Korgeneral Bahtiyar Ersay, 2022’de Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov’un danışmanı oldu. Yalnız Korgeneral Ersay bu yeni görevini üstlendiği sırada TSK’nın bir generaliydi. TSK üniformasını çıkardı, Azeri Üniformasını giydi, işine devam etti. Bu ülke tarihinde bir ilke işaret ediyordu.

Korgeneral Bahtiyar Ersay Azeri-Ermeni savaşında da Azeri kuvvetlerini bizzat yönetmiş, koordine etmişti. Danışmanlık görevi bir anlamda bu pozisyonu meşrulaştırmak anlamına geliyordu. TSK bir generalini bir başka ülkenin ordusuna resmen ihraç etmişti.

Azeri Silahlı Kuvvetleri mensubu olan Ersay’ın TSK ile bağının ne olduğu ise açık değil. Büyük ihtimal bu bağ da sürüyor. Hatta bu TSK’nın bir görevlendirmesi de olabilir, ileride öğreneceğiz.

İlginç bir hayat hikayesi var Korgeneralimizin. 1969 Tunceli-Çemişgezek doğumlu. Kara Harp Akademisini bitirerek kurmay subay oldu, Silahlı Kuvvetler Akademisini bitirdi. 2009 yılında topçu kurmay albay rütbesine terfi etti. Bu rütbede Tunus Askerî Ataşeliği yaptı. Yasemin Devrimi sırasında yaşanan çatışmalarda 28 bin Türk vatandaşını tahliyesiyle görevlendirildi.

Balyoz davasına dahil edildiğinde Libya’da görevliydi. Çağırdılar, dönüp ifade verdi. "Kaçma şüphesi" bulunduğu gerekçesiyle 2011'de tutuklandı, yargılandı, 16 yıl hapse mahkûm edildi. 31 ay tutukluluktan sonra, 2014’te, beraat etti. 2016'da tuğgeneralliğe terfi etti, Hakkâri Çukurca’da 2. Hudut Tugayı Komutanlığına atandı. Orada da PKK ile sıcak çatışmaları yönetti. 2018'de Genelkurmay Eğitim Daire Başkanlığına atandı.

2019'da tümgeneral rütbesiyle Kara Kuvvetleri Harekât Başkanlığına atandı. Türkiye, İkinci Libya İç Savaşı'nda Halife Hafter'e karşı Ulusal Mutabakat Hükûmetini destekliyordu. Ersay oradaki çatışmaları yönetmekle görevlendirildi. Libya'da Türkiye destekli güçler Hafter’i birkaç ayda durdurdu. Bunda General Bahtiyar Ersay'ın büyük katkısı vardı.

Azerbaycan ordusuna NATO modeli

İddialara göre Tümgeneral Bahtiyar Ersay, Karabağ Savaşı öncesi Azerbaycan ordusunu “Türk modeline” geçirme çalışmalarını yürüten generallerden biriydi. Tabii Türk modeli aynı zamanda NATO modeli demek. Görevin esası Azerbaycan ordusundaki mevcut durumun temelinden teftiş edilerek Sovyet döneminden kalma zihniyetin ve kadroların saf dışı bırakılmasından ibaretti. Son 30 yılda Türkiye'nin askeri okul ve akademilerinden mezun olan Azerbaycanlı askerler bu dönüşümün altyapısını oluşturacaktı.

Bölgeden gelen haberler çatışmalara dahil olan TSK mensuplarının Korgeneral Ersay’dan ibaret olmadığını gösteriyor. Örneğin, 2020’de, Ermenistan Devlet Radyosu Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerine komuta eden Türk generallerin isimleri yayınlandı. Radyonun Toronto merkezli gazeteci ve tarihçi Mike Mihayloviç’e dayandırdığı habere göre, Korgeneral Ersay’la birlikte Tümgeneral Göksel Kahyan da çatışmalarda görev almıştı. Kayhan, Azerbaycan Hava Kuvvetlerinin liderliğini yürütüp, hava keşif ve insansız saldırıların yapılmasına komuta etmişti. Azerbaycan Savunma Bakanlığı kaynaklarına atıfta bulunan “Vzglyad” adlı süreli yayın, Ersay liderliğindeki grubun Dağlık Karabağ’a yönelik askeri harekâtların örgütlenmesine doğrudan katıldığını iddia ediyordu.

İran'a karşı tatbikat

2022’de Türkiye ve Azerbaycan'a karşı Ermenistan'la ittifak kuran İran, Karabağ sınır hattında tatbikat başlatınca, TSK da buna derhal bir tatbikatla cevap verdi. Bu tatbikata da Korgeneral Bahtiyar Ersay komuta etmişti. Ersay, İran-Azerbaycan sınırındaki tatbikatı Zakir Hasanov'la birlikte izlemişti.

Hatırlanacağı üzere Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ve Ermenistan arasında başlayan çatışmalar, Rusya’nın girişimleriyle son bulmuştu. Azerbaycan Savunma Bakanlığı idaresine yakın bir yetkili Vzgyld gazetesine verdiği demeçte, Türkiye Kara Kuvvetleri Harekat Daire Başkanı Tümgeneral Bahtiyar Ersay’ın Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Necmeddin Sadigov’un görevden alınmasından sonra bizzat Bakü’den savaşı yönettiğini açıklamıştı. Gazetenin analizinde, Türkiye’den üç generalin ismi öne çıkıyordu; Korgeneral Şeref Öngay, Tümgeneral Bahtiyar Ersay ve Tümgeneral Göksel Kahya.

Berlin çekildi, Londra devrede

İzvestia gazetesi, Erdoğan’ın son dönem Ortadoğu ve Libya politikasının İngiliz Kraliyet Tacının bölgedeki etkisini artırmaya yardımcı olduğunu iddia etmişti. İzvestia’ya göre bu işlere yöne veren İngiliz İstihbaratı MI6’in Şefi Richard Moore Britanya politikasının temel enstrümanı olarak Türkiye üzerinden Rusya’ya baskı uygulamaya çalışıyor, Kafkasya ile Orta Asya’da Rusya karşıtlığını organize ederek klasik XIX. yüzyıl İngiliz siyasi ekolünü hortlatmaya çalışıyordu. Bunlar Batının Türkiye Masasının şefinin değiştiğinin de işaretleri. Londra artık Türkiye işlerinde bir adım önde.

Rusya’nın önde gelen gazetelerinden Vzglyad da, Londra ve Ankara arasındaki askeri-teknolojik işbirliğinin izlerin sürüyor. Türkler ve İngilizler arasındaki bağların güçlendiği biliniyordu, İngilizler Azerbaycan’ı da Türkiye üzerinden yönetmeye çalışıyordu. Aynı ilişki Suriye ve Libya’da da geçerliydi. Ankara’nın arkasında hep Londra vardı.

TSK bir askeri şurayı daha sessiz sedasız atlattı. Zaten şuradan önce Genelkurmay Başkanı Savunma Bakanlığına atanmıştı. Böylece Genelkurmay, AKP Silahlı Kuvvetlerinde bir boş küme olarak şekillendi. Artık Genelkurmay’a bağlı

Kuvvet yok. Kuvvet Komutanları doğrudan Savurma Bakanına bağlı. Genelkurmay Başkanlığı Savunma Bakanlığı için bir bekleme salonuna dönüştü. Bunlar düzenin daha esnek ve daha mobil bir TSK ihtiyacı ile örtüşüyor. Düzenin sınır aşan emelleri var, haliyle TSK’nın da sınır aşan işleri.