Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin'in Ali İlhsan Karahasanoğlu'na verdiği cevapta şu ifadelere yer verdi:
Yeni Akit Gazetesi yazarı Ali İhsan K. köşe yazısının tamamını meclis konuşmama ayırmış.
Cevabımdır;?
Ali İhsan Bey; sizi Sn. Davutoğlu’nu misafir ettiğinizde yaptığınız nezaketsiz programdan dolayı çok iyi tanıyoruz. Onun için üslubunuza takılmadan çarpıttığınız Anayasa konusuna bir açıklık getirelim.
Öncelikle konu sizin için sadece Can Atalay meselesi, yani ideolojik bir saplantı. Benim için ise sadece Türkiye’nin hukuk devleti olması meselesidir.
Aslında çok açık olan ve Türkiye’nin önemli Anayasa hukukçularının da benim gibi düşündüğü bir konudan bahsediyoruz.
Sizin gibi Yargıtay'ın kararının daha üst derecede önem taşıdığını iddia edenler şöyle hukuki olmayan bir gerekçe ortaya koyuyorlar; "Anayasa Mahkemesi, Yargıtay'ın üzerinde bir süper temyiz makamı değildir." Hiçbirimiz bunu iddia etmiyoruz. Ama Anayasamız 2010 yılında yapılan değişiklik ile çok açık olarak 148. maddesinde diyor ki; "Anayasada yer alan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile garanti edilen herhangi bir hakkı kamu gücü tarafından ihlal edilenler Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını kullanır." Kamu gücü kim? Yasama, yürütme ve yargı organı, idari makamlar… Bunlardan biri bir kişinin Anayasada yazan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile garanti edilen bir hakkını ihlal eden bir karar vermişse, o karar Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru aracılığıyla taşınır ve bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar 153. madde gereğince kesindir ve yasama, yürütme, yargı için bağlayıcıdır. (Yargıtay için de bağlayıcıdır.)
Anayasanın. 153. maddesindeki kararların bağlayıcılığı hükmü bütün kurumları ve şahısları bağlıyor ama sadece sizi bağlamıyor öyle mi?
Anayasa Mahkemesi kararının doğruluğu yanlışlığı elbette eleştirilebilir ancak karara uyulmak zorundadır. Bu konudaki Sn. Erbakan’ın RP kapatıldığındaki devlet aklı duruşunu da konuşmamda aktarmıştım.
Meselenin hukuki ve siyasi yönü bu kadar açık. İkimiz de işimizi yapıyoruz. Ben inandığım bir doğruyu savunuyorum ama siz ise ideolojik saplantıyla hareket ediyorsunuz. Ne diyeyim işiniz zor ama bu zorluğu kolaylaştıran bir kabiliyetiniz var! Allah selamet versin.
Son olarak; konuşmamda yer verdiğim yargı organının yaşadığı önemli sorunlara da göz atabilirsiniz. Bir gazeteci olarak istifade edeceğiniz (çarpıtabileceğiniz) önemli bilgiler var, dedi.