TBMM Genel Kurulu'nda Can Atalay meselesine ilişkin söz alan Saadet Partisi Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Bülent Kaya şunları dile getirdi:
Anayasa Mahkemesi tıpkı diğer mahkemeler gibi önlerine bir ihtilaf geldiği zaman Anayasa'yı yorumlama yetkisine sahiptir. Her derecedeki mahkeme karar verirken Anayasa'yı yorumlama yetkisine sahiptir ama nihai olarak en üst mahkeme olması sebebiyle ve "Anayasa'yla ilgili bir görev uyuşmazlığı olduğunda Anayasa Mahkemesi kararları esas alınır" hükmü gereğince Anayasa Mahkemesi'nin kararına uymamak Anayasa'yı yok sayma gibi bir durum ile karşı karşıya kalmaktır. Türkiye'de AYM'ye müracaat etmeden AİHM'e müraacat söz konusu olmaktadır. Sebep ne? "AYM'nin kararları idare tarafından dikkate alınmıyor" Türkiye'yi bu ayıptan kurtarmamız gerekiyor. Sözün özü ve hikmeti bir şairin dizelerinde gizlidir:
Merhamet duygusu sende yoksa, tuttuğun orucun sende ne manası var?
Sofranda yoksula yerin yoksa bir ay aç kalmanın ne manası var?
Terazinin oku ayrı çekerse, dilin zehir gibi kalp incitirse, elin rüşvet alıp rüşvet verirse, kıldığın namazın ne manası var?
Yalandan and içip and bozarsan, eşinden habersiz iş görür iş edersen, haksızı alıp hak edersen, o hacca gitmenin ne faydası var?
Haram parayla villa dikenler, yetimin hakkını bölüp yiyenler, şerefini şerefsizce verenler, ölünce Yasin-i Şerif'in ne faydası var?
Namaz da oruç da esastır kardeş. Vicdanlı olmak çetindir kardeş. Asıl amaç insan olmak. Amaçsız Kur-an'ın ne manası var kardeş."
Hakkı tutup kaldıramadıysan, haksızlığa karşı çıkamadıysan, konjonktür rüzgarına kapılıp yaprak gibi dönüp durduysan milletvekilliğinin, iktidarın, bakanlığın, cumhurbaşkanlığının ne manası var?
