Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan hakkında yaptığı çağrıya ilişkin “Cesur çıkışıyla istikamet çizdi.” dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla tarihi bir fırsat penceresi açıldığını söyleyen Erdoğan, “MHP Genel Başkanı’nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır.” ifadesini kullandı.
“Muhatabımız milletimiz”
Erdoğan, “Buna karşılık ülkenin ve milletin ortak çıkarları yerine kendi şahsi gündemlerinin peşinde olanlar her zamanki gibi tutarsızlık ve boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir. Bizim muhatabımız milletimizdir.” diye konuştu.
CHP lideri Özgür Özel’e teşekkür
Konuşmasında, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e de teşekkür eden Erdoğan, “AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimi ‘Devlet herkesin devleti olmalı, herkesi eşit kucaklamalı’ siyasetimizi 23 yıllık gecikmeyle de açık yüreklilikle dile getirdiği ve kardeşliğe katkı sağladığı için sayın Özel’i tebrik ediyorum.” dedi.
Erdoğan, “CHP’nin doğru yerde duracağına kardeşliğin safında yer alacağına yürekten inanmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.
“Sevgili Kürt kardeşim bu eli samimiyetle tut”
“Sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle tutmanı bekliyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyonist İsrail'in aparatlığını, Türkiye düşmanlığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz.” dedi.
NE OLMUŞTU?
MHP lideri Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında önemli mesajlar vermişti.
Bahçeli, “Şayet teröristbaşının tecriti kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin.” çağrısında bulunmuştu.
Türkiye ve Türk milleti için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını söyleyen Bahçeli, “Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.” şeklinde konuşmuştu.
MHP lideri, “Ne Kandil, ne Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız.” demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Cumhuriyetimizin 101’inci kuruluş yıl dönümüydü. Cumhuriyet Bayramını, hep beraber coşkuyla kutladık. Yurt dışındaki temsilciliklerimizde ve KKTC’de de 29 Ekim sevinci çeşitli tören ve etkinliklerle büyük bir gururla yaşandı.
Dış misyonlarımıza gelerek veya mesaj göndererek bayram sevincimizi paylaşan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Milli mücadelenin şehit ve gazilerini tarihimiz boyunca kahramanca çarpışan tüm şehitlerimizi, gazilerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyorum.
"Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum"
Cumhuriyetimizin en büyük kazanımlarından biri olan TUSAŞ’ın tesislerine yönelik alçakça bir terör saldırısı oldu. Saldırıda şehit düşen kardeşlerimize rahmet diliyor, milletimizin başı sağ olsun diyor, tedavisi devam eden yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum.
"20 GÖKBEY helikopterimizin teslimatını gerçekleştireceğiz"
TUSAŞ’ı ziyaret ettik, taziyelerimizi bizzat ilettik. Yerli milli helikopterimiz T-625 GÖKBEY’in ilkini törenle Jandarma Genel Komutanlığı'mıza teslim ettik. Yıl sonu gelmeden iki adet GÖKBEY’i daha jandarmamıza teslim etmiş olacağız. 2026 için toplam 20 adet GÖKBEY helikopterimizin farklı kurumlarımıza teslimatını gerçekleştireceğiz.
TUSAŞ çalışanlarımızı daha azimli gördüm. Özgüvenleri yüksekti. Gözlerinde tam anlamıyla bir adanmışlık duygusu vardı. Hainlere rağmen daha fazla üreterek şehit arkadaşlarının ruhlarını şadetmeyi sürdüreceklerine inanıyorum.
"Bu cumhuriyet belli bir şahsin, belli bir kitlenin cumhuriyeti değildir"
Çatısı altında bulunduğumuz bu aziz Meclis, 23 Nisan 1920’de Ankara’da faliyetlerine başlamış, Kurtuluş Savaşımızı sevk ve idare etmiş, zaferin ardından 29 Ekim 1923’te de Cumhuriyetimizi ilan etmiştir. Cumhuriyet, TBMM çatısı altında milletimizin temsilcilerinin onayıyla, milletimizin ortak kararı olarak vücut bulmuştur.
