Hamas'tan yapılan açıklamada, Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki konuşma kınanarak, "Savaş suçlusu Netanyahu, küresel kamuoyunu küçümsemeye devam ediyor ve Gazze Şeridi'ndeki savunmasız sivillere karşı yürüttüğü imha kampanyasını haklı çıkarmak için dayandığı yalanları ve uluslararası basında çıkan haberlere ve araştırmalara, hatta İsrail iç soruşturmalarına göre 7 Ekim'de yaşananlarla ilgili asılsız olduğu kanıtlanan iddiaları tekrarlıyor." denildi.
"AÇIK YALAN POLİTİKASININ DEVAMI"
Konuşmasında "bölge halklarına yönelik saldırıyı genişletmeye devam etme konusundaki ısrarını vurgulayan" Netanyahu'nun, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik açık bir tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Netanyahu'nun yardımların Gazze'ye girmesine izin verdiği yönündeki iddialarının "açık yalan politikasının devamı" olarak nitelendirildiği açıklamada, "İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki sivillere karşı işlediği aç bırakma suçunun uluslararası raporlarla kanıtlandığı ve belgelendiği" kaydedildi.
Açıklamada, Netanyahu'nun kürsüye çıkmasının hemen ardından dünyanın birçok ülkesinden delegasyonun BM toplantı salonundan çekilmesinden övgüyle söz edildi.
NETANYAHU'YA VETO
İsrail Başbakanı Netanyahu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşmak için kürsüye çıkarken çok sayıda ülkenin temsilcisi Genel Kurul salonunu terk etti, bazı ülkelerin delegasyonlarıysa oturuma hiç katılmadı.
Netanyahu'nun konuşması sırasında gösterdiği haritalardan birinde Filistin toprağı Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin tamamının "İsrail" olarak gösterildiği dikkati çekmişti.
İsrail ordusunun yaklaşık bir yıl önce AA'ya yaptığı açıklamayla yalanladığı "Hamas 7 Ekim'de bebekleri yaktı" yalanını tekrarlayan Netanyahu, Tel Aviv yönetiminin öldürdüğü kadın, çocuk ve yaşlılara hiç değinmeden Gazze ve Lübnan'da "kendilerini savunduklarını" öne sürmüştü.
Netanyahu, Gazze Şeridi'nde 1 yıla yakın süredir devam eden saldırılarında 16 bin 500'den fazla çocuk 11 binden fazla kadının can vermesine rağmen, "dünyada hiçbir ordunun dikkat etmediği kadar sivil kayıpları önlemek için çabaladıklarını" iddia etmişti.
Yaklaşık 34 dakika süren konuşmasında çoğunlukla İran'a yüklenen, Gazze ve Lübnan'daki saldırılarını savunan Netanyahu, 7 Ekim 2023'ten itibaren 7 cephede İran'ın vekilleri ile savaştıklarını ileri sürmüştü.
"İran’a bir mesajım var; bizi vurursanız biz de sizi vururuz. Orta Doğu’da erişemeyeceğimiz bir yer yok." sözleriyle Tahran'ı tehdit eden Netanyahu, dünya ülkelerinin İran'ın nükleer programına karşı mücadelede İsrail'in yanında yer alması gerektiğini söyleyerek, İran'ın nükleer silaha sahip olmaması için İsrail'in elinden geleni yapacağını ifade etmişti.
İsrail'in Lübnan'daki saldırılarına devam edeceği mesajını veren Netanyahu, Gazze'deki söylemine benzer biçimde "Hizbullah'ın roketlerini hastanelere, okullara, evlere sakladığını" savunarak, buraların hedef alınabileceğini ima etmişti.
Netanyahu, Hizbullah'ın füze kapasitesini büyük oranda yok ettiklerini "tüm hedefleri gerçekleşene kadar Hizbullah'ı geriletmeye devam edeceklerini" söylemişti.
