Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu yıl 3'üncüsü düzenlenen T24 Yıllık Konferansları’na katıldı. Konferansta "Türkiye Ekonomisi: İstikrar ve Reform Programı" temasıyla bir sunum yapan Bakan Şimşek, ekonominin bir numaralı gündem maddesi enflasyon ve asgari ücrete ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de uygulanmakta olan ekonomi programına neden ihtiyaç duyulduğunu anlatan Bakan Şimşek, "Türkiye'nin program öncesinde önemli dış kırılganlıkları vardı. Enflasyon, yüksek bütçe açıkları, yüksek cari açıklar... Birtakım dengesizliklerle karşı karşıyaydık. Canlı bir organizma gibi düşünmeniz gerekiyor programı. Herhangi bir programın ana hedefi, sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı olmalı. Fiyat istikrarı, bütçe disiplini, cari açığın sürdürülebilir bir boyutta tutulması çok değerli, nihai hedefi gerçekleştirmeye yönelik yapısal dönüşüm en kritik bileşen" ifadelerini kullandı.
Tek haneli enflasyon için tarih verdi
Ekonomide en önemli hedefin enflasyonu düşürmek olduğunu vurgulayan Şimşek, "Geçiş döneminden sonra dezenflasyon süreci başladı. Biz bunu daha kademeli yapmayı tercih ettik. Reel sektörün uyum sağlaması için fırsat verdik. Bu daha doğru bir yaklaşım. Türkiye için daha sağlıklı olacağını düşündük" dedi.
Konuşmasında enflasyon ve büyüme dengesi hakkında da açıklamalarda bulunan Mehmet Şimşek, "Geçici olarak büyümede bir yavaşlama oluyor ancak sürdürülebilir yüksek büyümenin ön koşulu fiyat istikrarıdır. Türkiye gerçekten yüksek sürdürülebilir büyüme patikasına kalıcı şekilde oturmak istiyorsa fiyat istikrarını sağlamalı. Mayıs ayında bana verilen briefingde açık yüzde 9,8 olacak dediler. Tedbir almak zorundaydık, aldık. Açık yüzde 5,2'ye indi. Depremi ayırdığınız zaman yüzde 1,6 açık söz konusu oldu. Vergi artışlarına gittik, harcama tedbirleri devam ediyor, gelir performansı geçen sene iyi oldu" şeklinde konuştu. Koşulların dezenflasyona müsait hale gelmesi için bir geçiş süreci öngördüklerini kaydeden Bakan Şimşek, "Hedef, 2026 sonunda yüksek de olsa tek haneye indirmek" dedi.
"KKM’den çıkmaya kararlıyız"
Uygulanan ekonomi programının başarısına dair de konuşan Şimşek, "Türkiye'nin en büyük kırılganlık alanı cari açık. Yakında 15 milyar dolar civarı bir rakama düşmüş olacak. Kısmen geçici faktörlerin etkisi var ama kısmen de giderek yapısal dönüşümün etkisini göreceğiz. Rezerv konusu, diğer bir endişe kaynağıydı. Rezervlerde ciddi bir iyileşme söz konusu. 27 Eylül itibarıyla son 1 yıl içinde net rezervde 93 milyar dolarlık artış var. Rezerv, şu an bir endişe kaynağı olmaktan çıktı" şeklinde konuştu.
2021 yılının sonunda dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından uygulamaya sokulan Kur Korumalı Mevduat'a (KKM) karşı olduğunu yineleyen Mehmet Şimşek, "Biz buradan çıkmakta kararlıyız, bir türbülansa yol açmadan devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"EYT'nin maliyeti kalıcı bir maliyet"
Şimşek, reel ekonomide yavaşlama olduğunu belirten Şimşek, bazı alanlardaki daralmaya olmasına rağmen reel ekonominin geneline dair bir daralmanın söz konusu olmadığını, hatta olumlu bir büyüme söz konusu olduğunu kaydetti.
Geçen sene gerçekleştirilen genel seçimler öncesinde yürürlüğe giren Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin etkilerinden bahseden Bakan Mehmet Şimşek, "EYT'nin maliyeti kalıcı bir maliyet. Deprem etkisi, birkaç yıllığına bir kerelik oluyor ama EYT öyle değil" şeklinde görüş belirtti.
Asgari ücret açıklaması
Yaklaşan yılbaşı öncesi milyonlarca çalışanın merakla beklediği asgari ücret zammıyla ilgili bir soruya cevap veren Bakan Şimşek, "O konu Çalışma Bakanımızın alanı" dedi.
Dünyada büyümeyi olumlu anlamda etkileyen 2 faktör olduğuna dikkat çeken Şimşek, "Bunlardan biri yapay zeka kullanımı, diğeri yapısal reformlar. Biz kendi yapısal dönüşümümüzü bu çerçevede dizayn ettik. Gelişmekte olan ülkelere göre yapay zeka konusunda daha iyiyiz. Özellikle dijital altyapı konusunda. Esas konumuz, fiber aktif altyapı, inovasyon, entegrasyon. Yeşil dönüşümle birlikte dijital dönüşümü de hızlandıracağız" mesajını verdi.
"Türkiye'nin gündeminden çıkacak"
Enflasyonun talebi kısıtlayarak indirilemeyeceğinin altını çizen Bakan Şimşek, bunun ancak yapısal dönüşümle mümkün olduğunu söyleyip şöyle devam etti:
"Piyasada dezenflasyon programı gibi görünen programın gerçeğinde en büyük önceliğimiz, yapısal dönüşüm. Enflasyonu, talebi kısıtlayarak indiremeyiz. Arz yönlü, her alanda verimliliği artırarak, sanayide dönüşümü başararak yapabiliriz. Bunlar piyasaya bırakılmayacak kada sofistike ve zorlu konular. Program üzerinden rehberlik ve liderlik yapacağımız; sanayide dönüşüm, enerjide dönüşüm, dijitalde dönüşüm başlıklarıyla inşa ettiğimiz bir süreç var. Asıl konu burası. Bunu başarırsak enflasyonda, cari açıkta kalıcı düşüşü başaracağız. Rezerv vs. gibi konular Türkiye'nin gündeminden çıkmış olacak."
