2015 yılında Epstein'e yönelik suçlamaları içeren davanın kayıtları üzerindeki gizlilik geçtiğimiz hafta çarşamba günü kaldırıldı. Mahkemenin bu kararının ardından dosyada yüzlerce ismin yer aldığı anlaşıldı. Mahkemenin gizlilik kaldırdığı isimlerin suçlu ya da suçlu olmadığı bilinmiyor.
ABD Bölge Hakimi Loretta A. Preska, Aralık ayında verdiği kararda, kayıtların içindeki bilgilerin çoğunun zaten kamuya açık olması nedeniyle kayıtların yayınlanmasını emrettiğini söyledi. Diğer davalarda bazı kayıtlar kısmen veya tamamen açıklandı.
Dosyalarda, 2008 yılının Ocak ve Mayıs ayları arasında meydana gelen cinsel istismar, fiziksel saldırı, sakatlama ve seks ve işçi kaçakçılığını ayrıntılarıyla anlatıyor.
Dosyalardaki isimlerin açıklanmasının ardından B.K. isimli bir Türk kadının da, Epstein'in kurbanları arasında bulunduğu anlaşıldı. B.K.'nın Epstein'in tecavüz ettiği kadınlar arasında yer alan ve skandal ilk duyulduğunda, kimliğinin gizlenmesi için adı doysada anonim bir isim olan "Jane Doe" isimli Türk kadın olduğu tahmin ediliyordu.
Dosyalardaki gizlilik kararının kaldırılmasınan ardından Epstein'in uçağına binen isimler de ortaya çıktı ve bu kayıtlardan B.K.'nın eski Türkiye güzeli Banu K. olduğu anlaşıldı. 1990'lı yıllarda Türkiye güzeli seçilen Türk kadının Epstein tarafından uzun süre şiddete ve tecavüze maruz bırakıldığı anlaşılmıştı.
O dönemde yapılan haberlerde adı Jane Doe olarak yazılan Türk kadının 2001 yılında Türkiye'den Florida eyaletine geldiği yazılmıştı. Haberlere göre, Türk kadın olayı yaşadığı yıllarda 26 yaşındaydı. Şu an bir emlak komisyoncusu olduğu belirtilen kadın Epstein çiftiyle bir mangal partisinde tanıştı. Kadın yaşadığı olayı anlatırken, 2006-2007'de patronunun evinde Epstein'in kız arkadaşı Maxwell ile tanıştığını belirtti ve"Saçlarını kesmek için eve gittiğimde Epstein çıplaktı. Maxwell'in de bulunduğu ortamda bana tecavüz etti" dedi.
O dönemde çıkan haberlere göre Türk kadın, Epstein'ın evine geldi ve onu çıplak halde buldu. Davada Maxwell'in yardımıyla bu kadının "vahşice tecavüze uğradığı" belirtiliyor. Saldırının sonunda Epstein, kadını 200 doları kabul etmeye zorladı. Epstein kadını timsahların bulunduğu büyük bir su birikintisinin yanına götürdü ve timsahlara atmakla tehdit etti.
Haberlerde bu durum şöyle anlatıldı:
“Epstein daha sonra davacıyı su birikintisine götürdü ve ona, geçmişte diğer kızların başına geldiği gibi, kendisinin de bu su birikintisine düşeceğini ve ne olduğunu açıklayacak olursa timsahlar tarafından yutulacağını açık ve ayrıntılı bir şekilde anlattı."
Türk kadın polisi arayacağını söyledi ancak bunun yerine Maxwell polisi kendisinin aradığını iddia etti. Kısa bir süre sonra polis olduklarını iddia eden iki kişi geldi ve kadını fuhuş suçundan tutuklamakla tehdit etti. Ayrıca kadını sınır dışı etmekle ve 8 yaşındaki oğlunu da götürmekle tehdit ettiler. Kadın daha sonra Maxwell ve Epstein'ın zorlamasıyla oğlunu yanına aldı ve Napoli'deki bir otele gitti. Epstein'in burada kadına çocuğunun da bulunduğu ortamlarda tecavüz etmek gibi sapıklıklar yaptığı da haberlere konu olmuştu.
Çocuk kaçakçılığına mı karıştı?
Dosyadaki bilgilerden ve çıkan haberlerden Banu K.'nın daha sonra emlakçı olarak sistem içinde yer almaya başladığı da görülüyor.
Epstein’in Fransız ortağı Jan Luc Brunel ile Türkiye’ye daha önce gelip gittiği biliniyor. Epstein'un pilotunun ifadesine dayandırılan ifadelerde " Brunel’in Türkiye’den kız çocuklarını getirdiğinde yanında Banu K.'da vardı" denildi. Pilotun 2010 yılında alınan ifadelerinden yola çıkılarak yapılan haberlerde, "Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde oteller ile anlaşarak çocuk oyuncu ve dizi oyuncusu bulma kılıfı altında otellerde seçme yaptırarak kayıtlara göre en az 4 çocuğun Epstein şebekesine getirilmesinde katkısı olduğu biliniyor fakat bu sayının daha fazla olduğu düşünülüyor." denilmişti. İngiliz gazetesi The Sun'ın 15 Ağustos 2021 haberde Banu isimli bir kadınından sözedildi ve Banu K.'nın, Epstein ile yakın arkadaş olan ve adaya giden diğer isimlerden Prens Andrew'un yatırımcısı olduğu da öne sürüldü.
Epstein'in uçağına binen ikinci Türk ise T. Fırat. Fırat, lüks bir otelin çalışanı olarak biliniyor ve Epstein'in uçağına büyük olasılıkla iş amaçlı bindiği tahmin ediliyor. Epstein'in kirli işlerine aracılık eden pilotu, yolcular hakkında bilgi vermekten kaçındığı için yolcuların fedofili, fuhuş ve tecavüz çarkı için uçağa binip binmediği anlaşılamadı.
"Özür dilerim Arthur"
Sosyal medyada konuyla ilgili çıkan bir iddia Türkiye’de bir anda gündemin üst sıralarına yerleşti.
Sosyal medyada paylaşılan bir videoda depremde kaçırılan Türk olduğu ve istismardan sonra "Özür dilerim Arthur" dediği iddia edilmişti.
Bu konuyla ilgili Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) açıklama yaptı. Çocuğun Türk olmadığı, Brezilya'da yaşadığı ve babası tarafından işkence gördüğü ifade edildi. Öte yandan konunun 2021’de haber olduğu belirtildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan görüntülerle ilgili, "İşkence gören Türk çocuk, 'özür dilerim Arthur' diyor" iddiası doğru değildir. İddiaya konu görüntülerin, Ocak 2021'de Brezilya basınında yer aldığı tespit edilmiştir. Brezilya basınına yansıyan görüntüler incelendiğinde çocuğun Türkçe değil, Portekizce konuştuğu belirlenmiştir. Haberlerde, Mato Grosso do Sul eyaletinde bir babanın çocuğuna işkence uyguladığı ve tutuklanmasının talep edildiği belirtilmektedir."
Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan görüntülerle ilgili, “İşkence gören Türk çocuk, ‘özür dilerim Arthur’ diyor” iddiası doğru değildir.
— Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (@dmmiletisim) January 10, 2024
İddiaya konu görüntülerin, Ocak 2021'de Brezilya basınında yer aldığı tespit edilmiştir.
Brezilya basınına yansıyan görüntüler… pic.twitter.com/hfnu2igFdz