Güney Kıbrıs Rum kesimi, hava savunmasını İsrail üretimleriyle güçlendiriyor.

Güney Kıbrıs'ta yayın yapan Sigma televizyonu, İsrail yapımı Demir Kubbe hava savunma sisteminin, Rum kesiminde konuşlandırılmaya başlandığını duyurdu.

Haberde Demir Kubbe'nin ilk bataryasının Rum kesimine ulaştığı belirtildi.

Rum Milli Muhafız Ordusu’na teslim edilen bataryanın operasyonel duruma getirildiği öne sürüldü.

Güney Kıbrıs’ın “yeni hava savunma şemsiyesini” oluşturacak sistemin diğer parçalarının da yakında Rum ordusunun elinde olması bekleniyor.

Almanya'daki saldırıda 2 Türk vatandaşı yaralandı Almanya'daki saldırıda 2 Türk vatandaşı yaralandı

Haberde  gelecekteki hedefin, insansız hava araçlarını engelleme kabiliyetini güçlendirecek başka sistemlerin de buna eklenmesi olduğu ifade edildi.

Aktarılana göre Rum yönetiminin hava savunma sistemi, Yunanistan’ın da yine İsrail’den satın alacağı Demir Kubbe sistemine entegre edilecek.

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, yaklaşık bir ay önce Yunan Meclisi’nde hava savunma şemsiyesinin sunumunu yapmıştı.  Dendias Demir Kubbe hava savunma sisteminin yaklaşık iki buçuk-üç yıl içinde tamamlanacağını ve "Kıbrıs’tan Girit’e ve bütün Ege’ye kadar tek bir şemsiye oluşturulacağını" söylemişti.

Rum yönetiminin 2 milyar Euro'ya İsrail'den demir kubbe hava savunma sistemi alma kararı iki yıl öncesine dayanıyor.

Sistemin ilk teslimatının gerçekleşmesi askeri dengeler itibariyle önemli bir adım olarak niteleniyor.

Rum yönetiminin kararında Rusya'ya yönelik yaptırımlar nedeniyle engellenen eski Rus yapımı TOR ve BUK füze sistemlerini değiştirme zorunluluğu olduğu iddia ediliyor.

Adada gelirime neden olabilecek gelişmeye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden tepki geldi.

İktidardaki Ulusal Birlik Partisi'nin genel sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin önce NATO üyeliği için faaliyette bulunması ardından da İsrail hava savunma sistemi Demir Kubbe’yi envanterine dahil ederek Kıbrıs’taki niyetini açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

Hasipoğlu, Rumların silahlanma faaliyetlerini "KKTC'nin yanında olan Türkiye’nin bölgesel gücü karşısında beyhude çabalar" olarak nitelendirdi.