Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak tutuklanmasının ardından Saraçhane'de başlayan mitinglerini Maltepe'deki miting alanına taşıdı. Mitinge katılım yoğundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Ekrem İmamoğlu'nun annesi Hava İmamoğlu, Maltepe'de toplanan binlerce kişiye hitap etti. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun Maltepe mitingi için gönderdiği mesajı okudu.
Dilek İmamoğlu: Ekrem'e ceza işlemez
Mitingde konuşma yapan Dilek İmamoğlu, "Ekrem, İstanbul'un bütün sokaklarında, çarşılarında, pazarlarında huzurla dolaşır. Yalnız İstanbul'da değil Türkiye'nin dört bir yanında kendisine gösterilen büyük ilginin, sevginin karşısında hiçbir kibre kapılmadan tepeden tırnağa tevazuyla dolaşır. İşte bunun için Ekrem'i cezalandırıyorlar. Milletin ona olan sevgisi karşısında aciz kaldıkları için cezalandırıyorlar. Asla Ekrem kadar bu milletin gönlüne giremeyeceklerini biliyorlar onun için cezalandırıyorlar. İstediğinizi yapın Ekrem'e ceza işlemez. Hangi duvar sevgiye engel olabilir, hangi demir parmaklık gerçeği gizleyebilir" dedi.
Dilek İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Gençler tepkilerini demokratik yolla dile getiriyorlar. İşte şimdi de buradalar. Bu değerli gençleri, bu güzel evlatları suçlu gibi göstermeye çalışanlar bu meydana iyi baksınlar. Bu gençler depremlerde, orman yangınlarında kimseden emir beklemeden en önde yardıma koşanlardır. Bu ülkenin tüm çocukları bizim evladımızdır. Haklarını arayan evlatlarımıza türlü türlü eziyetler, adaletsizlikler yaşatamazsınız. Türkiye kendi evlatlarına kendi evlatları eliyle acılar çektiren bir ülke olamaz, olmayacak. Annelerin yüreğini yakan yöntemlerle iktidarınızı koruyamazsınız. Annelerin ahını aldığınız için yenileceksiniz. Adalet yasaklanamaz, vicdan hapsedilemez. İyi ki varsınız."
Hava İmamoğlu: Her şey çok güzel olacak
Ekrem İmamoğlu'nun annesi Hava İmamoğlu, "Her şey çok güzel olacak. Oğlum devlete hizmet ediyor. Bütün halkını seviyor, halk onu seviyor. Teşekkür ediyorum oğlum benim." dedi.
Mansur Yavaş: Haksızlıklara, hukuksuzluklara ses yükseltmek için toplandık
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Bu memleketin taşında toprağında hakkı olanlarız. Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün, cumhuriyetin çocuklarıyız. Hukukun gözü artık bağlı değil, gözünü açmış, kimi görmek istiyorsa ona göre karar veriyor. Bugün burada haksızlıklara, hukuksuzluklara ses yükseltmek için toplandık. Bunun son örneği biliyorsunuz Ekrem İmamoğlu. Burada toplanan yüz binler olarak selam olsun Ekrem Başkanımıza. Selam olsun. Bu halkın oylarıyla İstanbul'u kazanan, millete hizmetten başka suçu olmayan bir kardeşimiz hukuksuzca, delilsizce susturulmak isteniyor. Millet yeter. Bu millet 'Her şey çok güzel olacak' dedi. Umut cezalandırılıyor" ifadesini kullandı.
Yavaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Ekrem Başkan'a yapılan hukuksuzluk sonrası ilk olarak gençler sokağa çıktı. İlk adalet ve demokrasi talebi umutlarını ellerinden almaya çalıştıkları gençlerden çıktı. Bizim de önderimiz bugünkü gençler gibi Mustafa Kemal Atatürk'tü. Gençler bu mücadelenizde sizlerin yanı başınızdayız. Şırnak'taki gencin umudunu yok ettiniz, Kayseri'deki gencin hayallerini yıktınız. Edirne'de emekçinin geleceğini elinden aldınız. Bu gençlerin kılına dahi zarar gelmemeli. Devlet, polisleriyle bu çocukların güvenliği için risk oluşturmak yerine onların güvenliğini sağlamalı. Yanlış üzerine yanlış yaparak doğruyu bulamayız. Bu ülkenin tüm evlatlarıyla gurur duyuyoruz. Herkesin tek bir çığlığı var: Yetti artık.
Hukuk çökerse ekonomi de çöker. Elbette bu düzen değişecek, mutlaka değişecek. Bu ülkenin bir umudu var. Bugün gençler susturulmak isteniyor. Bu milletin gençleri korkuyu değil, cesareti Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten öğrendi. Bugün o gençler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Gençlerini zindanla susturmaya çalışan bir ülkenin yarını olmaz.
