Yargıtay'da yeni adli yıl açılış resepsiyonu yapıldı. Resepsiyona Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AYM Başkanı Kadir Özkaya, AYM üyeleri, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Yargıtay üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, resepsiyonda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Erdoğan'dan Suriye açıklaması: İsrail fırsatçılık yapsa da er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir Erdoğan'dan Suriye açıklaması: İsrail fırsatçılık yapsa da er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir

'Bu ülke katılımcı, kapsayıcı bir anayasayı yapabilir'

Bakan Tunç, yeni anayasa sorusuna ilişkin "Bu ülke katılımcı, kapsayıcı bir anayasayı yapabilir, bu Meclis yapabilir ve ön yargıları bırakarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde siyasi partilerimiz, milletvekillerimiz büyük bir uzlaşmayla bir toplumsal sözleşmeyi ortaya çıkarırlarsa milletimize olan borcu ödemiş oluruz. TBMM'de bir uzlaşma sağlandığında inşallah yeni anayasa olur. Bu milletimizin hakkıdır ve anayasa yapıcı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin millete olan borcudur. Bu borcu yerine getirmek milletvekillerimizin ve siyasi partilerimizin görevidir. İnşallah bu borcu yerine getiririz. Darbe anayasasıyla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başlamak ülkemiz açısından maalesef çok olumsuz bir durum. Çünkü Anayasamız bizim bir darbe anayasası, vesayetçi ruha hala sahip. İçerisinde reform sayılabilecek çok önemli düzenlemeler yapıldı, değişiklikler yapıldı. Yargıyla ilgili yapıldı. Hükümet sistemiyle ilgili yapıldı. Hak arama yollarının genişletilmesiyle ilgili yapıldı. Temel hak özgürlüklerin genişletilmesi ile ilgili çok önemli reformlara sahne oldu anayasamız. Ama tabii bu çok sayıdaki değişiklik de mesela 2012 yılında yaptığımız bireysel başvuru düzenlemesi 82 Anayasasıyla bazı çelişen maddeleri iki yüksek yargı kurumumuz, Anayasa mahkememiz ve Yargıtay’ımız arasında bir tartışmaya neden oldu. Tüm bu tartışmaları ortadan kaldırmanın yegane yolu Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir" ifadelerini kullandı.

'Narin kızımızın kaybolması bizi çok derinden sarstı'

Diyarbakır'da kaybolan Narin Güran soruşturmasına değinen Bakan Tunç, "Narin kızımızın kaybolması bizi çok derinden sarstı. Hala on beş gündür bulunamadı. İnşallah sağ salim bulunur. Tabii devletin tüm imkanları oradaki güvenlik güçlerimiz, AFAD'ımız hepsi seferber oldular. Dağı taşı arıyorlar, her yeri arıyorlar ama maalesef bulamadılar. Tabii soruşturma devam ediyor. Soruşturma ile ilgili yayın yasağı alındı. Çünkü soruşturma ile alakalı orada televizyonlar canlı yayın yapmaya başladılar. Yani soruşturmanın selameti açısından da bu doğru değildi. Çünkü oradaki özellikle soruşturmanın selametini de korumak ve daha sağlıklı veriye ulaşabilmek gerekiyordu. O nedenle bir yayın yasağı alındı. Ama diğer taraftan aramalar devam etti. Çok sayıda kişinin ifadesi alındı. Yine orada özellikle şüpheli görülen kişilerle ilgili birtakım ifadelerden yola çıkarılarak tespitler yapıldı. İşte ağabeyinin üzerinde bir inceleme yapıldı. Adli tıp raporu geldi. O izlerin ona ait olmadığına ilişkin bir rapor kime ait olduğunun tespit edilemediğine ilişkin bir rapor verildi. Sonrasında amcasıyla ilgili bir tutuklama kararı verildi. Orada tabii soruşturma devam ediyor. Bizim burada soruşturmanın gidişatıyla ilgili teferruatlı bilgi vermemiz mümkün değil. Ama adli tıbbın birtakım tespitleri var. DNA tespitleri var. Anne ve babadan alınan kan örneği amcanın arabasındaki örnekle uyuştu. Bu yönde bir rapor var ve bu kuvvetli bir şüphe. Bu şüphe nedeniyle de bugün Sulh Ceza Hakimliği bir tutuklama kararı verdi. Neticede burada soruşturmanın sağlıklı bir şekilde sürmesi önemli. Mahremiyet ilkesini de koruyarak bunu yapmak lazım. Dolayısıyla hep beraber soruşturmayı da bekleyeceğiz ama asıl temennimiz Narin kızımıza sağ salim ulaşılabilmesi. Bütün temennimiz bu" diye konuştu.

'Asıl yemin kanunen yapılan yemindir'

Teğmenlerin yemin törenine ilişkin konuşan Bakan Tunç, "Kanunlarımız var. Yani okulu bitiren subayların nasıl yemin edecekleri kanunda belli. Zaten Cumhurbaşkanımızın huzurunda o tören yapıldı ve yemin edildi. Burada özellikle toplum kesimlerini milletimizi rahatsız edecek eylem ve söylemlerden kaçınmak lazım. Bu anlamda bir rahatsızlık oluşturdu birçok geniş kesimlerde. Bu anlamda tabii bunun disiplin hükümleri bakımından neye tekabül eder? Tüm bunların değerlendirilmesini yapacak olan ilgili kurumdur. Dolayısıyla yanlış yorumlanacak, kamuoyunu rahatsız edecek birtakım davranışlara fırsat vermemek lazım. Bu anlamda özellikle daha hassas olunması gereken bir yer orası. Bu anlamda milletimizi rahatsız edecek eylem, davranış ve tutumdan kaçınmak lazım. O nedenle asıl yemin kanunen yapılan yemindir. Dolayısıyla bizim o yöndeki görüşümüz eğer kanuna aykırı bir durum varsa ilgili merciler zaten onun çalışmasını yapar" dedi. (DHA)