"Bu cumhuriyet Türk’ün de Kürt’ün de cumhuriyetidir"
Şu noktanın altını çizmek isterim; Cumhuriyet, belli bir şahsın, zumrenin, kitlenin, mezhebin, etnik kökenin cumhuriyeti değildir. Bu cumhuriyet, zenginin olduğu kadar yoksulun da cumhuriyetidir. Ne kadar batılının, güneylinin cumhuriyeti ise o kadar da kuzeylinin, doğulunun cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet, Türk’ün de elbette Kürt’ün de cumhuriyetidir.
Bu cumhuriyet, vatan topraklarında yaşayan herkesin cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet, hepimizin eseridir. Hepimizin, 85 milyonun tamamının cumhuriyetidir. Ben inanıyorum ki bu topraklar üzerinde yaşayan hiç kimsenin cumhuriyetle, cumhuriyet fikriyle bir sorunu, problemi yoktur.
"Cumhuriyetimiz birdir, güçlüdür, ayaktadır"
Geçtiğimiz bir asır boyunca yaşadığımız sorunlar, cumhuriyetten değil, cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak onu istismar edenlerden kaynaklanmıştır. Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak, ayrımcılık yaptılar, ötekileştirdiler. Bu ülkenin huzuruna, birliğine, kardeşliğine en büyük zararı verdiler.
Aziz milletimiz o sınırsız basiretiyle her şeyin farkındadır. Bugün cumhuriyetimiz 85 milyon vatandaşımızın ortak yuvası olarak birdir, bütündür, güçlüdür, dimdik ayaktadır.
“Türkiye Cumhuriyeti, sıradan bir devlet değildir”
Coğrafyamızdaki kaosa bakanlar, korkmuşlar ve cumhuriyetimize ürkek bir kuş muamelesi yapmışlardır. Geçmişin korkuları kapanmaya, kısıtlamaya ve malesef iç düşmanlar üretmeye yol açmıştır. Bu milletin her bir ferdi, özellikle gençlerimiz, yavrularımız şunu çok iyi bilmeli; her zerrelerine kadar idrak etmelidir. Türkiye Cumhuriyeti devleti sıradan bir devlet değildir.
29 Ekim çok önemlidir, yeni bir başlangıçtır. Bu aziz millet bin yıllardır hem tarih sahnesinde varolan hem de tarihin akışına yön veren bir millettir. Şu yeryüzü üzerinde korkuyu korkutan ve korkutacak olan yegane millet, mensubu olduğumuz asil millettir. Bunun en son ve somut örneği, 15 Temmuz şanlı direnişidir.
Bu millet değil kendinin, bütün bu coğrafyanın, ezilenlerin, kimsesizlerin umudu bir millettir. Unutmayın; düşersek, yeniden doğruluruz. Yanarsak, küllerimizden yeniden doğarız.
“Ayrımcılığa son verdik”
Belli dönemlerde cumhuriyetin öz evlatları ayrımcılığa maruz kaldılar, ötelendiler. Son bir asırda elbette çok güzel günler de gördük. Ama ondan daha fazla hüzün ve acı gördük. AK Partimizi, 23 yıl evvel 14 Ağustos 2001’de kurarken en büyük hedefimiz devlet ile milleti kucaklaştırmaktı.
Bu ülkede dindarlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılıyordu. Ayrımcılığa son verdik. Yoksulun sesi çıkmıyordu, sesi, nefesi olduk. Alevi kardeşlerimizin sorunları vardı, çözmek için samimi adımlar attık. Gayrimüslimlerin sorunları vardı, cesur hamleler yaptık. Önümüze çok engeller çıkardılar. Kitleleri kışkırttılar.
Yaşanan ihmallerden ve acılardan nemalananlar her türlü yolu kullanarak sorunları istismar ettiler. Yılmadık, yıkılmadık, kardeşliği büyütmekten asla vazgeçmedik. Göreve geldiğimizde özellikle doğu ve güneydoğu illerimizde ciddi bir ihmalkarlık söz konusuydu. Doğu, güneydoğu illerimize tarihin en büyük yatırımlarını biz yaptık.
