Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üst düzey bir futbol eğitimi için her şeyin düşünüldüğü, gereken her türlü imkanın sağlandığı Başakşehir Futbol Akademisi'nin kulübün altyapısına yeni bir soluk kazandıracağını belirterek, "Futbol Akademisi'nin de hizmete girmesiyle İstanbul Başakşehir'in başarı grafiği inşallah daha da yükselecektir." dedi.
Erdoğan, "Geleceğin Yıldızları Başakşehir’de Parlıyor" mottosuyla inşa edilen İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Mahmut Tekdemir Futbol Akademisi ile Kupa Meydanı'nın açılış programında yaptığı konuşmada, toplantıya katılan Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF), kulüplerin yöneticileri ile sporcularını ve misafirleri en kalbi duygularla sevgi ve saygıyla selamladığını dile getirdi.
Açılış töreninde yer almaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, "Bugün Başakşehir Futbol Kulübü'müz, gençlerimiz ve Türk futbolu açısından çok önemli bir projeyi hayata geçirmenin bahtiyarlığını bizlere yaşatıyor." diye konuştu.
Erdoğan, akademinin hem büyük bir ihtiyacı gidereceğine hem de bir vizyon projesi olarak tüm spor kulüplerine örnek olacağına inandığını belirterek, Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ'ın kendilerini akademiye ilişkin bilgilendirdiğini anlattı.
"Diğer donatılarıyla toplam 330 bin metrekare büyüklüğünde gerçekten muhteşem bir eser olmuş"
Futbol akademisinin 65 bin metrekarelik bir tesis alanında olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "3 adet mini futbol sahası, 3 futbol sahası, 50 futbolcunun konaklayabileceği yatakhanesi, 250'şer kişilik yemekhane ve kafeteryası, 800 araç kapasiteli otoparkı vesaire... Diğer donatılarıyla toplam 330 bin metrekare büyüklüğünde gerçekten muhteşem bir eser olmuş. Üst düzey bir futbol eğitimi için her şeyin düşünüldüğü, gereken her türlü imkanın sağlandığı akademinin kulübümüzün altyapısına yeni bir soluk kazandıracağı kanaatindeyim. Futbol Akademisi'nin de hizmete girmesiyle İstanbul Başakşehir'in başarı grafiği inşallah daha da yükselecektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikle bir hakkı teslim etmek istediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
Kuruluşundan bu yana geçen 10 yıllık sürede İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü, kendi alanında eşine az rastlanır başarılara imza attı. Kulübümüz, vefakar taraftarı, yıldız futbolcuları, hedefe kilitlenmiş yönetim kadrosuyla adını Türk futbolunun devleri arasına yazdırdı. Kovid salgınının ilk dönemine tekabül eden 2019-2020 sezonundaki Süper Lig şampiyonluğuyla Başakşehir bu ünvana ulaşan 6. takımımız oldu. Süper Lig şampiyonluğunun yanı sıra 2 kez Türkiye Kupası finali oynayan kulübümüz, 10 sezonun 8'inde Avrupa Kupaları'na katılarak ülkemizi uluslararası turnuvalarda da başarıyla temsil etti.
Başakşehir Futbol Kulübünün kısa sürede taraftarlarının desteğini hak ettiğini gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, kulüp yönetimi, teknik kadro ve tüm sporcuları tebrik etti.
Erdoğan, kulübün başarılarının artarak devam etmesini dileyerek, Futbol Akademisi ve Kupa Meydanı'nın hayata geçirilmesinde katkısı olan herkesi kutladı.
"Gençlik yıllarında sporla bilfiil ilgilenmiş, futbolu her zaman tutkuyla takip etmiş, bugün de düzenli spor yapan bir Cumhurbaşkanıyım." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
Ülkemizin futbol başta olmak üzere sporun bütün dallarındaki başarılarını artırmaya bu konuda da makamların ötesinde şahsen de çok büyük bir önem veriyorum. Bugüne kadar hiçbir kulüp ayırmadan Türk futboluna katkı yapan her türlü girişimi samimiyetle teşvik ettim. Aynı şekilde bütün kulüplerimizin başarılarıyla gurur duydum. Her türlü ihtiyaçlarında, sıkıntılarında ve sevinçlerinde, kulüplerimizin yanında olmaya çalıştık. İnşallah bundan sonra da hakkaniyetli ve adaletli çizgimizi koruyacağız. Bu vesileyle bugün başlayan 2024-2025 sezonunda tüm takımlarımıza başarılar diliyor, gerek heyecan seviyesi gerekse centilmenlik düzeyi yüksek bir sezon geçirmeyi ümit ediyoruz.
