Bu olay, Güneş’in 11 yıllık döngüsünün zirvesine yaklaştığı, hatta zirveye ulaştığı bir döneme denk geliyor.

Mayıs ayında gezegen, son 20 yılın en güçlü jeomanyetik fırtınalarını yaşamış ve kutuplardan uzak bölgelerde bile gökyüzünde renkli görüntüler oluşmuştu.

Şiddetli fırtına uyarısı

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) Uzay Hava Tahmin Merkezi’nden Shawn Dahl, "Mevcut beklenti, fırtınanın sabah veya öğle saatlerinde, Doğu Zaman Dilimi'nde etkisini göstereceği ve bir sonraki güne kadar sürebileceği yönünde" dedi.

Göç Dalgaları ve Resmi Belgelerin Artan Önemi Göç Dalgaları ve Resmi Belgelerin Artan Önemi

Güneş’ten fırlayan koronel kütle ejeksiyonu (CME), saatte 4 milyon kilometre hızla Dünya'ya doğru ilerliyor.

Bu durum nedeniyle, yetkililer G4 seviyesinde bir jeomanyetik fırtına uyarısı yaptı. G4 seviyesi, en yüksek fırtına seviyesi olan G5’in bir altı. Ancak fırtınanın tam şiddeti, çarpma anına kadar netleşmeyecek.

Elektrik şebekeleri ve uydu sistemleri risk altında

CME'ler Dünya'nın manyetosferine çarptığında, jeomanyetik fırtınalar oluşuyor. Bu fırtınalar, Dünya yörüngesindeki uyduları bozabilir ve radyo sinyalleri ile GPS sistemlerinde aksamalara neden olabilir. Ayrıca elektrik şebekelerinde kesintilere yol açabilir.

2003’teki "Cadılar Bayramı Fırtınaları", İsveç’te elektrik kesintilerine ve Güney Afrika’da enerji altyapısında hasarlara neden olmuştu.

Mayıs ayındaki fırtınalar, ABD’nin Ortabatı bölgesinde tarımda kullanılan hassas GPS sistemlerini bozmuş ve bazı yüksek voltajlı transformatörlerin devre dışı kalmasına yol açmıştı.

Fırtınaların etkisiyle, yörüngedeki yaklaşık 5 bin uydunun seviyelerinin yeniden ayarlanması gerektiği belirtildi.

Fırtınalar, iyonosferi genişleterek uyduların yavaşlamasına ve yörüngeden sapmalarına sebep olabiliyor.

Yetkililer, bu tür auroraların en iyi şekilde şehir ışıklarından uzak, karanlık bölgelerde gözlemlenebileceğini belirtiyor.

Dijital kameralar ve telefonlar, çıplak gözle görünmeyen auroraları görüntüleyebiliyor.