İşgalci İsrail ile tüm ilişkiler kesilene kadar meydanlarda olacaklarını belirten Direniş Çadırı Gazze'de 9 aydır devam eden soykırım ile devam eden ticareti ve işbirliğini protesto etmeyi sürdürüyor. "Hamaseti bırakın tarafınızı seçin" diyerek Ankara'da Beştepe'de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde "Filistin kırmızı çizgimizdir" diye 7 Temmuz Pazar günü program düzenleyen Direniş Çadırı üyeleri engellemelere ve baskılara maruz kaldı.
Konuya ilişkin TV5 televizyonunda Direniş Çadırı üyeleri Fevziye Şenoğlu ve Harun Özkarakaş 4. Güç programında açıklamalarda bulundu. İsrail ile dolaylı ya da doğrudan devam eden ticaret kesilmediği sürece meydanlarda olacaklarını ifade eden Şenoğlu ve Özkarakaş o gün yaşananları anlattı. Mavi Marmara saldırısında gazi olan ve İsrail hapishanesinde kalan Fevziye Şenoğlu, gözaltına alındıklarında başörtülerinin açıldığını ifade etti.
"Filistin'i merkezden çekmeyeceğiz"
7 Temmuz Pazar günü Ankara'da yaşanan olaylara ilişkin konuşan Harun Özkarakaş ise kadınların ve çocukların yaşadığı mağduriyetten büyük üzüntü duyduklarını ifade ederek, "Beştepe'de İsrail'e yer vermişken halka da yer verirler diye düşündük. Filistin meselesini merkezden çekmek istemiyoruz. İsrail kınama mesajından anlamaz İsrail'e yapılması gereken somut bir yaptırımdır" dedi.
"Bizim başörtülerimiz açıldı"
Fevziye Şenoğlu ise 7 Temmuz pazar günü Ankara'da yaşananları anlattı. Bizi o kadar aşağıladılar ki örtümüzün açılmasını kabul etmediğini kaydederek başörtülerinin emniyette açıldığını ifade etti.
Şenoğlu'nun açıklamasının tamamı şu şekilde;
"Gazze bizim için bir okul oldu bizi de imtihan ediyor Rabbimiz. Allah bütün dünyayı Gazze ile deniyor Nuh'un gemisi gibi acaba biz gemiye binenlerden olacak mıyız? Emniyette bazı polisler bizi o kadar aşağıladı ki "Şimdi ne oldu? Gazze'yi kazandınız mı? Adli tıpta da bizi aşağıladılar. Bunları, başörtülerimizin açılmasını kesinlikle kabul etmiyorum.
Örtümüzün açılmasını kesinlikle kabul etmiyorum. Kafamı arabayı vuran kıza "bak sende örtülüsün benim örtümü açma bırak örtümü örteyim sen ört bari" dedim. Örtülerimizi açacak kadar biz ne yaptık?