Uzmanlar, İstanbul'da beklenen büyük depremin siyaset üstü bir mesele olduğunu vurgularken adayların bu konuda mutlaka proje üretmeleri, danışmanlarını da buna göre seçmeleri gerektiğini dile getirdi. Prof. Dr. Naci Görür de "Geleceğimiz için deprem dirençli kentlere sahip olmalıyız. Siyasetçinin yaşadığımız yeri deprem dirençli yapacak planı, programı, fikri varsa oy verelim" dedi. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da "İstanbul'a seçilecek belediye başkanı afetlerden etkilenmeyecek bir şehir düşünmelidir" diye konuştu. Prof. Dr. Cenk Yaltırak, "İstanbul'da olacak bir deprem bütün seçmenleri etkileyecek. Bütün adayların aynı fikirde olması lazım, farklı fikirde olmaları beklenemez" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Ahmet Ercan ise "Belediye başkanı, bu şehrin yer bilimsel ve yapısal gerçeklerini çok iyi bilmelidir. Seçilecek kişinin yer bilimci, jeofizik mühendisi, inşaat mühendisi, mimar, şehir plancısı olmasında çok büyük yarar görüyorum" açıklamasında bulundu.

preview image

Resmi Gazete’de yayımlanan Yüksek Seçim Kurulu kararına göre mahalli idareler seçimi 2024 yılı Mart ayının son pazar günü olan 31 Mart'ta yapılacak. Yaklaşan seçimler öncesi partilerin özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük illerde aday belirleme hazırlıkları devam ediyor. Türkiye'nin önde gelen deprem ve afet uzmanları Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul'da 7'nin üzerinde olması beklenen depreme ilişkin adaylara uyarılarda bulunarak oy verecek vatandaşların bilinçli olmasının önemine vurgu yaptı.

GÖRÜR: GELECEĞİMİZ İÇİN DEPREM DİRENÇLİ KENTLERE SAHİP OLMALIYIZ

İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Naci Görür, "13 milyon seneden beri depremlerin devam ettiği daha da devam edeceği bir ülkede yaşıyoruz. Depremleri durduramayız ama on binlerce insanı de kaybedemeyiz. Geleceğimiz için yapmamız gereken deprem dirençli kentlere sahip olmalıyız. Depremin ne zaman olacağını konuşmanın bir anlamı yok. Bugün olmazsa yarın ya da öbür gün 7'nin üzerinde büyük bir deprem olur, kendi insanımız ölür. Siyasetçiyi deprem dirençli yaşam alanlarında yaşamamız için yatırıma ikna etmemiz lazım. Vatandaşın elinden çok şey gelir çünkü oy veriyor. Deprem siyaset üstü bir meseledir. Hangi partiyi istiyorsa bağrına bassın ama adayın yaşadığı yeri deprem dirençli yapacak planı, programı, fikri olsun. Eğer bu yoksa oy vermesin. Halk bunu isterse düzeltiriz. Siyasetçi halka bakıyor, oy almak için o kadar anket yapıyorlar" dedi.

YALTIRAK: ÖNLEM ALMAK İÇİN BİLİMİN KONUŞTUĞU DİLDEN HABERDAR OLMANIZ LAZIM

İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak ise "Beklenen deprem sadece İstanbul'un değil Marmara Bölgesi'nin bir sorunudur. O yüzden nasıl bir anlayışla önlem alınabilir sorusunu sormalıyız. Önlem almak için de bilimin konuştuğu dilden haberdar olmanız lazım. Örneğin kentsel dönüşüm sözü veriliyor, yapıldığı iddia ediliyor. Ancak bilim insanları kentsel dönüşümün nerede yapılacağının önceliklendirilmesi gerektiğini söylüyor. Bunun hangi deprem senaryosuna göre yapılacağı da önemli. Bu çok şeyi değiştirir eğer yöneticiler bunun farkında değilse bir şey yaptıklarını düşünürler ama yapamazlar. Yöneticiler açık fikirli olmalı, farklı görüşleri dinlemeli ve bunu bir süzgeçten geçirmelidir. Belediye başkanından daha ziyade etrafındaki danışmanlar önemli belki de çünkü onlar karar veriyor. O yüzden belediye başkanlarının bu konuyu bilen, deprem uzmanı danışmanlarının olması lazım. Sosyal bilimcinin deprem konusunda başkanı yönlendirmesi doğru değildir" diye konuştu. 

İSTANBUL MÜTEAHHİT DEĞİL, MÜHENDİSLİK PROBLEMİDİR

Prof. Dr. Yaltırak, "İstanbul bir müteahhit problemi değil, mühendislik problemidir. İstanbul'da yaşamanız için riskleri ortadan kaldırmanız gerekiyor. Riski ancak bilimsel kriterlerle yönetebilirsiniz. Seçeceğimiz yöneticiler eğer bilimsel kriterlerle İstanbul ile ilgili bir şeyler söylüyorsa bence değerlidir. İnsanların şunu anlaması lazım İstanbul'da olacak bir deprem bütün seçmenleri etkileyecek. O nedenle siyasi görüş, ekonomik seviye ayırt etmeyecek. Herkesin ortak sorunuyla karşı karşıyayız. Bütün adayların aynı fikirde olması lazım, farklı fikirde olmaları beklenemez. Adaylar kısıtlı danışman çevreleriyle hareket ederse çok fazla bir şey değişmeyecektir" ifadelerini kullandı.

KADIOĞLU: İSTANBUL'U DEPREME HAZIRLAYACAK VİZYON OLMAZSA TONLARCA BETONUN ALTINDA KALIR ÖLÜRÜZ

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği'nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da "İstanbul'a seçilecek belediye başkanı yeşil şehir seven, doğa, iklim ve insan dostu olmalıdır. Afetlerden etkilenmeyecek bir şehir düşünmelidir. Ranttan çok toplumun refahı üzerine kafa yormalıdır. İstanbul'u depreme hazırlayacak vizyon olmazsa biz bir kat atarız belediye başkanı bize göz yumar ama tonlarca betonun altında kalır ölürüz. Belediye başkanı bir şey demezse dere yatağında bina yaparız bodrum katı satar para kazanırız ama birileri gelir orada oturur bir gece yağmur yağar insanlar boğularak ölür" dedi.

ERCAN: İSTANBUL'DA SEÇİLECEK ADAY AFET YÖNETİMİNİ BİLMELİDİR

Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan ise "Türkiye'deki depremleri 1970'den beri inceliyorum. Yüzde 60'ı yerin 40'ı ise yapıların kötülüğünden kaynaklanıyor. İstanbul'da ya da Kuzey Marmara'da beklenen deprem Avrupa Yakası'nda daha çok hissedilecek. İstanbul'un en kötü yer yapısı Avrupa Yakası'nda Sarayburnu'ndan Çatalca'ya kadar olan kısım deprem güvensiz yerdir. İstanbul'da da en kötü yapılaşmanın olduğu yerler Marmara kıyılarıdır. Belediye başkanı bu yer bilimsel ve yapısal gerçekleri çok iyi bilmesi gerekiyor. Kentsel dönüşümü, İstanbul'da yapılaşma türünü iyi bilmesi lazım. Hangi semtte nasıl önlem almak gerektiğini çok içselleştirmiş olması lazım. Belediye başkanı seçilecek kişinin yer bilimci, jeofizik mühendisi, inşaat mühendisi, mimar, şehir plancısı olmasında çok büyük yarar görüyorum. İstanbul'un en büyük sorunları deprem ve ulaşımdır. Seçilecek adayın afet yönetimini çok iyi bilmesi lazım" açıklamasında bulundu.

  


Kaynak: dha