını aktararak, eşinin son fotoğrafını gösterdi. Aykan, “Bakın görünür olmasına rağmen hiçbir yardım gelmediği için maalesef çıkarılamadı. Görünür bir şekilde çıkarılamadı. Eda Apartmanı yedinci kattaydık biz, ilk gün çıktım ben. Aynı gün görünüyordu zaten ama kurtarılamadı” dedi.

Enkaz kaldırma çalışmaları sırasında da kendilerine haber verilmediğini aktaran Aykan, “Şans eseri öğrendik, zaten arada bir gelip kontrol ediyorduk. Şu anda da öyle tesadüf eseri öğrendik. Hiçbir şeye ulaşamadım, sadece bir albümü buldum. Onun dışında başka hiçbir şeye ulaşamadım. Yakınlarımız olmasa zaten bir çadır bile yok. Konteyner de yok” diye konuştu.

"Hâlâ bulunamayan 2 canımız var"

CHP’li Şahin, komşularının binanın altında olduğunu söyleyerek, “Çantalarının hepsi burada ama fermuarları açık. İçindeki malzemeler yok. Hala düşmüş müdür diye arayan komşular var. Mesele şu, burada 2 tane bulunamayan 2 canımız var. Hala burada mı, yoksa çıkarılan başka bir cenaze ile mi karıştırıldı? Onun yerine başkası mı gitti? DNA incelemelerini filan almışlar onun üzerinden yürüyorlar ama burada eksik olan Nihat Amca ve eşi başkasının adına gittiyse, o zaman onlar burada. Eksik olan 2 kişi var, çıkarılmamış” dedi.

Şahin, insanların mülkiyet hakkının korunması gerektiğini belirterek, “Birçok insan içeride altınım, eşyam var diyor ama ne kadar titiz bir çalışma yapsanız da bunları kepçenin içinde görebilme, tek tek elleçleme olmayabilir… Mülkiyet hakkı en temel haktır. Burası afet bölgesi ilan edildi. Afet bölgesi ilan edilmesi sebebiyle tüm silsile ile gelen sorumlulukları toplarsak, müteahhitten belediyeye, belediyeden yapı denetim firmalarına, oradan Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na, oradan en tepeye kadar giden silsile var” diye konuştu.

“Yıllardır deprem vergisi ödüyorum”

Şahin, bundan sonrası için bir belirsizlik olduğunu, insanların yıkılan binalarının yerine yapılacak evleri sorduğunu kaydederek, “Ben deprem vergisi ödüyorum, yıllardır. Bir kişinin ödediği verginin yarısını bana verseler gibi soruları var. Bütün bunlara cevap bekliyorlar ve mülkiyet hakkı en temel hak. Milyonlarca liralık değerde binalar bunlar” dedi.

Şahin, asıl olan işin depreme dayanıklı konut yapmak olduğunu dile getirerek, “Bütün Hatay için bütüncül planlama şart. Dokusunu, kültürünü, ruhunu koruyarak bunları yapmak zorundayız. Acele etmemeliyiz, doğru işler yapmak zorundayız. Acele etmezken de insanların kafasındaki soru işaretlerini de ortadan kaldırmalıyız. Net, şeffaf ve açık önünü görebilmeli insanlar. Buna göre geri kalan hayatlarının adımlarını çizebilmeliler” dedi.