Silivri kapatılsın
İnanın güzel günler göreceğiz. Burada yapılan şey bir çağrıdır. O sandık gelecek. Kendini muhalif hisseden hiçbir kesimin ayrı ayrı kalmak lüksü bulunmamaktadır. Ya beraber olacağız ya da hep beraber kaybedeceğiz. Silivri kapatılsın, özgürlüklerin gasp edilmesinin simgesi haline geldi artık. Başta Ekrem Başkan olmak üzere tüm tutuklu seçilmişlerin, tutuklanan gençlerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz."
Ekrem İmamoğlu'nun mesajı yapay zeka ile kendi sesinden dinletildi
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in konuşmasının ardından Ekrem İmamoğlu'nun mesajı, yapay zeka ile kendi sesinden dinletildi.
İmamoğlu, mesajında şu ifadeleri kullandı:
"Gençler Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'vatandaşa saygı göster, milletin iradesine el uzatma' diyorlar ama Erdoğan bu seslere kulaklarını tıkıyor. Birbiri ardına haksız hukuksuz talimatlar veriyor. Her şeyi kendisi yaptığı halde asla sorumluluk üstlenmiyor. 3 günde 26 milyar dolar uçup gitti.
Hiç utanmadan bunun sorumluluğunu da protesto halkını kullanan halkımıza yüklüyorlar. Milletimize boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Başaramayacaklar, başaramayacaklar. Bu millet 7 düvele boyun eğmemiş, sandıktan kaçanlara mı boyun eğecek? Bu parmaklıklar benim için yok hükmünde. Çünkü ben hiçbir suç işlemedim. Belediye başkanı olarak yaptıklarımdan pişmanlık değil gurur duyuyorum. 48 idari, 51 şahsi soruşturmadan alnımın akıyla çıkmış biriyim. Onlara haydi oradan diyorum. Bu uyduruk davada kendisini aklamak zorunda olan ben değilim.
Erdoğan bana karşı her hamlesiyle seçimden kaçan biri olduğunu gösteriyor. Bu mertlikten kaçan hamlesiyle kendisini sevenleri utandırıyor.
İstiklal Marşımızda dendiği gibi enginlere sığmadınız taştınız, sizinle, hepinizle gurur duyuyorum. Şimdi çok büyük, çok güçlü bir başlangıç yapıyoruz. Zorbalığa, zalimliğe boyun eğmeyeceğiz."
Özgür Özel: Saraçhane'ye koşan milyonlar bize artık endişenin, korkunun evde kaldığını gösterdiler
Kürsüye son olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel geldi. "Ülkesine, milletine, geleceğine sahip çıkanlara, korkmayanlara, sinmeyenlere, bir adım geri atmayanlara, yüreğinde vatan, millet, bayrak sevgisi olan Türkiye ittifakının tüm renklerine, karşımızdaki bir avuç zalime teslim olmayan milyonlara merhaba" diyerek sözlerine başlayan Özgür Özel, şunları söyledi:
"Sincan'a, Edirne'ye, Silivri'ye, Kandıra'ya, belediye başkanlarına, belediye meclis üyelerine, siyasetçilere, en çok da hepimizin gelecek umudu öğrencilere merhaba. Herkes memleketine gidebilir, parası olsa tatile gidebilir. Bugün bu meydana gelip toplanmak, bu iradeyi ortaya koymak, 'bu büyük mücadele aksar' dediler ama Silivri'de yatan arkadaşlarımız da, bizler de 19 Mart'ta yaşananlardan sonra neredeyse sokağa çıkmayı yasaklayıp, İstanbul'un iradesini yalnız bırakmaya çalışanlara inat, Saraçhane'ye koşan milyonlar bize artık endişenin, korkunun evde kaldığını gösterdiler. Sokaklardayız, meydanlardayız.
Bugün burada sadece bir miting yok. Bütün metro istasyonlarında, Marmaray istasyonlarında mitingler var. Sandıkla geldiği halde sandıkla gitmeme hayalini hayata geçirmek için demokrasiyi araç gören, kendinden sonraki cumhurbaşkanını engellemek için halefine darbe yapanları yeneceğiz. Bu güzel ülkeyi onlara asla teslim etmeyeceğiz. Millet 31 Mart'ta iktidarı değişim sürecini başlattı. Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü'nde 1 kez, İstanbul'da ise 3 kez Erdoğan'ı ve karşısına çıkardığı adayları, Meclis başkanlarını, başbakanları, bakanları yendi.
