Sigara kullanımını azaltması amacıyla daha az zararlı etki gösterdiği düşünülerek tercih edilen elektronik sigaraların kullanımı giderek yaygınlaştı. Özellikle gençler arasında popülerleşen bu ürünlere yönelik DSÖ, gençleri korumak için okullarda kullanımını yasaklama çağrısı yaptı. Uzmanlar ise elektronik sigaranın zehir saçtığına dair uyarılarda bulundu.

'CİDDİ BİR ALGI YÖNETİMİ OPERASYONU VAR'

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde görevli Göğüs Hastalıkları, İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Coşkun Beyan, "Elektronik sigara, kısa adıyla e-sigara, bir buhar içerisinde nikotinli ya da nikotinsiz olarak kişiye keyif verici maddeyi sunan sistemlerin genel adıdır. Bir de ısıtılmış tütün ürünleri dediğimiz; çeşitli markalarla insanların elinde gördüğünüz yine klasik sigara gibi sarılmış ancak beyaz renkli duman çıkaran sistemler var ki bunlara da 'ısıtılmış tütün mamulleri' adını veriyoruz. Özellikle genç nesilde, bu ürünlerin kullanımının arttığını görüyoruz. DSÖ de 2020 yılından beri bu konuya dikkat çekiyor. Ciddi bir algı yönetimi operasyonu var, bunların daha az zararlı olduğuna yönelik bilgi kirliliği var. Biliyoruz ki bu likitlerin içerisinde gliserol, aldehitler, ağır metaller, nitrozaminler gibi pek çok kimyasal madde var. Bunlar buharlaştıkça kanserojen etkilerinin daha da artması ile kişilerde yakın dönemde alerjik reaksiyon, uzun dönemde klasik sigaradaki benzer karsinojen mekanizmaları tetikliyorlar. Bu nedenle asla masum değiller" dedi.

'OLDUKÇA DRAMATİK BİR TABLO'

DSÖ'nün klinik bir duruma da dikkat çekmek için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Doç. Dr. Beyan, "'Evali' adını verdiğimiz elektronik sigaraya bağlı akciğer zedelenmesini ifade eden bir klinik durum tanımladı. Bu oldukça dramatik bir tablo. Alışık olduğumuz sigaranın uzun yıllar süren yıkıcı etkisinden ziyade, tek bir dozla bile kişide yoğun bir inflamasyonun başladığı bir durum. Çoğunlukla yoğun bakım yatışlarıyla, solunum yetmezliğiyle, hatta ölümle sonuçlanabiliyor. Bunlar, henüz daha yeni tanımlanmaya başladı. Uzun yıllar sonra bu kişilerin akciğerlerinde nasıl değişikliklerin kalacağı henüz bilinmiyor. Büyük resmi, henüz net olarak göremiyoruz. Bu çok dikkat çekici ve üzerinde dikkatle durulması gereken bir husus. Çok sayıda vaka son zamanlarda bildirilmeye başlandı. Hem ulusal hem de uluslararası kurumlar ciddi uyarılar yayınlayarak, konuya dikkat çekmeye çalışıyor" açıklamalarında bulundu.

'DAHA AZ ZARARLI OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL'

Klasik sigarada bir nikotinle ilişkili bir de yanmayla ilişkili sağlık etkileri olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Beyan, "Yanma gazları dediğimiz karbonmonoksit, karbondioksit başta olmak üzere yanma ürünleri var. Bunun dışında nikotinin bağımlılık yapıcı etkisi ve vücutta ortaya çıkardığı karsinogenezis, inflamatuar reaksiyonlar başta olmak üzere tüm sistemleri etkileyecek birtakım değişiklikleri tetikliyor. Elektronik sigara, buradan da bir algı operasyonuyla piyasaya hızlıca girdi. 'Bu ürünleri yakmadan size sunuyoruz. Nikotininizi yine alacaksınız ancak yanma ürünlerinden kısmen korunacaksınız' dediler. Bu kısmen doğru gibi gözükse de bu sefer nikotini buharlaşabilecek bir sıvının içerisinde sunduğunuz ve yüksek sıcaklıkla buharlaştırma sağladığınız için, buradaki kimyasalların yapı değiştirmesiyle alerjik reaksiyonlar ve uzun vadede akciğer sertleşmesiyle sonuçlanacak birçok değişikliğe yol açıyor. Anne karnındaki fetüsten başlamak üzere vücudumuzdaki hemen her sistemde, tütün ve tütün ürünlerinin zararlı etkilerinin sonuçlarını görebiliyoruz. Bunlar tepeden tırnağa kadar vücudumuz için olumsuz olan bağımlılık yapıcı maddeler. Hiçbir türünün masum olduğunu, daha az zararlı olduğunu söylemek mümkün değil" diye konuştu.