EKONOMİ

Emtia piyasası geçen hafta açıklanan raporlarla karışık seyretti

Geçen hafta siyasi ve jeopolitik gerginliklerin yanı sıra ABD'de açıklanan makroekonomik veriler ve raporlarla emtia piyasası karışık seyretti.

Abone Ol

Dünya genelinde artan jeopolitik riskler ve Güney Kore'de siyasi belirsizliklerin devam etmesinin etkileri geçen hafta emtia piyasalarındaki fiyatlamalarda hissedildi.

Orta Doğu ve Asya'da tansiyonun yükselmesi emtia piyasalarının yönünde etkili oldu. Suriye’de 27 Kasım’da şiddetlenen çatışmaların ardından 7 Aralık’ta 61 yılık Baas rejiminin çökmesiyle eş zamanlı, İsrail ordusunun Suriye’ye saldırıları arttı.

Asya tarafında ise Tayvan Savunma Bakanlığının sosyal medya platformu X'teki hesabından yapılan açıklamalarda Çin Halk Kurtuluş Ordusunun (ÇHKO) Kuzey ve Güney Cephe Komutanlıklarından donanma unsurlarının sahil güvenlik gemileriyle birlikte Tayvan Boğazı çevresi ve Batı Pasifik'teki sulara giriş yaptığının tespit edildiğini bildirmişti.

Çin, Tayvan lideri Lai Ching-te'nin geçen hafta Pasifik ada ülkeleri Marshall Adaları, Tuvalu ve Palau'yu ziyaretinde ABD'nin Hawaii ve Guam adalarına uğrayarak burada temaslarda bulunmasına tepki göstermişti.

Öte yandan, geçen hafta makroekonomik verilerin emtia tarafındaki yansımaları izlendi. ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), kasımda aylık bazda yüzde 0,3 ve yıllık bazda yüzde 2,7 ile beklentilere paralel arttı. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), ise kasımda aylık bazda yüzde 0,4, yıllık bazda da yüzde 3 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Üretici enflasyonu kasımda yıllık bazda Şubat 2023'ten bu yana en yüksek seviyesini gördü.

Analistler, üretici fiyatlarının kasımda gıda fiyatlarındaki artışın etkisiyle beklenenden daha fazla yükseldiğini kaydederek, hizmet fiyatlarındaki ılımlı seyrin ise enflasyondaki düşüş eğiliminin sürdüğüne dair umut verdiğini belirtti.

Bununla birlikte ABD'de başkan seçilen Trump'ın, Çin başta olmak üzere önemli ticaret ortaklarına ek gümrük vergileri getireceğini açıklaması ve ABD Merkez Bankasının (Fed) politika faizini öngörülünden daha yavaş indirebileceğine yönelik fiyatlamaların güçlenmesi dolara olan talebi artırmaya devam ediyor.

Dolar endeksi geçen hafta yüzde 1'e yakın yükselişle 106,9'a çıktı.

Asya tarafında ise Çin'de geçen hafta merkezi hükümetin yıllık Ekonomik Çalışma Konferansı'nın sona erdiği bildirildi.

Toplantı sonrası yapılan açıklamada, dış koşulların olumsuz etkilerinin derinleşmesine ve ekonomide halen çok sayıda zorluk ve sınamalar olmasına karşın Çin ekonomisinin yukarı yönlü eğiliminin değişmediği belirtildi.

2025'te tüketimin teşvik edilmesine yönelik kampanyaların yürütüleceği ve yatırımların kamu harcamalarıyla artırılacağı vurgulanan açıklamada, Çin'in gelecek yılda istikrarlı ekonomik büyümeyi sürdürmesi, istihdamı, fiyat istikrarını ve ödemeler dengesini koruması gerektiği kaydedildi.

Analistler, toplantıdan olumlu mesajlar gelmesine karşın yatırımcılar tarafından yakından takip edilen teşvik söylemlerine yönelik detay eksikliğinin piyasalarındaki satış baskısını desteklediğini söyledi.

