Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun cümlelerinde satır başlıkları şöyle:

Yeni yasama döneminin ülkemize, Meclisimize, Grubumuza hayırlı olmasını diliyorum.

Değerli kardeşlerim, her şeyden önce Meclis’imizin açıldığı gün 1 Ekim günü alçakla bir saldırıyla İçişleri Bakanlığımıza saldıran teröristleri lanetliyor ve teröre karşı nerede ve hangi yöntemle mücadele edilirse edilsin emniyet güçlerimizin, askerimizin ve vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha teyiden vurguluyorum.

Cumhuriyetimiz ya ikinci yüzyılına daha kendinden emin, insan onuruna yakışır, hukuk ve ahlak değerlerine dayalı bir sistemle girecek ya da ahlaki yozlaşmanın toplumumuzu ve devlet yapılarımızı ahtapot gibi sardığı bir kabus dönemine gireceğiz.

Bu gözlemlerle şunu ifade etmek isterim ki; Gelecek-Saadet Meclis Grubu ilk günden itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iklimini değiştirmiştir, artık Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bütün bu değerlerin savunucusu omuz omuza vermiş yiğit 20 kardeşimiz var, biz onlara güveniyoruz ve önümüzdeki yasama döneminin onlar tarafından şekilleneceğine inancımız tamdır.

Biz onlara nasıl güveniyorsak, birileri de onlardan çekiniyor. Biz onlara nasıl büyük bir emanet tevdi etmişsek, birileri de o emanetin yerine getirilmesinden ürküyorlar. 6 Temmuz’da Grubumuz kurulması sonrasında yaklaşık 3 ay Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin içtüzüğünün gerektirdiği değişikliklerin yapılması ve grubumuza diğer gruplara eşit şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda yer verilmesi konusundaki taleplerimiz hep göz ardı edildi. Neden? Çünkü bu Grubun Meclis’in açılış günü Cumhurbaşkanı konuşma yaparken Genel Kurulda görülmesi istenmedi.

Dün Grup Başkan Vekilimizin de ifade ettiği gibi, Perşembe günü gerekli toplantılar yapıldıktan sonra ümit ederiz ki Saadet-Gelecek Grubunun yeri diğer gruplarla eşit olarak tayin edilecektir.

Neden çekiniyorlar? Çünkü biliyorlar ki, bizim muhalefetimiz herhangi bir muhalefet gibi olmayacak. Çünkü biliyorlar ki, onların şu ana kadar hamasetle aldattığı kitlelere dönük olarak bizim arkadaşlarımız, bizim kardeşlerimiz konuştuklarında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ne yaparlarsa yapsınlar konuşacağız, millet adına konuşacağız, ezilenler adına konuşacağız. Evine ekmek götüremeyen anneler, babalar adına konuşacağız. Ayın sonunu değil haftanın sonunu getiremeyen emekliler adına konuşacağız. Türkiye’nin dışına bir önce gitmek için her türlü çabayı gösteren gençlerimiz adına konuşacağız. Ecdat adına konuşacağız, gelecek nesiller adına konuşacağız, bunu engelleyemeyecekler.

ahmet davutoğlu meclis 2

Toplumsal kutuplaşmayı önlemenin yegane yolu

Sonra muhalefet sıralarına döndüm, değerli Genel Başkanımız Sayın Karamollaoğlu’yla birlikte 2 yıl toplumsal barış için bir araya getirip bir arada olmasını sağlamak için her türlü çabayı sergilediğimiz muhalefet sıralarına. Evet, hala kanaatteyim, Türkiye’deki kutuplaşmanın yegane ilacı, yegane engelleme yolu farklı mahallelerde olan ve birbirine kutuplaşma sebebiyle soğuk bakan kitlelerin yakınlaşmasıdır.

Davutoğu, Türkiye'nin ekonomik istatistiklerine değindi

Türkiye şu anda dünyada faiz uygulamasında 4’üncü; hani nas’a dayalı olarak faizle mücadele ettiğini söyleyen bir iktidar döneminde dünyada en yüksek faiz ödenen 4’üncü ülke biziz. Enflasyonda dünyada Sudan’dan sonra 6’ncı, biraz önce üzerinde daha çok duracağım.

