İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin konuşan Davutoğlu, "Ortada insani bir mesele vardır. Eğer Gazze'de Müslümanlar değil de Hristiyanlar veya Yahudiler olsaydı; yine aynı tepkiyi verirdim. Hiçbir ayrım gözetmeden, biz insanız. Gözümüzün önünde, açıkça insan haklarını yok eden bir insanlık suçu işleniyor. Gözümüzün önünde 1 aydır, bir halk yok ediliyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Direktörü New York'ta istifa etti. Bizim için bir insanlık sınavı veriliyor. Gazze'de olanlara ses çıkarmak için Müslüman ya da Türk olmak gerekmiyor. İnsan olmak gerekiyor. Çok acılar yaşandı, insanlık vicdanı ayağa kalktı. Washington'da, Beyaz Saray'ın önünde yüz binlerce insan toplandı. Kime karşı, demokrat olduğunu iddia eden bir başkana karşı. Joe Biden, 'Daha Gazze’de ateşkes için erken' diyor. Daha erkenmiş. Daha çok kadın, daha çok çocuk ölmeliymiş. Eğer bugün Gazze'deki 2 milyon 400 bin kişiden 9 bini şehit edilmiş, onun da 3-4 bini çocuksa, bunu Amerika'nın 331 milyonluk nüfusu ile karşılaştırdığınızda 1 milyonu aşkın insan öldürülmüş, bunun da 400 bini çocuk demektir. Orada toplanan insanların arasında Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler, Budistler, hatta inanmayanlar var. Yüz binlerce insan, Beyaz Saray'ın önünde Biden'dan hesap sordu. Aynı şekilde Londra sokakları kaynıyor" diye konuştu.
'ÇOK BASİT BİR SORU SORDUM'
Bazı yönetimlerce yasaklanmasına rağmen Filistin bayraklarının Avrupa sokaklarında dalgalandığını anlatan Davutoğlu, "Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği büyükelçisini ziyaret ettim. Daha önce de Almanya, Rusya ve Brezilya büyükelçilerini ziyaret ederek liderlere mektuplar gönderdim. Çok basit bir soru sordum. Sizler bize, 'Bu PKK paçavralarının Avrupa meydanlarında dalgalanmasına izin vermeyin' dediğimizde, 'Düşünce özgürlüğü var. Müdahale edemeyiz' demiştiniz. Peki, Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış Filistin devletinin, Birleşmiş Milletler gönderine Mahmut Abbas ile çektiğimiz Filistin bayrağı, düşünce özgürlüğü değil mi? Bunu sordum" dedi
