Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu haftalık basın toplantısında konuştu. Gündeme dair, ekonomiden dış politikaya bir çok noktaya değinen Saadet lideri, iktidarın ekonomide izlediği politikalara dikkat çekti.

İktidarın uyguladığı ekonomi politikasıyla aslında Türk ekonomisinin çöktüğüne dikkat çeken Saadet lideri, "Kalkınıyormuş gibi bir intiba doğuruldu ilk başta bugün geldiğimiz noktayı hepimiz görüyoruz içler acısı" dedi. 

Türkiye'deki adalete müdahale edildiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, "Bugün adalet bile mumla aranır hale geldi" diyerek adalette her noktaya müdahele edildiği ifade etti. "FETÖ'cü diye tarif edilen ekip Sayın Erdoğan'ın kendi eliyle inşa ettiği ekiptir" diyen Saadet liderinin basın açıklamasından öne çıkan başlıklar şu şekilde;

“FETÖ’cü diye tarif edilen ekip Sayın Erdoğan’ın kendi eliyle inşa ettiği ekip”

Dış politikada bir kargaşanın içine düştük. Adalet en önemli meselemizdi Türkiye'de, adaletin tesisi, siyasetin adalete müdahale etmemesi ama bugün adalet mefhumu bile mumla aranır hale geldi. Adalete her noktada müdahale ediliyor, en alt kademeden en üste kadar. Bu değişiklikler sağlanırken hiç yoktan birdenbire yeni bir ekiple iş birliği yaptı Sayın Erdoğan Fethullah Gülen ekibiyle. Bugün FETÖ'cü diye tarif edilen ekip, doğrudan doğruya Sayın Erdoğan'ın kendi eliyle inşa ettiği bir ekiptir. Ama öyle bir noktaya geldi ki kendi kendisini bile tehdit ettiği kanaati doğduğu için 15 Temmuz'dan sonra şartlar değişti, bugün Sayın Erdoğan'ın yanında bulunmayan ama görevde olan birçok insan FETÖ'cü olarak nitelendiriliyor Erdoğan'ın yanındaysa ayrı bir kategoriye konuluyor yanından ayrıldığı anda da bu tehdit hemen devreye giriyor yeniden öyle bir mantıkla ülke idare edilmez ki! Böyle bir mantıkla insanlar tasnif edilmez ki.

“Bugün ülkemizde adaletten bahsetmek mümkün değildir”

O ekip önce bütün adalet mekanizmasını inhisarları altına aldılar Savcılar kimsenin cesaret edemediği adımları attılar, askeriyenin içine müdahale ettiler kozmik odaya kadar girdiler terfi eden askeri personel için de ne yazık ki o dönemde hastanelere müdahale edildiği için oradan alınan raporlarla generalliğe yükselen, generallik içinde mertebe kazananlar bile FETÖ'cülerin etkisi altında karar verilen bir konuma getirildi. Bugün ülkemizde adaletten bahsetmek artık eğer o adalet konusunda iktidar mensubu birisi bir taraf değilse mümkün değil. İktidara mensup olanlar ve onlarla irtibatlı olanlar her zaman haklı çıkıyorlar, böyle bir adalet olmaz ki! Kimse adalete güvenemez adalet mülkün temelidir inancımızda da bu önemli bir unsurdur.

“Liyakat tamamen rafa kalktı”

İşte bu noktada tekrar vurgulamak istediğim başka bir husus maalesef kendilerini milli görüş gömleğini çıkardıklarını ifade ederken biz artık İslami değerlere değil, İslami yapılara önem vereceğiz. Cami yapacağız, okul açacağız, başörtüsünün hiçbir suretle engellenmesine engel olacak bütün tedbirleri alacağız ama İslami değerlere gelince, ahlaka, maneviyata, dürüstlüğe, harama el uzatmamaya, yetimin malına dokunmamaya, yalan söylememeye, iftira etmemeye, israfa bu noktalara geldiğinde biz artık o değerlerin hiçbirisine itibar etmeyeceğiz dediler! Sadece ve sadece kendilerine sadakat gösterenlere mülayim davrandılar. Liyakat tamamen rafa kalktı maalesef bu dönemde bundan dolayı problemleri irdeleyemiyorlar. Problemlerin nereden kaynaklandığını fark edemiyorlar bunun için de çözemiyorlar, her geçen gün hangi konuyu alırsak alalım maalesef bir bataklığın içine sürükleniyoruz.

“Adalet bütünüyle yok edildi”

Adalet ülkemizde kayboldu, adalet müessesesi ne yazık ki üzülerek ifade ediyorum tamamen AK Parti'nin Sayın Cumhurbaşkanı'nın inhisarına girdi o kadar süratli terfiler oluyor ki bir kişi gelinen noktada AK Parti'nin herhangi bir kademesinde görev almamışsa aday olmamışsa, milletvekili olmamışsa bürokraside belli bir yerlere gelmemişse, partide çalışmamışsa terfi etme imkanı ortadan kalkıyor. Bunun için maalesef adalet devletin temelidir diyoruz ama adalet bütünüyle yok edildi! Adalet mevhumu maalesef rafa kaldırıldı, bütün mahkemeler iktidarın etkisi altına girdi. Tek tek farklılıklar ortaya çıktığı zaman da o mekanizmada çalışan bütün hakimler hemen değiştirildi. Gözleri kara, tereddüt etmiyorlar. Bir insan birdenbire sıfırdan başlayıp Anayasa Mahkemesi üyeliğine bile çıkarılabiliyor.

“Her an tehdit altındasınız”

Fikir ve düşünce hürriyeti artık bir hayal eğer sizin fikirleriniz ve düşünceleriniz İktidarın hoşuna gitmiyorsa her an tehdit altındasınız demektir. Bir kutuplaşma ortamı doğruldu, benden yana mısın? Değil misin? hiçbir gerekçe yok bu kutuplaşma maalesef ki ciddi bir uçuruma doğru sürüklüyor. Biz kutuplaşarak değil, fikirlerimizi ve düşüncelerimizi paylaşarak gelişiriz, büyürüz zenginleşiriz.