Hepimizin gözü önünde 'silkeleyin' talimatı verdi. CHP'li belediyeleri silkeleme hadsizliğine giriştiler
Biz bu süreci bir zafer, bir kibir, kazanmanın tadını çıkarma deği bir görev olarak gördük. Türkiye'de bütün seçmenlerin, bizi sandıkta destekleyen bütün demokratlara yakışan şekilde çalışmaya devam ettik. Biz milletten aldığımız yetkiyi kimseyle didişmeden, kutuplaşmadan, o ağzı kötü, zihni kötü, her fırsatta hakaret yağdıranlara uymadan, AK Parti'nin, MHP'nin kıymetli ama hor gördüğü seçmenlerle ilişki kurduk. Hepimizin gözü önünde 'silkeleyin' talimatı verdi. CHP'li belediyeleri silkeleme hadsizliğine giriştiler.
'Erken seçimin adayı erken belli olur' dedik
'Geçim yoksa seçim olur, erken seçimin adayı erken belli olur' dedik. Birileri kötülüğe iyice karar vermiş. Seyyar giyotini Tayyip Bey ödüllendirerek bakan yardımcısı yapmıştı. Bakan yardımcılığı kendi deyimiyle siyasi bir pozisyondu. O seyyar giyotini İstanbul'da görevlendirdi ve ondan sonrasını hep birlikte yaşadık. Biz sinmek yerine büyük bir mücadele ilan ettik. Ön seçimi duyurduğumuz gün Ekrem Başkan'a yasak getirilmeye çalışıldı ve ondan sonra süreci iyice hızlandırdılar ki fakülte yönetiminin iptal etmeyeceğini anlayınca üniversite yönetimini topladılar. 19 Mart'ta Ekrem Başkanı gözaltına alıp 4 gün tuttular. İşte o bir kırılma anıydı. Ya bekledikleri gibi herkes evinde oturacaktı ya da dünyanın en korkak saldırısına karşı millet cesaret kazanacaktı. İstanbul Üniversitesi önüne çekilen barikatı yıktı attı. İstanbul Üniversitesi'nin öncü sesine ODTÜ'nün devrimci sesi eklendi. Tüm üniversiteler eklendi.
Bu süreçte her gece biz çoğaldıkça, daha kalabalık oldukça, Ankara ODTÜ'ye yürüdükçe mücadele büyüdü. 15 buçuk milyon kişi geldiler ve seçtiler. "Tek adama hayır, diktaya hayır, millet biziz, biz kazanacağız" dediler.
Erdoğan'a tarihin en büyük meydan okumasını yapıyorum. Ekrem Başkan diyor ki yargılanmam TRT'den canlı yayın yapılsın. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. Tanık yok, şahit yok, delil yok. FETÖ'den miras kalan gizli tanıklar. Turp, Tayyip'in uydurduğu rezil palavralardır. Turpun en büyüğü sensin Erdoğan, sensin.
Yarından itibaren erken seçim talebiyle imzaları toplayacağız
Yarından itibaren erken seçim talebiyle imzaları toplayacağız. Bu iktidarı alaşağı edeceğiz. Bizim hayal ettiğimiz Türkiye'de cumhurbaşkanı adayları hapiste olmayacak. Ekrem İmamoğlu'nu derhal serbest bırakın. Haksız yere tuttuğunuz Ümit Özdağ'ı derhal serbest bırakın.Bizim demokrasi anlayışımızda iki yüzlülük olmayacak. Sadece "Seni başkan yaptırmayacağız" dedi diye 8 yıldır içeride tuttuğunuz Selahattin Demirtaş'ı derhal serbest bırakın.
Bu meydan bu ülkenin umududur
Herkesin sözünü söyleybilmesi için bugün bu meydanda rengarengiz. Gökkuşağı farklı renklerin yanyana durduğu ve birbirine karışmadığı ama doğru bir yerde en güzel rengi verdiği doğa olayıdır. Çok kültürlüdür, çok partilidir. Bu meydan bu ülkenin umududur, yarınlarıdır. Bu meydan kayyuma, tutuklamaya, gözaltına alınmaya, kötü muamaleye karşı.
Adayımı bırak, sandığımı getir
Bu meydandaki tüm görüşlerin, tüm yapıların, tüm partilerin, tüm mezhepleri, tüm inançları, tüm etnik kökenleri gökkuşağına duyduğumuz saygıyla Cumhuriyet'in kuruluş değerlerine bağlılığımızla, yarına olan inancımızla yürekten selamlıyorum. Yarın içeriye koydukları öğrenci, siyasetçilerle bayramlaşacağım. İçeride hepimiz adına yatanlara selam olsun. Ben milletim, ben milli iradeyim. Adayımı bırak, sandığımı getir. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum."