İnsan hakları avukatları Brody ve Boyle, AA muhabirine, İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarının uluslararası adalet kurumlarındaki karşılığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 41 bin 909 Filistinli öldü, 97 bin 303 kişi yaralandı.

Eski Şili Devlet Başkanı Augusto Pinochet ve eski Çad Devlet Başkanı Hissene Habre'nin yargılanmasında görev alan ve "Diktatör Avcısı" olarak anılan Macar asıllı ünlü Amerikalı insan hakları avukatı Brody, UCM Başsavcısı'nın Binyamin Netanyahu için tutuklama kararı talep etmesiyle "modern tarihte ilk defa Batı'nın müttefikine karşı tutuklama emri talep edildiğini" ve bu emrin çıkarılmasının "büyük gelişme" olacağını aktardı.

Brody, "Bugüne kadar uluslararası ceza hukuku kurumları ya mağlup edilmiş düşmanları, güçsüz despotları ve isyancıları ya da (Rusya Devlet Başkanı) Vladimir Putin veya (eski Sırbistan Cumhurbaşkanı) Slobodan Miloseviç gibi Batı düşmanlarını hedef aldı." diye konuştu.

Uluslararası ceza hukukunun uygulanmasında "temel zayıflık" olduğunu dile getiren Brody, "UCM savcıları, dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir düzeyde, hiçbir devlet görevlisinin vahşetten mahkum edilmesini sağlayamadı çünkü bu insanlara ulaşamıyorlar, polis güçleri yok." dedi.

Brody, tutuklama emirlerinin İsrailli liderlerin "yakalanmasının ötesinde bir öneme sahip" olacağını aktararak, "Bu suçlar, tutuklama emri geçerli olduğu sürece zaman aşımına uğramayan suçlardır. 124 ülke yasal olarak bu tutuklama emirlerini yerine getirmek zorunda." diye konuştu.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının suç teşkil ettiğine dair uluslararası görüş birliğinin arttığını ifade eden Brody, "UCM yargıçları tarafından çıkarılacak tutuklama emri, İsrail'in yaptıklarının suç olduğu görüş birliğini destekler, güçlendirir ve pekiştirir." değerlendirmesinde bulundu.

Siyonist İsrail, Lübnan sınırına yakın 5 beldeyi "askeri bölge" ilan etti Siyonist İsrail, Lübnan sınırına yakın 5 beldeyi "askeri bölge" ilan etti

"UCM ve UAD'deki girişimler İsrail'in on yıllardır süregelen cezasızlığını bozdu"

Brody, İsrail'in soykırımcı saldırılarının Gazze halkının büyük acılar çekmesine neden olduğunu kaydederek saldırıları ayrıca, "İsrail hükümetini ve liderlerini işledikleri suçlardan sorumlu tutma çabalarında tarihi bir dönüm noktası" olarak değerlendirdi.

UCM ve Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'in soykırımına karşı başlatılan hukuki girişimlerin Tel Aviv'in on yıllardır süregelen cezasızlığını bozduğunu belirten Brody, UCM'nin "İsrail ve ABD gibi müttefikleri" tarafından baskı gördüğünü anlattı.

"İsrail Uluslararası Ceza Mahkemesi"

UAD'deki soykırım davalarında elde ettiği başarılarla bilinen ABD'li tecrübeli insan hakları avukatı Boyle ise UAD'nin İsrail'in soykırım davasında elinden geleni yaptığını ifade ederek, mahkemenin kararlarının uygulanması konusunda "Bu (kararların uygulanması), İsrail'in Gazze'de ve şimdi de katliamların yaşandığı Batı Şeria'da Filistinlilere karşı uyguladığı tüm zulümlere yeşil ışık yakan (Joe) Biden yönetiminin sorunudur." değerlendirmesinde bulundu.

Boyle, ABD'nin desteği sonucunda "İsrail'in savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işleyerek Lübnan'a saldırdığı" döneme gelindiğini söyledi.

Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın Genel Kurul'a gerekli gördüğü yardımcı organları oluşturabilmesi için yetki veren 22'nci maddesine değinen Boyle, bu maddeye uygun olarak "İsrail Uluslararası Ceza Mahkemesi" oluşturulabileceğini dile getirdi.

Boyle, bu mahkemenin Bosna'daki soykırımdan sorumlu olanları cezalandıran Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) gibi çalışacağını aktararak sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Bu hemen yapılırsa siyonistleri Lübnan'a daha fazla girmekten ve Filistinlilere karşı daha fazla soykırım yapmaktan caydırabilir. Ayrıca, siyonistlerin Filistin, Lübnan, Litani Nehri ve Golan Tepeleri'ne kadar olan tüm manda toprakları üzerinde daha büyük bir İsrail planını durdurmada etkili olabilir."