Göztepe – Sakaryaspor karşılaşması ile heyecan dolu bir Trendyol 1. Lig izleyeceğimizi bir kez daha müşahede ettik. Gerek takımların ortaya koyduğu mücadele gerek taraftarı olan kulüplerin farklı faktörleri gerekse oyunu yönetenler ya da yöenetemeyenlerle…
Maçın adamı hiç şüphesiz Sakaryaspor kalecisi Cihan Topaloğlu. Kaleci Cihan geçtiğimiz yılda takımının en önemli faktörü idi, görünen o ki bu yılda yine öyle bir misyona sahip olacak. Ancak yeni sezonun futbol topunun gerek farklı kavisler alması gerekse kaleci Cihan’ın da oyuna renk katma hevesini de unutmamalı.
Bugünkü karşılaşmanın hak edeni kim diye bir soru yöneltilse tıpkı maçın adamının net ortaya çıktığı gibi burada da o takımın Göztepe olduğunu söylemek çok net. Ancak burada görülmesi gereken bazı değerler ve kaybedilmemesi gereken bazı hususlar var. O da şöyle ki Sakaryaspor geçtiğimiz yıldan kadrosunu kısmen koruyarak ve güçlendirerek bu yıl karşımıza çıkıyor. Ama bundan daha önemlisi de çok tecrübeli bir teknik sorumlu ile sezon başından çalışarak bu sezona başlıyorlar.
Karşılaşmada Göztepe’nin üstün ama buna rağmen Sakaryaspor’un kazanmasının temel sebebi ligi bilen bir teknik adamın, elindeki kadro ile sezona nasıl başlayıp ilk karşılaşmayı nasıl atlatacağını iyi biliyor olmasından geçiyor. Ki git gelin epey yaşandığı bir karşılaşmada skorun yüksek olmaması şaşırtıcı olsa da hocaların kararları takımların yol haritasını keskinleştiriyor.
Bugün Göztepe kadrosunun Sakaryaspor’a nazaran daha etkin ve güçlü olduğunu söylemek mümkündü. Lakin skoru eline alamaması ya da oyun gücünü rakibe kabul ettirmesi bunun için bir sebep olabilir. O da skoru elinde bulunduran Sakaryaspor’un topun gerisine geçip rakibi kendi sahasında karşılama tercihi bize mecburi ve şartlı bir otun anlayışı sunmuşta olabilir.
Güzide iki kulübün sayısızca taraftarının eşlik etmesi gereken bir karşılaşmayı başka bir yerde az sayıda seyircinin katılması ile seyretmekte bugünün olumsuzlukları için sayılması gereken birinci faktör olarak kenara yazılmalı. Evet artık takımların desteklenmesi, seyircinin seyir zevkine dahil olması unutulma noktasına geldi, doğru ancak buna alışmamak adına bir kenara not tutmak oldukça faydalıdır.
Heyecanı yüksek bir mücadelede zaman zaman dikkat çeken unsurlardan birisi de ortaya konan mücadelenin seyirciler tarafından da alkışlanması idi. Yani çok net anlaşılması gereken bir durum var ortada. Siz oyuna döner, oyun odaklı mücadele eder, mücadele gücünü sadece kazanmaya yönledirir, kazanma hırsını emeğinize dahil ederseniz bu sizi takip eden insanlar tarafından takdir görür. Bu taraftarınız olsa da böyle rakibiniz olsa da böyle.
Karşılaşmanın hakem ekibi ile ilgilide bir not düşmekte fayda var. Abdullah Buğra Taşkınsoy karşılaşmanın birinci hakemi, VAR da Emre Malok var AVAR da ise Mustafa Öğretmenoğlu bulunuyordu. Hocalarıma saygı duyuyorum ancak bazı kararları bugün kendi içimde çok sorguladım. Oyun kültürüne, mücadelenin ritmine katkı sağlamak önemlidir. Bu yeri geldiği zaman çalınan düdükle yeri geldiğinde de çalınmayan düdükle. Merak ettiğim husus şu ki kimsenin niyetinin bilemeyiz ancak rakibine tekme sallayanın sarı kart gördüğü yerde ortadaki topa birlikte giren aynı takımın oyuncusunu bu kez kırmızı kartla sahadan atmak ne kadar mantıklı olabilir.
Yani gerçekten anlamıyorum. Belki kurallar değişiyor, bize başka şeyler söylüyorlar biz de onu yapıyoruz diyebilirsiniz. Ancak aynı gün aynı sahada aynı insanların, rakibine tekme sallayanı görmezden gelmesini anlatmasın. İyi insanlar olabilirsiniz ancak bu sizin iyi niyetle görevinizi tamamladığını göstermiyor. Bugün pahalı atlatmış olabilirsiniz ancak yarın oyunu tutamadığını yerde başka bir atmosferde güzel şeyler olmaz. Saygılarımla.
MEHMET ALİ KAYACI