"Hak ve özgürlükler konusunda tarihi adımlar attık”
Hak ve özgürlükleri genişletmek konusunda tarihi adımları biz attık. Bunu yaparken dedik ki; terörü ve ürediği bataklığı kurutacağız. Kardeşliği büyüteceğiz. 22 yıl boyunca aynı istikamette yürüdük ve yürüyoruz.
"Bu meseleyi ülkemizin gündeminden çıkararak siyasi hayatımızı taçlandırmak niyetindeyiz"
Türk ile Kürt’ün kardeşliğini büyütmek için ne yapılması gerekiyorsa, nasıl yapılması gerekiyorsa hemen hepsini yaptık, denedik. Fakat her seferinde karşımıza bir duvar, ihanet çıktı. Sorundan beslenenler, sorunun çözülmesine engel oldular. Terörden beslenenler terörün bitmesini istemediler. Samimiyetimizi yitirmedik. Kardeşlik hukukundan asla ayrılmadık. Allah’ın izniyle Rabbim fırsat verirse bu meseleyi ülkemizin gündeminden çıkararak, 40 yıllık siyasi hayatımızı taçlandırmak nitetindeyiz."
“Sayın Bahçeli’ye şükranlarımı ifade ediyorum”
Türkiye her zamankinden daha güçlüdür. Terör belası başta olmak üzere sorunlarımız çözmek, kardeşliği pekiştirmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkan çıkmıştır. Buradan Cumhur İttifakı’ndaki yol arkadaşımız Sayın Devlet Bahçeli’ye tüm MHP camiasına, grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum.
"Tarihi fırsat penceresi açtı"
Vatan sevgisinin, millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu ne manaya geldiğini en açık şekilde izah etmiştir. MHP Genel Başkanı’nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır.
Buna karşılık ülkenin ve milletin ortak çıkarları yerine kendi şahsi gündemlerinin peşinde olanlar her zamanki gibi tutarsızlık ve boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir. Bizim muhatabımız milletimizdir. Milletimizin de Türkiye’nin terör kamburundan kurtulması dünyada ve bölgesinde yaşanan istikrarsızlıklardan uzak kalması noktasında gereken adımların atılması yaklaşımımızı desteklediğini biliyoruz.
"Terörle mücadele kararlılıkla sürecek"
Şu hususun altını özellikle çiziyorum; bizim Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütüne, Kandil’deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamaz da. Israrla bizimle muhatap olmaya çalışma gayretleri, patronlarına kendilerini ispat uğraşından başka bir şey değildir. TUSAŞ’a yapılan alçakça saldırı bir kez daha göstermiştir ki teröristin anlayacağı yegane dil, terörle tavizsiz mücadeledir. Terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
“Sayın Özgür Özel’i tebrik ediyorum”
Buradan CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e de takdirlerimi iletiyorum. AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimi ‘Devlet herkesin devleti olmalı, herkesi eşit kucaklamalı’ siyasetimizi 23 yıllık gecikmeyle de açık yüreklilikle dile getirdiği ve kardeşliğe katkı sağladığı için sayın Özel’i tebrik ediyorum. CHP’nin doğru yerde duracağına kardeşliğin safında yer alacağına yürekten inanmak istiyorum.
Bölgemizde sınırlar yeniden çizilmek istenirken ezeli kardeşliğimizi ebedi olarak muhafaza yolunda asli muhatabımız bizzat Kürt kardeşlerimizin kendisidir.
Ülke ve millet olarak Sayın Bahçeli'nin, ittifak ortağımız MHP'nin, elini değil tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok daha büyük bir imkan ele geçirildi.
"Sevgili Kürt kardeşim bu eli sıkı tut"
Sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, Türkiye düşmanlığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz. Sevgili Kürt kardeşim, imanına, İslamına, vatanına, toprağına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. Gel Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edelim diyoruz.