GÜNDEM

Davutoğlu, Bahçeli'ye seslendi: Sinan Ateş'i öldürenlerden hesap sormadıkça kendisine ülkücüyüm diyemez

Abone Ol

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu grup toplantısında geçinemeyen çiftçilerden, milyarlar harcandığı halde bitmediği için yapımı durdurulan Millet Bahçelerine, Gazze'den, Sinan Ateş davasına kadar birçok konuda açıklama yaptı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye seslenen Davutoğlu "Bahçeli evini temizlesin. Selçuk Özdağ'ı öldürmeye çalışanlara hesap sormadıkça kimse kendine ülkücüyüm diyemez." ifadelerini kullandı.

Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından önemli başlıklar şöyle:

'Devleti batıl hale getirdiler'

-Devleti batıl hale getirdiler. Şu anda göreve gelen rektörlerin hukuka saygıları varsa görevi bırakmaları lazım. Hükmü kaldırılmaz ya devlet budur. Bunlar ne devlet bilgisine ne devlet ahlakına sahip. Bakan yardımcısı olabilenler çok az.

-Devleti bu hale getirdiniz muhalefet etmeyelim de ne yapalım? Devleti kabile devletinden daha kötü hale getirdiniz.

-Süt konseyinde 4 büyük kartel var. Üretici neden yok orada. Ödemesini 3 ay sonra alıyor, vade farkı yok. Ama yeme vade farkı ödüyorum. 'Bu işten nasıl çıkacağım?' diyor. Besicide damızlık yok, çoban yok. Küçükbaş çiftliğine de gittik. 600 koyunu varmış, 200 koyunu kalmış onları da elimden çıkarıp gideceğim diyor. Burası mahrumiyet bölgesi değil Ankara.

-Cumhurbaşkanı 'doğurganlık oranı düşüyor' diye şikayet ediyor ya hayvancılıkta yüzde 7'ye düşmüş. Nüfusumuzda böyle bir düşüş olsa alarm vermez miyiz? Neden vermiyorsunuz?

-Türkiye'de bir noktadan sonra hayvan stoku kalmayacak. Görünen o. Ücret 150 binle 300 bin bandına çıkmış.

-Planlama yapılması lazım. Rekabet eksikliği, damızlıkta problemi var. Alınan her kararı "kimin cebine ne kadar girecek?" diye değil, ciddiyetle almak lazım. Üretici, tüketici, devlet bir araya gelir karar alır. Hayvancılık alanlarını genişletmek lazım.

-Topraklar insansızlaştırıldı. Belediyeler, beldeler kalktı. Büyükşehir belediyesiyle birlikte tarım kalktı. Osmanlı bostan diye bir şey üretmiş neden üretmiş. Savaş olur içeri gıda giremez diye şehrin içini ve etrafını tarım alanına çevirmiş. Buna modern dilde kent tarımı deniyor. Biz köy demişiz yok saymışız.

-Lojistik maliyetler. 2020'den beri neden böyle oldu? Ucube Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve tarım bilmeyen bakanlar. Pandemi şartlarında yalvardık. Çiftçiye kredi vermeyin hibe yapın dedik. Hibeyi kime verdiler kamu özel işbirliğiyle yapılan şirketlerin vergilerini ertelediler ve Kur korumalı mevduata verdiler.

'Faizcilerle ortak bunlar'

-Kur Korumalı ile faizcilere sağladığınız imtiyazın yerine yeme, gübreye destek verin dedik. Yapmadılar. Faizcilerle bunlar ortak ya. Hayvancının Sarıkızını kestirerek ağlattınız da bazılarını şatafatla yaşattınız ya Allah hesabını sorar. Sonra "niye muhalefet diyorsunuz?" Çiftçi, besici için muhalefet ediyoruz.

-Ardahan'da veterinerlik fakültesi yok. Bu nasıl planlama? İnsan kaynağı bu yüzden kayboluyor.

Kim bu firmalar?