2025'te altın talebi güçlü kalabilir

ABD'nin önemli yatırım bankalarından Goldman Sachs, güçlü bir dolar endeksine rağmen, Fed tarafından beklenen faiz indirimleri ve merkez bankalarının altın alımları nedeniyle altın fiyatlarının 2025 sonunda 3 bin dolar seviyelerini aşabileceğini bildirdi.

Fed'in faiz indirimleri ve Çin'in altın alımlarının fiyatları desteklediğini belirten Goldman Sachs analistleri, Fed kararlarının 2025 yılı içinde dolar endeksinden daha etkili olabileceğini ve genelde dolar endeksine ters orantılı olan altın fiyatının dolar endeksi ile birlikte hareket etmesine yol açabileceğini kaydetti.

Heraeus Precious Metals de açıkladığı raporda, büyük merkez bankalarının faiz oranlarını düşürme ve doların zayıflama ihtimaliyle birlikte, altına olan talebin artacağını ve bu durumun altın fiyatlarını 2025 yılına kadar rekor seviyelere ulaştırabileceğini ifade etti.

Şirket, altın fiyatlarının 2025 yılında ons başına 2 bin 450 ile 2 bin 950 dolar arasında seyretmesini beklerken bu tahminin, merkez bankalarının 2024'e kıyasla daha düşük seviyelerde de olsa alımlarını sürdürmesi ve Ukrayna ile Orta Doğu’daki jeopolitik risklerin devam etmesi gibi faktörlere dayandığını kaydetti.

Heraeus ayrıca, güneş fotovoltaik talebindeki sürekli büyümenin de etkisiyle endüstriyel gümüş talebinin artmasının beklendiğini belirtti.

Raporda, altın-gümüş rasyosunun, gümüşün altına kıyasla değerinin düşük olduğunu gösterdiğini ve bu durumun, boğa piyasalarının son dönemlerinde gümüşün altından daha iyi performans gösterebileceği, ons başına 28 ila 40 dolar arasında fiyatların ortaya çıkabileceği ifade edildi.

Öte yandan, şirket, platin piyasasının ise 2025'te otomotiv ve endüstriyel sektörlerden gelen talebe rağmen açık vermeye devam edeceğini öngördüklerini kaydetti.

Ons bazında fiyatlar geçen hafta altında yüzde 0,6, platinde yüzde 1 ve paladyumda yüzde 0,9 artarken, gümüşte yüzde 1,7 azaldı.

Kasımda günlük petrol üretimi arttı

Bakır tarafında ise Kanadalı nadir toprak ve metal geri dönüştürücüsü Cyclic Materials, İsviçre merkezli madencililk şirketi Glencore'a en az 10 bin metrik ton geri dönüştürülmüş bakır tedarik edeceğini belirtti.

İsveç merkezli metal madenciliği ve eritme şirketi olan Boliden de, Kanada merkezli madencilik şirketi olan Lundin Mining'den İsveç ve Portekiz madenlerini 1,45 milyar dolara satın alacağını açıkladı.

İsveçli şirket, madenlerin önümüzdeki beş yıl içinde grup kazançlarına 300 ila 350 milyon dolar arasında katkı sağlamasını bekliyor.

Baz metallerde tezgah üstü piyasada geçen hafta fiyatlar libre bazında fiyatlar alüminyumda yüzde 0,7 artarken, kurşunda yüzde 2,5, nikelde yüzde 0,8 ve çinkoda yüzde 1,3 azaldı, bakır ise yatay seyretti.

Geçen hafta Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), küresel petrol üretiminin kasımda önceki aya göre günlük yaklaşık 130 bin varil artarak 103 milyon 440 bin varile çıktığını bildirdi.

IEA'nın kasıma ilişkin petrol piyasası raporuna göre, geçen ay, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) ham petrol arzı, önceki aya göre günlük 180 bin varil artarak 27 milyon 210 bin varil oldu.

Söz konusu artışta, OPEC ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun üretimi ile özellikle Libya ve Kazakistan'da devam eden toparlanma etkili oldu.

