Üç ayların Regaip Kandili sonrasında ikinci kandili olan Miraç Kandili'nde milyonlarca kişi geceyi ibadet ile idrak edecek. İşte Miraç Kandili'nin anlamı önemi ve faziletleri hakkında merak edilenler...

MİRAÇ KANDİLİ NEDİR?

İslam inancına göre, Hazreti Muhammed'in, Allah'ın daveti üzerine Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan semaya, yüce alemlere ve ilahi huzura yükseldiği gece olarak kabul edilen Miraç Kandili "üç aylar"ın ilki olan Recep ayının 27'nci gecesine denk geliyor.

"İsra ve Miraç mucizesi" ismiyle anılan bu olay, Kur'an-ı Kerim'de İsra ve Necm surelerinde ifade ediliyor. "İsra olayı", Hazreti Muhammed'in bir gece Mekke'den Kudüs'e, "Miraç olayı" ise gökler ötesine yaptığı yolculuğa deniliyor.

Allah, Hazreti Muhammed'e ahlak ve fazilet düsturlarını bildirdi. İslam kaynaklarına göre, Mekke'den Medine'ye hicretten bir sene önce yaşanan "İsra ve Miraç" olayı Allah'ın, Hazreti Muhammed'in Mekke'de gördüğü eziyetlere karşı bir tesellisi olarak kabul ediliyor.

Miraç gecesinde beş vakit namaz farz kılındı, Allah'a şirk koşmayanların bağışlanacağı müjdesi verildi ve "Amenerrasulü" diye başlayan Bakara Suresi'nin son iki ayeti vahyolundu.

Ayrıca bu gece Allah, Hazreti Muhammed'e İsra Suresi'nde de yer alan insanın yaşama hakkını, şeref ve haysiyetini korumayı, toplumun huzur ve güvenini sağlamayı amaçlayan ahlak ve fazilet düsturlarını bildirdi.

Müslümanlara Miraç Kandili'nde, namaz borcu olanların kılabildiklerince namaz kılması, namaz borcu olmayanların ise nafile namaz kılması, Kur'an-ı Kerim okuması, istiğfar ve dua tavsiye ediliyor.

thumbs_b_c_55f5871ab78cdaa3a443fb06fde161c3

MİRAÇ KANDİLİ ANLAMI, ÖNEMİ VE FAZİLETİ

Miraç Kandili'ni ibadetle geçirmenin sevabı çok büyüktür. Çünkü bu gece Peygamber Efendimize ve ümmetine "namaz" hediye edilmiştir. Beş vakit namaz farz kılınmıştır. Peygamberimize (s.a.v) “Peygamberlerden hiçbiri Sen’den evvel, ümmetlerden hiçbiri de Sen’in ümmetinden evvel cennete girmeyecektir!” müjdesi verilmiştir. (Râzî, XXVIII, 248)

Yine Müslim’de rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:

“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e (Miraç’ta) üç şey verildi: Beş vakit na­maz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi…” (Müslim, Îman, 279) müjdesi verilmiştir.

Miraç gecesine özel ibadet bulunmamaktadır. Fakat gündüzünde oruçlu olmanın, geceyi nafile ve kaza namazları ile eda etmenin ecri büyüktür. Bu geceye özel toplanıp, cemâatle namaz kılınması bid’at sayılmaktadır. Zaten, Terâvihten başka hiçbir nâfile namazın, çağrışarak cemâatle kılınması sünnet değildir, mekrûh sayılır. Ancak bir yerde bulunan, iki üç kimsenin bu gibi namazları cemâatle kılmaları câiz görülmüştür..” (İslâm İlmihali, Ö. Nasuhi Bilmen sh: 207)

Miraç ya da Mirac İslamiyet'te peygamberimiz Hz. Muhammed'in (S.A.V) göğe yükselmesi vakasıdır. Arapçada kelime olarak yükseğe çıkma anlamına gelir ve merdiven anlamına gelen uruc kökünden gelmektedir.

thumbs_b_c_b557740d87ce62d894f2fe5c7465e3b8

Mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce Receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Peygamberimiz (s.a.s) Mescidül – Haram'dan Beytü'l-Makdis'e (Kudüs) götürülür. Kur'an'ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında "İsra" adını alır. İkinci aşamayı ise Peygamberimiz (s.a.s)'in Beytü'l-Makdis'ten Allah'a yükselişi oluşturur. Mirac olarak anılan bu yükselme olayı Kur'an'da anılmaz, ama çok sayıdaki hadiste ayrıntılı biçimde anlatılır.

