Filistin, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı'nda (ICJ) dava açtığını açıkladı.
Filistin Dışişleri Bakanının Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Kuruluşlardan Sorumlu Yardımcısı Ömer Avadallah, Güney Afrika'nın attığı adımı memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Güney Afrika ve Filistin'in, "1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne" taraf olduğunu hatırlatan Avadallah, şunları söyledi:
"Bu adımın önemi, İsrail'in işlediği soykırım suçunun, uluslararası sistemdeki en önemli mahkeme hükmünde olan ICJ önüne getirilmesi bakımından atılmış fiili bir adım olmasında yatıyor."
'İlk kez fiili bir adım atıldı'
Avadallah, "Bu sadece bir açıklama değil fiili bir adımdır. Pek çok Arap ve yabancı ülke İsrail'in savaş suçu işlediğini açıkladı ancak şu ana kadar, İsrail'in bu suçtan ötürü hesap vermesi ve cezalandırılması adına uluslararası sistem içinde adım atan ülke Güney Afrika oldu" dedi.
Güney Afrika'nın sözleşmenin "acil ihtiyati tedbir alınmasını öngören" maddesini aktif hale getirdiğini kaydeden Avadallah bunun, mahkemeden soruşturma bitmeden önce İsrail'in saldırılarının durması için hızlı bir adım atmasını istemesi anlamına geldiğini dile getirdi.
'Bu suça ortak olmayın'
Öte yandan, Filistin Dışişleri Bakanlığı yaptığı yazılı açıklamayla, Uluslararası Adalet Divanından, Güney Afrika'nın, "soykırım suçu işlenmesini engellemek için acil tedbir alınması" talebine ivedilikle yanıt vermesini istedi.
Bakanlık, mahkemeye, saldırıların durması yönünde karar alma ve bu suça ortak olan devletlerden bundan vazgeçmelerini isteme çağrısı yaptı.
ICJ'den dün yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yönelik "Soykırım Sözleşmesi" kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle Güney Afrika'nın başvuru yaptığı bildirilmişti.
Açıklamada, Güney Afrika'nın, "7 Ekim 2023'ten bu yana soykırımı önlemede başarısız olduğu ve soykırıma yönelik doğrudan ve aleni kışkırtmaları kovuşturmadığı" gerekçesiyle İsrail aleyhine tedbir kararına hükmedilmesini talep ettiği belirtilmişti.