İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla "Biz hainleri affetmeyeceğiz. Nankörlerden yüz çevireceğiz. Hangi delikte, hangi kılıkta olurlarsa olsunlar, onları yaptıklarına pişman edeceğiz. Bu da bizim şehit ana babalarına, şehit evlatlarına, gazilerimize sözümüz olsun" dedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Şehit Demet Sezen Konferans Salonu'nda düzenlenen yemekte şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi. Ali Yerlikaya’ya, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir ve İçişleri Bakanlığı bürokratları eşlik etti. Programda Kuran-ı Kerim tilaveti ve dua okundu.

“Bu anlamlı ve çok özel günde, sizlerle birlikte olmanın onurunu yaşıyorum” diyerek şehit ve gazi ailelerini, gazileri ve misafirleri selamlayan Yerlikaya, şunları söyledi:

"Bu vatanı vatan yapan, milletimizi yüce kılan ruhun özünde, şehitlik ve gazilik makamları vardır. Dünyanın hiçbir yerinde, gözünden sakındığı kınalı kuzularını dualarla cepheye gönderen ‘Haydi yavrum, haydi git; ya gazi ol, ya şehit’ diyen ana- babalar bulamazsınız. Asırlar geçse de nesilden nesle aktarılan şuur, bu şuurdur işte. Eğer öyle olmasaydı; bundan yüzyıl önce Kurtuluş Savaşı’nda ‘Garbın afakını saran çelik zırhlı duvar’ nasıl parçalanır, nasıl dağıtılırdı? Evet öyle olmasaydı Çanakkale’de, ‘Eski dünya, yeni dünya bütün akvamı beşerin’ saldırdığı günlerde; ‘Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle bir millet ölümü nasıl öldürebilirdi? Ve o gece eli kanlı hainlere karşı ‘Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık’ diyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla bu alçak kalkışma nasıl kendi karanlığa gömülebilirdi?

"252 kahramanımızı nasıl unutabiliriz?"

Ancak o hainlerin karşısında elinde bayrağı, kucağında yavrusu, yanında evladıyla meydanlara koşan koca yürekler vardı. O koca yürekler ki; çıplak elleriyle tankları durdurmaya çalıştı. Uçakların kalkışını engellemek için tarlasındaki ekinini yaktı. ‘Öleceksek bir kere öleceğiz’ diyerek   elinde al bayrağıyla şehadete koştu. Ve o gece göğsümüzü kabartan nice kahramanlık destanı yazıldı. Yeni doğmuş çocuğunu son kez koklayarak meydanlara koşan babaları, annesine son kez sarılıp sokaklara koşan vatan evlatlarını, sabahlara kadar alnı secdeden kalkmayan ak saçlılarımızı nasıl unutabiliriz? Milletine pusu kuran kalbi, ruhu ve aklı satılmış FETÖ’cü alçakların şehit ettiği 252 kahramanımızı nasıl unutabiliriz? Biz unutmayacağız, unutturmayacağız.

“Tarih şahit olsun, yer ve gök şahit olsun. Sizlerin emaneti emanetimizdir. Kahramanlarımızın mücadelesi mücadelemizdir. Sonsuza dek de böyle olacaktır" diyen Yerlikaya, Kuran’ı Kerim’den alıntı yaparak “Şüphesiz, Allah müminleri daima koruyup müdafaa edecektir.   Çünkü Allah, hiçbir hain ve nankörü sevmez” dedi.

"Selam olsun 15 Temmuz gecesi direnenlere"

Yerlikaya, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Biz hainleri affetmeyeceğiz. Nankörlerden yüz çevireceğiz.  Hangi delikte, hangi kılıkta olurlarsa olsunlar, onları yaptıklarına pişman edeceğiz. Bu da bizim şehit ana-babalarına, şehit evlatlarına, gazilerimize sözümüz olsun. Biliyoruz giden her can, bizim canımızdır. Kundakta yavrusuna doyamayan nice yiğitler var. Gencecik evladının kokusuna doyamayan analar, babalar; sevdiğine kavuşamayan, sevdası yarım kalan nişanlılar var. Yarım kalan hayaller, dinmeyen hasretler, geçmeyen nice sızılar var. İşte o gidip de dönmeyen yiğitlerimize selam olsun. Anadan, yardan, serden geçen kahramanlarımıza selam olsun. Selam olsun bayrağı yere düşürmeyen gökteki yıldızlarımıza. Selam olsun milleti için, devleti için şehadete koşan aziz şühedaya. Selam olsun, 15 Temmuz gecesi direnenlere, ihanete geçit vermeyenlere. Devletimiz ve milletimiz var oldukça hatıraları asla unutulmayacaktır. Allah hepimizi onların şefaatine nail eylesin.

Bu vatan için ödenecek en büyük bedeli ödediniz. Sizler, ciğer parelerinizi istiklalimiz uğruna feda eylediniz. Ne yaparsak yapalım hakkınızı ödememiz mümkün değil. Devletimiz, milletimiz sizlere ebediyen minnettardır. 15 Temmuz’da, aziz milletimize bir kez daha liderlik eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı arz ediyorum. Programımıza teşrif eden şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin ailelerine şükranlarımı sunuyorum. Birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz daim olsun. Sizleri bir kez daha hürmet ve muhabbetle selamlıyorum."