Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, katıldığı bir televizyon programında öğretmen atamalarının kurulacak bir komisyon huzurunda 45 dakikalık bir mülakatla yapılacağını ifade etti. Tekin’in açıklaması sonrası eğitimcilerden tepkiler peş peşe gelmeye devam ediyor. Öğretmenler ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önce kamuoyuna verdiği 'kamuya işe alımları mülakatı kaldırarak gençlerimizin yazılı sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız' sözünü hatırlatarak bu duruma tepki gösteriyor.
Konuya ilişkin Eğitim Bilimleri Uzmanı Zeynep Salman İçli TV5’te yayınlanan Mustafa Mehdigil’in sunduğu Günden Yansıyanlar programında önemli yerlere dikkat çekti.
Emeklerinin 45 dakikaya nasıl sığdırılabildiğini ifade eden İçli, Türkiye'nin 2005 yılında çağdaş eğitim anlayışına geçerek yapılandırmacı anlayışın benimsendiğini ifade etti. Bu anlayışla verilen kararın çeliştiğini vurgulayan İçli şu açıklamaları kaydetti;
“Tartışılan konular arasında"
Türkiye 2005 yılında çağdaş eğitim anlayışına geçiş yaptı. Çağdaş eğitim anlayışına geçişle birlikte yapılandırmacı anlayışı benimsedik ve bu anlayışla birlikte şunu savunduk. Dedik ki; “Çocukları sadece sonuca bakarak değerlendirmek hatadır, yani sadece yazılı kağıtlarına bakılarak yapılan değerlendirmeler hatadır” dedik. Çünkü çocuk sınav esnasında rahatsızlanmış olabilir, çocuk sınav esnasında ailesel problemler yaşamış olabilir, çocuğu sadece yazılı kağıdına bakarak değerlendirmenin hata olduğunu kabul ederek bir süreç değerlenmesi yaptık ve çocuğun süreç içerisinde göstermiş olduğu performansa baktık. Dolayısıyla bugün eğitim sistemleri süreç artık sonuç değerlendirmesi merkeze alırken bu öğretmenlerimize yapmış olduğumuz mülakat uygulamasını sadece “45 dakika” ya sığdırıp, sadece 45 dakikada yıllarını vermiş olduğu öğretmenlerimizin yıllarca çaba ve emekle sürdürmüş olduğu bu mesleğin nasıl değerlendirebileceği ya da bu emeğin 45 dakikaya nasıl sığdırılabileceği tartışılan konular arasındadır.
Bizim istediğimiz şu…
Cumhurbaşkanımız seçim öncesinde mülakatların kaldırılacağı ifadesini “gerekli kılınan meslekler haricinde mülakatlar kaldırılacaktır” şeklinde kullandı. Bu ifadeler polis memurları için ya da askeriyede bulunan memurlar için yapılacağı algısı yaratıldı. Hemen akabinde dönemin bakanı şunu yapmıştı demişti ki “Biz mülakatları kaldıracağız, sadece KPSS puanıyla gerçekleşecek bir alım oluşacaktır” dedi. Bizim istediğimiz şu; Yusuf Tekin Bakanımızın çıkıp bizlere bir açıklama yapmasını istiyoruz. Bizim bu mülakatları istemememizin sebebi herhangi bir mesleki alanda kendimize duymuş olduğumuz özgüvensizlik değildir. Bizlerin bu mülakatları istememesinin sebepleri yıllarca emek verip artık sınavlarda boğulmak istemiyoruz. Artık şaibeli olacak hiçbir uygulamayı hayatımızda yer verilmesini istemiyoruz. Yusuf Tekin kendi öngörüsü sistemlerine yeni bir bakış açısı kazandırma çabası ya da gayreti içerisine girmiş olabilir ama bunu uygulamada doğuracağı sonuçlar ya da görevi kötüye kullanma adına ortaya çıkabilecek hataların bugün devlet kurumlarına da zarar vereceği düşüncesini aslında aklından çıkarmaması gerektiğini düşünüyorum.