Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 28. Dönem 2. Yasama Yılı'nda partisinin ilk grup toplantısında konuştu.
Ekonomiden, siyasete pek çok başlıkta mesajlar veren Bahçeli, Ankara'daki saldırı girişimine ilişkin "1 Ekim'deki terör saldırısının önü ve arkası süratle aydınlatılacak. 1 Ekim saldırısı Türkiye'ye karşı yapılmıştır" dedi.
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yönelik destek açıklamaların sürdüren Bahçeli, "Tescilli FETÖ'cülerin Süleyman Soylu'ya iftira kuyruğuna girmeleri, bazılarının da görevdeki İçişleri Bakanı'nı kötülemeleri ortadadır" ifadelerini kullandı.
"Cumhur ittifakı güçlü ise vatandaşın karnı toktur"
Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde çözülemez denilen birçok sorunu çözdüğünü savunan Bahçeli, "Cumhur İttifakı güçlü ise vatandaşımızın karnı tok, başı dik, alnı açıktır" dedi.
Konuşmasının devamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan Bahçeli, "Partisini küresel emperyalizme rehin bırakan Kılıçdaroğlu'nun neresi ve hangi siyasi eylemi meşrudur" diye konuştu. Bahçeli, "CHP yoldan çıkmıştır" ifadesini kullandı.
"Emekli maaşlarına enflasyon üzerinde zam yapılmalı"
Emekli maaşlarına yönelik de konuşan Bahçeli, yapılacak zam oranının enflasyon verilerinin üzerinde olması gerektiğini söyledi. Bahçeli, "Emeklilerimizin insanca ücret düzeyine kavuşmaktan başka seçenekleri kalmadı. Enflasyon üzerinde zam ve zammın kök ücrete yansıtılması samimi dileğimizdir" şeklinde konuştu.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde kronik sorunlara neşter vurduk. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin umut olduğunu gösterdik. Gücümüze güç kattık. MHP ve Cumhur İttifakı güçlü olduğu sürece demokrasi güvence altındadır. Türkiye'nin öncelikli meselelerin çözümünde her çabayı gösterecek Cumhur İttifakı olacaktır. Türkiye'nin ne geçmişte ne geleceğinde zillete yer yoktur. Terör örgütleri ile can ciğer kuzu sarması olanlara kanacak olan yoktur. Dün ne dediysek aynı kanaatteyiz. Gevşek mizaca hiç sahip olmadık. Siyaseti mert bir şekilde yapmanın amacından sapma göstermedik. Bizi bilenler bilir, tanıyanlar tanır. Ağzımızdan çıkan her söz karar ve mücadele süreçlerinde bağlayıcıdır. Tutarlılık bizim için vazgeçilmezdir.
Mevcut dünyanın hali dağınık olsa da Türkiye içine kapanamaz. Çevresine sırtını dönemez. Nihai hedefimiz bellidir. Ant olsun yolumuzdan dönmeyecek, ülkümüzden vazgeçmeyecek, Kızılelma'dan ödün vermeyeceğiz. Ülkemizi hiçbir alçağa çiğnettirmeyeceğiz. Ahlak varsa yıkım olmayacaktır. Bugün bakır arıyorsak yarın mutlaka altına ulaşacağız.
Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı
CHP Genel Başkanı'nın bu iktidarın ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur açıklaması, aziz devletimize husumet beyanıdır. Erdoğan'ı seçen Türk Milleti'dir. Bunun neresinde meşruiyet sorunu vardır. Kılıçdaroğlu için siyasi meşruiyetin kaynağı nedir? FETÖ'cülerle masa kurup ittifak protokolü hazırlamak mı siyasi meşruiyettir? Terörist Demirtaş'a özgürlük istemek mi meşruiyettir? Türkiye'nin gözü başka, kaşı başka oynayan, kalbi başka dili başka söyleyen yalancı köksüzlerin hezeyan vaatlerine değil, canını dişine takıp gece gündüz çalışan yürekli siyaset insanlarına ihtiyacı vardır. İşte Cumhur
İttifakı da dimdik ayaktadır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve kabinesi görevinin başındadır. Kılıçdaroğlu kendine baksın.
Birinci gündem konumuz, depremin hasarlarını tümüyle onarmak, yaraları sarmak, yeni ve güvenli 650 bin konutu inşa ederek teslim etmektir. Cumhurbaşkanımızın 1 Ekim'de TBMM'nin açılışındaki konuşmadan da anlaşılacağı gibi, deprem bölgesinde kurulan konteynerlerde 600 bine yakın vatandaşımız barınmaktadır.
İkinci gündem konumuz toplumsal refah ve rahatlamayı her kesime yaymaktır. Enflasyonla mücadelede başarılı sonuçlar alınmaktadır. Hayat pahalılığı günden güne tesirini kaybedecektir. Emeklilerimizin insanca ücret düzeyine kavuşmaktan başka seçenekleri kalmadı. Enflasyon üzerinde zam ve zammın kök ücrete yansıtılması samimi dileğimizdir.
Ankara'daki saldırı girişimi
Terörün sonuç alması, Türkiye'ye geri adım attırması mümkün değildir. Bu insanlık defolarının inşallah kökü kurutulacak. Terörle huzur, terörle güvenlik, terörle insanlık arasında ikinci bir seçenek yoktur. Bölücü terör örgütü karşısında şaibeli duruş sergileyen kim varsa, durumunu tekrar gözden geçirmeli, ihanetle çakışan yollarını derhal ayırmalıdır. 1 Ekim'deki terör saldırısının önü ve arkası süratle aydınlatılacak. 1 Ekim saldırısı Türkiye'ye karşı yapılmıştır.
Bu saldırıdan hemen sonra İçişleri Bakanlığı ekseninde maksatlı tartışmaların hedeflenmesi, bakanlar arası fitne üretilmesi arsızlık ve ahlaksızlıktır. Tescilli FETÖ’cülerin özellikle Sayın Soylu’ya iftira kuyruğuna girmeleri bazılarının da İçişleri Bakanı’nı kötülemeleri kurulan bir tuzaktır. Kamu görevlilerimizin itibarlarıyla oynanması çok tehlikeli sonuçlara sebebiyet verecektir. Vatan evlatlarına sahip çıkmak, üstlendikleri makamlarda sabit tutmak kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü muhafaza etmek çok zordur. 15 Temmuz’dan sonra vatana ve millete hizmet eden evlatları darıltırsak, küstürürsek ihtiyaç hasıl olduğunda ararsak bulamayız. Devlet yönetiminde duygusallık, ihmal olmaz. Kahramana mükafat, haine cezadan başka bir şey olamaz. Terörle mücadelede deneyim kazanmış, kendisini vakfetmiş kim varsa başımızın tacıdır. Onların üzülmesi çok sakıncalıdır."