Gelecek yıl öngörülen üretim artışının yüzde 70'inin OPEC+ grubu dışı ülkelerden geleceği tahmin ediliyor. Bu artışta ise ABD, Brezilya, Guyana, Kanada ve Arjantin'deki üretimin etkili olacağı değerlendiriliyor.

Rapora göre, küresel petrol talebinin bu yıl günlük 1 milyon 80 bin varil artışla 103 milyon 900 bin varil seviyesinde olması bekleniyor. IEA, geçen ayki raporunda küresel petrol talebinde günlük 1 milyon varil artış tahmin etmişti.

Talebin, OECD ülkelerinde gelecek yıl 45 milyon 600 bin varil, OECD dışı ülkelerde ise 58 milyon 300 bin varil olacağı öngörülüyor.

Bu yıl ise küresel petrol talebinin geçen yıla göre günlük 850 bin varil artışla 102 milyon 810 bin varil seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.

Bu gelişmelerle beraber Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 0,1 artışla, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı da yüzde 8,8 artışla tamamladı.

Rusya'dan Suriye'ye buğday sevkiyatı durdu

Rus ve Suriye kaynakları, yeni hükümete ilişkin belirsizlik ve ödeme gecikmeleri nedeniyle Rusya'dan Suriye'ye buğday sevkiyatının durdurulduğunu, Suriye'ye Rus buğdayı taşıyan iki geminin ise varış noktasına ulaşmadığını söyledi.

Batı Avustralya Tahıl Endüstrisi de buğday mahsulü tahminini yukarı yönlü yüzde 5 olacak şekilde revize etti.

ABD Tarım Bakanlığının (USDA) üretim tahminlerine göre dünya pirinç üretimi, önceki aya göre 3,37 milyon artarak 533,81 milyon ton olurken, dönem sonu stok tahminleri ise önceki sezona göre 460 bin artarak 182,65 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) pirinç üretim tahminleri ise önceki aya göre 100 bin azalarak 538,8 milyon ton şeklinde kayıtlara geçerken, dönem sonu stokları ise önceki tahminlere göre 900 bin azalarak 204,5 milyon ton seviyesine geriledi.

Uluslararası Hububat Komisyonu (IGC), yeni tahminlerinde ise pirinç üretiminin 535 milyon ton olmasını bekliyor.

Geçen hafta Chicago Ticaret Borsası'nda kile başına fiyatlar buğdayda yüzde 0,9 azalırken, mısır yüzde 0,5 ve soya fasulyesinde yüzde 0,2 ve pirinçte yüzde 0,5 arttı.

Kahve fiyatlarındaki artış mart ayının sonuna kadar uluslararası tüketicileri etkilemesi bekleniyor

Hollanda merkezli kahve ve çay ürünleri üreten JDE Peet's de dahil olmak üzere önde gelen Brezilyalı kahveciler, ham çekirdek fiyatlarında artışa yol açan olumsuz hava koşulları nedeniyle önümüzdeki yılın başlarında yerel fiyatları artırmayı planlıyor.

Küresel kahve fiyatları bu yıl yaklaşık yüzde 80 arttı. Brezilya ile Vietnam'ın mahsul beklentilerini etkileyen kuraklıklarla karşı karşıya kalmasıyla birlikte JDE Peet's fiyatları ortalama yüzde 30 artırması beklenirken, diğer Brezilyalı kavurucular da artan maliyetlere yanıt olarak benzer adımlar atacağını duyurdu.

Bu artışların mart ayının sonuna kadar uluslararası tüketicileri etkilemesi bekleniyor.

Kakaonun ton başına fiyatı olumsuz iklim olaylarının etkileri devam etmesiyle haftayı yüzde 14,7 artışla tamamlarken, tüm zamanların zirvesine yaklaştı.

ABD'de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange'de libre bazında fiyatlar, şekerde yüzde 5 artarken, kahvede yüzde 3,7 azaldı, pamuk ise yatay seyretti.