Erdoğan, "Her zaman söylüyoruz, futbol rekabetin yanı sıra iş birliğinin, dayanışmanın ve takım ruhunun da sembolü olan bir spordur. Hangi sebeple olursa olsun futbola husumetin, holiganlığın, kavganın, ideolojinin girmesi, her şeyden önce sporun ruhuna zarar verir. Hiçbir şey ülkemizin ve milletimizin huzurundan daha mühim değildir. Ülkemize ve Türk futboluna kaybettiren bir anlayışla hareket etmenin hiçbir bahanesi olamaz. Tüm kulüplerimizden sezon boyunca futbolumuzu kısır tartışmaların uzağında tutma ve fair-play ruhunu güçlendirme noktasında azami hassasiyet bekliyoruz" diye konuştu.
"Taraftar baskısı kulüpleri kısa vadeli yatırımlara yönlendiriyor"
Kulüplerin mali yapılarıyla ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"Bugün artısı ve eksisiyle devasa bir futbol endüstrisinden bahsediyoruz. Artık 40 sene, 30 sene hatta 10 sene öncesinden çok farklı bir yapı var. Ülkemiz futbolunu buna göre uyarlamamız gerekiyor. Meselenin finansal boyutu da geliyor. Benden sonra tufan mantığıyla hareket edildiğinde bunun faturasını sadece kulüplerimiz değil Türk futbol ödemektedir.
Hepimiz şu hakikati çok iyi biliyoruz: Türk futbol taraftarı özverili, fedakar, takımına sahip çıkma noktasında üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiren bir taraftar grubudur. Taraftar dişinden tırnağından artırıp formasını satın aldığı, maçına gittiği, şartlarını zorlama pahasına tüm imkanlarıyla desteklediği takımından beklentisi de doğal olarak fevkalade yüksektir. Bu beklentinin kulüpler üzerinde baskı oluşturduğu, kulüplerimizi uzun vadeli yatırımlar yapma yerine kısa vadeli kazanımlara yönlendirdiği bir başka hakikattir. Bunun sonucunda kulüplerimiz ya ağır mali yük altına girmek ya da zaten çok kısıtlı olan kaynaklarını verimsiz kullanmak zorunda kalabiliyor. Kulüplerimizin mali yapılarını bozma yanında geleceğini de rehin alan bu cendereden mutlaka ama mutlaka çıkması lazım. Ayağı yere basan politikalarla hem sportif başarıyı hem de güçlü bir mali yapıyı tesis edecek projelere yönelmek zorundayız.
"Süper Lig'deki gençlerin sayısı azalıyorsa, futbolcu yetiştirmede tıkanıklık var demektir"
Ülkemizde futbolu daha ileri taşımak istiyorsak en büyük yatırımı insana yapmak mecburiyetindeyiz. Kendi gençlerimize güvenmeli, inanmalı ve onların geleceğine yatırım yapmaktan asla vazgeçmemeliyiz. Tabii ki dünyadaki yıldız futbolcuların ülkemize gelmesi seyir keyfini artırmaktadır ama aslolan kendi insan kaynağımızın layıkıyla değerlendirilmesidir. Şayet Süper Lig takımlarında oynayan gençlerimizin sayısı azalıyorsa, bunun manası yeni futbolcuların yetişmesinde bir tıkanıklık var demektir. Bunun muhakkak önüne geçmemiz gerektiğine inanıyorum.
Kendi insan kaynağımızı değerlendirmezsek futbol kulüpleri olarak da ülke olarak da hak ettiğimiz yerlere gelemeyiz. Bakınız Arda Güler'in genç yaşta elde ettiği başarı kulüplerimiz için hem güzel bir örnek oldu hem de altyapıya yatırımlarının önemini gösterdi. Bu örneğe yenilerini eklemek için hep beraber çalışmalıyız. Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip ülkelerinden Türkiye, dünya futboluna nice yıldız kazandıracak insan kaynağı havuzuna ziyadesiyle sahiptir. Yeter ki biz işimizi düzgün yapalım, hakkıyla yapalım. Günü kurtarmaya değil, burada olduğu gibi geleceğe damga vuracak projeleri hazırlayalım. Yeter ki biz gereksiz tartışmalarla milletimizin futbol aşkını köreltmeyelim bilakis bu heyecanı diri tutacak adımlar atalım."
Kaynak: Independent Türkçe, AA