Mirâç, rahmet ve hikmet dolu bu gecede, Peygamberimizin Mescid-i Aksâ'dan göklere yükselip Yüce Allah'tan vahiy almasıdır.

Miracın hediyesi, Allah'a ortak koşmayan kimselerin günahlarının bağışlanacağı ve sonunda cennete girecekleri müjdesidir.

Miracın bir diğer hediyesi ise "Âmenerrasulü" diye başlayan Bakara suresinin son iki ayetidir. Her gün yatsı namazından sonra bu ayetler okunur, iman dile getirilir. Mirâç, Cenab-ı Hak'tan gelen davete icabet ederek kulluğun gereklerini yerine getirerek, her adımda O'na yaklaşmaktır. Mirâç, maddeden uzaklaşarak manaya ulaşmak; fânî olandan vazgeçip bâkî olana yönelmektir.

İSRA SURESİ 

Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir. (el-İsrâ, 1)

thumbs_b_c_7c88b973aa9864990bc2b0732b42a5e2

NECM SURESİ 

Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed haktan) sapmadı ve azmadı. ﴾1-2﴿ O, nefis arzusu ile konuşmaz. ﴾3﴿ (Size okuduğu) Kur'an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir. ﴾4﴿ (Kur'an'ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu. ﴾5-7﴿ Sonra (ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu. ﴾8﴿ (Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar, yahut daha az oldu. ﴾9﴿ Böylece Allah kuluna vahyedeceğini vahyetti. ﴾10﴿ Kalp, (gözün) gördüğünü yalanlamadı. ﴾11﴿ (Şimdi siz) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz? ﴾12﴿ Andolsun ki, o, Cebrail'i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü. ﴾13﴿ Sidretü'l Müntehâ'nın yanında. ﴾14﴿ Me'va cenneti onun (Sidre'nin) yanındadır. ﴾15﴿ O zaman Sidre'yi kaplayan kaplamıştı. ﴾16﴿ Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı. ﴾17﴿ Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.

MİRAÇ KANDİLİ İLE İLGİLİ HADİSLER

Şerh-i Sadr (Kalbinin Temizlenmesi)

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- mirâca çıkmadan sadrının temizlenmesini şöyle anlatır: 

"Ben Kâbe'nin Hatîm kısmında yatıyordum. Uyku ile uyanıklık arasında bana biri geldi, şuradan şuraya kadar (göğsümü) yardı. (Bu sözünü söylerken boğaz çukurundan kıl biten yere kadar olan kısmı gösteriyordu.) Kalbimi çıkardı. Sonra bana, içerisi îman ve hikmetle dolu, altından bir kab getirildi. Kalbim (çıkarılıp su ve Zemzem ile) yıkandı. Sonra içerisi îman ve hikmetle doldurulup tekrar yerine kondu…" (Buhârî, Bed'ü'l-Halk 6, Enbiyâ 22, 43; Müslim, Îman 264)

thumbs_b_c_efccf2548159c8ef5e15a96c8ac05e24

Peygamber Efendimizin Sütü Tercihi

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-'tan rivâyet edildiğine göre, İsrâ gecesi Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'e, birinde şarap diğerinde süt bulunan iki kâse getirildi. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle bir baktıktan sonra süt kâsesini tercîh etti. Bunun üzerine Cebrâîl:

"−Seni, insanın yaratılış gâyesine uygun olana yönlendiren Allâh'a hamd olsun. Şâyet içki dolu bardağı alsaydın, ümmetin sapıklığa düşerdi." dedi. (Müslim, Îman, 272; Eşribe, 92)