-Pazarlama. Herkes kaybediyorsa kim kazanıyor. Herkesin kaybettiği yer olmaz. 43 bin baş hayvan getirildi. Uruguay ve Brezilya'dan. Anadolu toprakları yetmemiş Uruguay'dan hayvan geliyor. 27 bin besicilik hayvanı getirilmiş. "Biz daha uyguna satıyoruz" diyor. Kim bu firmalar? Et ve Süt Kurumu açıklasın. Enerji şirketi bunlar. Ne işi var hayvancılıkla arada birileri pastadan pay alıyor demek ki.

-Senin yüzüne tükürmek gerek. Belli kimlerin zarar ettiği. Kurban Bayramı öncesi millet ete hasret.

-Finansman ve organizasyon. Tarım Kredi Kurumu, Ziraat Bankası, Et ve Süt Kurumu. Ziraat Bankası'nın tarıma verdiği kredi yüzde 18.

-Tarım Kredi Kooperatifleri neden kuruldu. Bunlar tezgahı kurmuş. Sanki çok büyük işler yapıyormuş gibi bazılarını bu işin başına koyuyorlar. Evine, çocuğuna et, süt alamayanlara sesleniyorum. Sizin hakkınızı sonuna kadar savunacağız. Ehliyet ve ahlak eksikliğinden oluyor bunlar.

Millet bahçeleri

-Tasarruf tedbirleri açıklandı. Zamanında "Millet Bahçesi" dedi Erdoğan. Güzel de 5 milyar Türk lirası. İlerleme oranı bitmeyenleri durdurun dediler. 35 bin imza atılmış 3 milyar 219 milyon. Kim verecek bunun hesabını. Sayıştay çalışsa hesap sorar. Şimdi yukardan talimat alıyor 'karıştırmayın bu işleri' diye. Bari oraları besi alanları yapın. Bostan yapın.

-Tasarruf tedbirleri diyorlar. 5 tepeyi yapan firma dersem anlarsınız. Bir Bakan özel uçağa binmez. Devletin malı deniz nasıl olsa. Safranbolu Kaymakamlığı öğretmenlerin ısıtıcı kullanmasını yasaklamış. Bu öğretmenler Hazine'ye ne kadar yük ya!

-Bugünkü açığın eksikliğinin en önemli sebebi siyasi ahlak eksikliğidir. AK Partililere sesleniyorum. Siyasi ahlak yasasını çıkarmadıkça düzelemezsiniz.

-Soru soracağım şimdi. Merkez Bankası yöneticilerine 4 maaş performans ödülü verildiği doğru mu?

-Milletvekili olan milletin parasıyla zengin olmaz. Şimdi yumuşama diyenler önce vicdanınızla yumuşayın.

-Kurumsal kaos yaşıyoruz. Savunma beka meselesidir. Savunma milli ise torba yasa ile milli savunma yasası getirilmez. Genelkurmay bakanlığı doğrudan Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı olmalı, Cumhurbaşkanlığına değil. Ordu böyle işlemez.

Askeri hastaneler

-Askeri hastaneler kapatılmaz. 28 Şubat'ta yanlış yapıldı. Tamam o mantığı yok et ama o kurumu yok etme.

-Hukuk kaosu. Selçuk Özdağ ve Sinan Ateş davasına aynı isim bakıyor. Burada Suat Yılmazubu diye bir isim var. Adam "ehliyetimi almışlar benim haberim yok" diyor. Bahçeli evini temizlesin. Selçuk Özdağ'ı öldürmeye çalışanlara hesap sormadıkça kimse kendine ülkücüyüm diyemez.

-Kayyum'a biz de karşıyız.

-LGS sınavı yapıldı. Pandemi döneminden sonra 20 kilometre ötedeki okullara verdiler. Bir soru "Anayasa mı, Yargıtay mı doğru?" diye tartışıyorlar. O soru iptal edilmeli.

Gazze

-Erdoğan'a sesleniyoruz. Gazze konusunda gerekli adımları atın, hava sahalarını kapatın. NATO'yu toplantıya çağırın. Meclis'e bütün mazlum milletlerin bayrağı girer ve dalgalanır.

-Devlet adamlığı bir sanattır. Devlette kaos çıkarmayacak. Kanun çıkarıp sonra kaldırmayacak, emanete sahip çıkacak