BM İnsan Hakları Konseyinin 58. Oturumu kapsamında Cenevre'de bulunan Fakhri, İsrail'in Gazze'ye insani yardımların girişini durdurmasına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Gazze'de yürürlüğe giren ateşkesin "sözde" olduğunu kaydeden Fakhri, "Ateşkes, Gazze'deki Filistin halkına yönelik İsrail şiddetinin yavaşlamasıydı. Şimdi bugün gördüğümüz şey, İsrail'in bir kez daha insani yardımı reddederek bunu bir silah ve pazarlık kozu olarak nasıl kullandığıdır. Bunu Filistin'e baskı yapmaya çalışırken bir koz olarak kullanıyor yani Filistinli sivillerin hayatlarını müzakere etmek için kullanıyor. Şu anda gördüğümüz durum, yine bir ateşkes değil bomba ve mermi kullanmadıkları için öldürmenin yavaşlaması ancak insanların açlıktan ve hastalıktan ölmeye devam ettiğini görüyoruz." dedi.

2025 03 20250317 2 68174309 110758419

Fakhri, ateşkesin imzalanmasıyla Gazzelilerin rahat nefes aldıkları için mutluluk duyduklarını, Filistinlilerin enkaz halinde olsa dahi evlerine gidebildikleri ve tekrar hayata başlamayı deneyebildikleri için sevinçli olduklarını söyledi.

"Ancak insanlar, aynı zamanda ateşkesin aslında geçici bir an olduğunun da farkındaydı." değerlendirmesinde bulunan Fakhri, siyonist İsrail'in Gazzelilere yönelik şiddetini yeniden başlattığını ve İsrail'e karşı gerçek bir siyasi baskı kurulmadığı sürece yaşananların yakın zamanda sona erecek gibi görünmediğinin altını çizdi.

Fakhri, "Gazze'de gördüğümüz, 9 Ekim 2023'te başlayan ve bugün de devam eden durum, modern tarihin en hızlı 'aç bırakma' vakasıdır. Modern tarihte bu kadar çok sivilin bu kadar hızlı ve tamamen aç kaldığını hiç görmemiştik. Dolayısıyla sormamız gereken soru şu: İsrail, bunu nasıl başarabiliyor? İsrail, insanları bu kadar hızlı nasıl aç bırakabiliyor? İsrail, Gazze'ye gelen elektriği bu kadar hızlı nasıl durdurabiliyor? Bu, 1967'den beri süren işgaldir ve bu, İsrail'in 1948'den beri uyguladığı, Filistin halkını topraklarından ve evlerinden çıkarmak için mümkün olan her şeyi yapmaya çalışan politikasıdır." ifadelerini kullandı.

AB, Kırgızistan'a yenilenebilir enerji alanında desteğe hazır AB, Kırgızistan'a yenilenebilir enerji alanında desteğe hazır

Politik olarak bundan sonra hangi adımların atılabileceğini öngöremediğini söyleyen Fakhri, tüm süreçlerde Filistin halkının insan haklarına öncelik verilmesinin önemine işaret etti.

"Bir soykırım olduğuna dair hiçbir şüphe yok"

Fakhri, "Bu noktada bir soykırım olduğuna dair hiçbir şüphe yok. Böyle bir tartışmanın olduğunu düşünmüyorum. Soykırım denildiğinde bu, sadece Gazze'deki bir soykırım değil İsrail'in Filistin halkına bir bütün olarak saldırdığını söylüyoruz." dedi.

İşgal altındaki Batı Şeria'da da şiddetin tırmandığının altını çizen Fakhri, İsrail'in, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) yönelik saldırıları nedeniyle Filistinli mültecilerin hayatlarının etkilendiğine dikkati çekti.

Fakhri, "Bu, İsrail tarafından başlatılan, hızlandırılmış bir kampanya. Artık sadece işgal değil şimdi İsrail'in kalan Filistin topraklarını ilhak etmeye ve ele geçirmeye çalıştığını görüyoruz." dedi.

Uluslararası toplumun, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından İsrail'e karşı ortak ve bireysel yaptırımlar uygulaması için yetkilendirildiğini söyleyen Fakhri, BM Genel Kurulunun, UAD'nin bu adımının uygulanması için karar aldığını hatırlattı.

Fakhri, "Uluslararası toplumun ve diğer devletlerin, İsrail'e karşı geniş kapsamlı siyasi, ekonomik, diplomatik ve kültürel yaptırımlar uygulama yükümlülüğünün olduğu konusunda şüphe yok. Yaptırımlar, İsrail'i Filistin halkına karşı bu yayılan soykırımdan ve devam eden açlıktan alıkoyacak tek şeydir." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA