"Esir Hareketi için Ulusal Acil Durum Yüksek Komitesi" tarafından yapılan yazılı açıklamada, Filistinli tutukluların atacağı adımlara ilişkin bilgi verildi.

İsrail'in baskı politikalarına karşı tutukluların önünde açlık grevinin dışında pek bir seçenek kalmadığı kaydedilen açıklamada, "Hapishaneler İdaresinin, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir tarafından desteklenen uygulamaları sona ermezse ramazanla birlikte 'hürriyet ya da şehadet' grevine başlamaya karar verdik." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, sivil ve resmi kurumlar ile tüm parti ve gruplara açlık grevine girecek tutuklulara destek verme çağrısı yapıldı.

- Filistinli tutuklular İsrail'in baskıcı uygulamalarını protesto ediyor

Filistin Esirler Cemiyeti, İsrail'in Nafha Hapishanesindeki yüzlerce Filistinli tutuklunun, 14 Şubat'ta, İsrail'in kendilerine yönelik baskıcı uygulamalarını protesto için "itaatsizlik" eylemine başladığını duyurmuştu.

"İtaatsizlik eylemi" kapsamında, normalde her zaman giyilmeyen ancak İsrail Hapishaneler İdaresine, sembolik bir protesto mesajı içeren kahverengi üniformaların giyileceği aktarılan açıklamada, eylemde ayrıca odaların denetlendiği "güvenlik kontrolü" faaliyetlerinin aksatılması ile sistemi tıkayacak şekilde, hapishane bölümlerinin kapatılmasının yer aldığı kaydedilmişti.

İsrail Hapishaneler İdaresi, 13 Şubat'ta Nafha ve Gilboa hapishanelerinde yeni bölümlere nakledilen Filistinli tutukluların, banyo kullanım saatlerinin kısıtlanacağını duyurmuştu.

Filistinli tutukluları temsil eden "Tutuklular İçin Ulusal Acil Durum Komitesi" de aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'in tutuklulara yönelik kararlarının ilk bölümünün Hapishaneler İdaresi tarafından uygulandığını, bu uygulamalara tepki olarak "itaatsizlik" eylemine başlanması yönünde karar alındığını açıklamıştı.

Eylem kapsamında ramazan ayının ilk günü ise "açlık grevi"nin ilan edileceği belirtilmişti.

İsrail cezaevlerinde Filistinlilere yönelik "duş süresi ve kullanılan su miktarı kısıtlaması, bayat ve bozuk ekmek dağıtılması, baskın ve teftişlerin artarak devam etmesi, tutukluların hücreye alınması" gibi çeşitli baskı yöntemleri kullanılıyor.

İsrail hapishanelerinde 29'u kadın, 150'si çocuk yaklaşık 4 bin 700 Filistinli tutuklu bulunuyor.