Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Dairesi Genel Müdürü Zane Dangor, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açılan "soykırım" davasında açıklanan ihtiyati tedbir kararını alınması sonrasında önemli konuda karar alındığını açıkladı.
Anadolu Ajansı'ndan Selman Aksünger'in haberine göre Dangor, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin UAD'de, Siyonist İsrail'in Gazze'de Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle açtığı davada hükmedilen ihtiyati tedbir kararı sonrasında İsrail'in "75 yıldır süregelen kurumsal cezasızlık anlayışına son verdiğini" söylendi.
Kararın hem dünya hem de Güney Afrika için "tarihi" olduğunu vurgulayan Dangor, "İsrail'in 75 yıldır sahip olduğu kurumsal cezasızlık olarak adlandırdığımız anlayışa mahkeme bugün bir son verdi." dedi.
Divan'ın "soykırım eylemlerini önlemeye" yönelik karar aldığını hatırlatan Dangor, davanın esas kısmında Güney Afrika'nın bu argüman üzerine odaklanacağını kaydetti.
Diğer ülkelere çağrı yaptı
Diğer ülkelerin de davaya destek vermesini umduğunu belirten Dangor, "Bence bugün en önemli şey yargıçların mahkemede daha önce söylediğimiz bazı argümanları tekrarlaması, aynı zamanda başvurumuzda olmayan bazı başka argümanlar da sunmasıydı. Dolayısıyla, esasa ilişkin konularda da başarılı olacağımız konusunda oldukça umutluyuz." ifadelerini kullandı.
Davanın açılmasından bu yana Gazze'de yüzlerce sivilin öldürüldüğüne değinen Dangor, verilen kararın ardından saldırıların durması için "daha görünür ve anlamlı çaba gösterileceğine" ilişkin temennisini paylaştı.
Dangor, "İsrail'in bazı güçlü müttefikleri var ve bunların birçoğu insan haklarına gerçekten saygılı ve uluslararası hukuk düzenine saygı duyduğunu iddia ediyor. İsrail'in hukuka saygı duymasını sağlayacaklardır." diye konuştu.
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail'i Gazze'de soykırım işlemekle suçlayarak açtığı davada talep edilen ihtiyati tedbirler büyük farkla kabul edilirken İsrail'e kayıtsız şartsız destek veren tek yargıç, Ugandalı Julia Sebutinde oldu.
Divan'ın İsrail aleyhinde aldığı ihtiyati tedbir kararlarının ikisinde, İsrail hükümeti tarafından sadece bu dava için mahkemeye atanan İsrailli hakim, ülkesi aleyhinde oy kullandı.
İsrail hükümeti tarafından bu dava için mahkemeye ad-hoc hakim olarak atanan eski İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Aharon Barak, üçüncü ihtiyati tedbir kararı olan "İsrail devletinin Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere soykırım uygulanmasının doğrudan ve aleni olarak tahrik edilmesinin cezalandırması ve önlemesi için tüm tedbirleri alması" konusunda çoğunlukla birlikte hareket ederek lehte oy kullanırken bu tedbire itiraz eden tek üye Ugandalı Sebutinde oldu.
Barak ayrıca İsrail devletinin Gazze'ye acil ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani yardımların sağlanması konusunda derhal etkili önlemler alması kararına da destek verirken bu ihtiyati tedbire tek itiraz Ugandalı Sebutinde'den geldi. Böylece söz konusu 2 ihtiyati tedbir kararı 1'e karşı 16 oyla kabul edildi.
Mahkemenin büyük oy farkıyla karar verdiği diğer ihtiyati tedbirler olan İsrail'in Gazze'de soykırım işlenmesini önlemek için elinden gelen tüm önlemleri alması, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle alması, Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler alması ve bir ay içinde, alınan tüm tedbirler hakkında Mahkeme'ye bir rapor sunması konusunda Ugandalı Julia Sebutinde ve İsrailli Aharon Barak birlikte hareket ederek aleyhte oy kullanırken diğer tüm üyelerin lehte oy kullanmasıyla kararlar 2'ye karşı 15'le alındı.