Ve yürek yakan bir şeydir, yürek yakan bir istatistik daha paylaşacağım. Hani benim babamın, bizden önceki nesillerin en az 3 nesil bir gün bu ülkede alnı secdeye varan insanlar bu ülkeyi yönettiğinde bu ülke kurtulacak diye cebindeki son kuruşu, alnındaki son teri, zihnindeki son fikri gece-gündüz işleyen 3 neslin hesabını sormak adına soruyorum. Bugün alnı secdeye değen insanların yönettiğini iddia ettikleri ülkenin dünya suç istatistiğindeki yerini biliyor musunuz? Dünyada en fazla suç örgütü barındıran 14. ülkeyiz ve Avrupa’da birinci ülkeyiz. Bu nasıl bir tablodur? İktidar sahipleri, sizlere sesleniyorum, bu tabloyla gurur duyuyor musunuz?

Hemen hemen her eve faizi sokan kur korumalı mevduatla hala gurur duyuyor musunuz?

Hemen hemen her aileyi ahlaki çöküntüye kadar götüren enflasyon oralarıyla gurur duyuyor musunuz?

Ülkenin organize suç örgütü sıralamasında dünyanın liderleri arasında olmasından, Avrupa lideri olmasından gurur duyuyor musunuz?

O anda ne geldi aklıma biliyor musunuz? Arkadaşlar, bize sadece anlı secdeye değen insanlar değil, vicdanı, yüreği secdeye değen nesiller lazım. Vicdanı, yüreği secdeye gelmeden anlı secdeye değenler, sadece dinimizin yanlış anlaşılmasına sebebiyet verirler.

Davutoğlu'ndan Bahçeli'ye fitne göndermesi

Dün Sayın Bahçeli bu kürsülerde yaptığı konuşmada diyor ki; eski içişleri bakanı-yeni içişleri bakanı arasına kimse fitne koymasın, fitne sokmasın. Ya Allah aşkına fitne sokmasın diyeceksen git Sayın Soylu’ya söyle. Soylu’nun beslediği, büyüttüğü, devlete musallat ettiği ebabil diye kutsal bir kavramı da kullanan pelikan çetesine sorsun kim fitne sokuyorsa. Dün İçişleri Bakanı organize suç örgütlerine karşı mücadele ediyor diye, aynı gün terör konusunda hepimiz dayanışma içindeyken Sayın Süleyman Soylu’nun emrinde olduğu belli olan isimler ve geçmişte bana karşı komplo kurarken kullandığı pelikan çetesi harekete geçti ve tabi dedi siz terörle mücadele etmekten Soylu’nun ekibiyle mücadele ederseniz olacağı buydu dedi. Sayın Bahçeli, aynaya bakın, eğer korkunuz iş Sinan Ateş’in cinayetine kadar gelmek ise oraya da gelecek hiç merak etmeyin. Ve şunu söyleyeyim: Yine AK Partili kardeşlerime hitaben söylüyorum, yeni bir seçimden çıkmışken, ülkede enflasyon yıllık üreticide yüzde 3.2, tüketici de yüzde 7 civarındayken, enflasyon yüzde 7 civarındayken, ülkede ekonomide bahar rüzgarları eserken halktan onay almış bir başbakana karşı kumpas kurduğunu söyleyen Süleyman Soylu ve arkasındaki pelikan çetesi onunla birlikte harekete geçtiğinde Sayın Cumhurbaşkanına şunu söylemiştim ayrılırken Sayın Cumhurbaşkanım ve diğerlerine de: Bu toplumun arasına öyle bir fitne soktunuz ki bu trol çeteleriyle öyle bir fitne sokuldu ki, artık hiç kimse bu partide ve bu devlette huzurlu olmayacak, herkes birbirine karşı trol çetesi kullanacak. O günden bugüne herkesin trol çetesi birbirine karşı kullanıldı. İşte biz çok açık ve net ifade ediyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güvenlik ve emniyet birimlerine de seslenerek ifade ediyorum, bu işin kökü nereye kadar gidecekse götürünüz. Birileri kara para aklayıcılarıyla, çete reisleriyle resim çektiren birilerini koruyorsa bilin ki, biz organize suç örgütleri karşısında kim mücadele ederse onun yanındayız, onun destekleyeceğiz, onu asla yalnız bırakmayacağız.

Üçüncü boyut, eğitim. Milli Eğitim Bakanı giderken gitti yerine gelen de çok çarpıcı bir ifade kullandı mülakatlar mülakat gibi olacak, yani demek istedi ki, bundan önceki bakan mülakatları tiyatro gibi yapıyor. Geçtiğimiz günlerde değerli grup başkanvekilimizle gençlerimizle bir araya geldik, inşallah gelecek hafta da ana gündem maddemiz de bu olacak. Ama mülakatlar konusunda dün olduğu gibi daima takipçisi olacağız. Sayın Erdoğan da verdiği sözü yerine getirip mülakatlara son verene kadar bu işin peşini bırakmayacağız. Ama bugün gündemimiz emekliler, emeklilerimizle birlikte inşallah. Buradan Sayın Genel Başkanımızla birlikte emeklilerimizi ziyaret edeceğiz, emekli derneklerimizi. Ama bir başka tabloyu sizlerle paylaşmak isterim, yine yürek yakan bir tablo.

Davutoğlu Yeni Anayasa konusuna da değindi

Son olarak vaktimi de esas Genel Başkanımızı dinleyeceğiz, ama bu konuya girmeden bitirmek doğru olmaz. Sayın Cumhurbaşkanının anayasa çağrısı. Konuşmasının büyük çoğunluğu anayasa üzerineydi, ama şunu hiç sormadı: Aynı anda da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine hem de İngiltere bile vazgeçiyor kurucu diyerek delil gösterdik İngiltere’yi İngiltere bize delil olmaz Sayın Cumhurbaşkanı bunu öğren. İngiltere veya herhangi bir ülke bize delil olmaz. İnsan hakları söz konusu olduğunda bizim rehberimiz, delilimiz Ahsen-i Takvim olarak yaratılan insanın Allah indindeki temel haklarıdır. Şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesiyle ilgili ağır ithamlarda bulundu. Başörtüsü davası olduğunda biz o mahkemeye gitmiş, grup başkanvekillerinden birinin de AK Partinin en yakın destekçisi olarak her zaman onun yanında durmuştuk hep beraber. Anayasanın 90.maddesinin açık hükmüne rağmen ve o hükmü çiğneyerek yorumlarda bulundu, sonra da anayasa yapalım dedi. İç tüzüğün gerektirdiği şekilde bize yer göstermediler, yer vermediler, gidin Anayasa yapalım diyorlar biz nasıl güveneceğiz Sayın Cumhurbaşkanı? Niyetinizi çok iyi anlıyoruz, niyetiniz yerel seçimlere kadar anayasa tartışması görüsü altında milletin açlığını, susuzluğunu, cefasını, eziyetini hissettirmeden sabah-akşam televizyonu açacaksınız anayasa komisyonu toplandı. Gece paralı yorumcularınız anayasanın bilmem ne maddesinde ne oldu? Bu arada artan zamlar, açlık gündeme gelmeyecek niyetiniz bu. Samimiyseniz size şunu çok net söyleyebiliriz: Biz 12 Eylül’e direnmiş bir nesil olarak 12 Eylül anayasasını kaldıracak yerine gerçekten kamil ve milli bir anayasa milli iradeye dayalı bir anayasa yapmak için her türlü çabayı sergileriz. Ama açık ve net milletin başına bu belaları saran Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini de tartışmaya var mısınız? Demokrasiyi ayaklar altına alan kurduğunuz sistemi de tartışmaya var mısınız? Yolsuzluklarla mücadeleyi, siyasi ahlakı anayasa umdesi haline getirmeye var mısınız? Yoksunuz. Niyetiniz zaman kazanmak ve oyalamak. Bu tartışma samimi ise önce getirsinler ne düşündüklerini anlatsınlar, sonra da bütün bu tartışmayı yerel seçim sonrasına ertelesinler. Şimdi milletin birinci gündemi, birinci gündemi aştır, iştir, ekmektir. İkinci gündemi de genel seçimlerde istismarla kerhen destek verdikleri bu iktidara yerel seçimlerde bir tokat, bir şamar atmaktır, biz o şamarın atılmasını bekliyoruz.