Eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun 2014'te Sayıştay'ın denetim raporlarına dikkat çeken ve gazetede yayımlanan 'Her Devrin Kasası Mehmet Cengiz' başlıklı yazısı için Mehmet Cengiz şikayette bulundu. Yerel mahkemenin ceza verdiği dosya için AYM ise dokunulmazlığı kalkan Erdoğdu'ya ihlal kararı verdi, yeniden yargılama istedi. Kararı değerlendiren Erdoğdu “AYM kararları bağlayıcı olduğu için bundan sonra mahkemeler, yolsuzluk iddialarının doğruluğunu araştırmak zorunda kalabilir" dedi.

Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun 2014 yılında BirGün'de yayımlanan 'Her Devrin Kasası Mehmet Cengiz' başlıklı yazısı sonrası iktidara yakınlığıyla bilinen Mehmet Cengiz şikayette bulundu.

Yazıda, AK Parti döneminde; kamu ihalelerinin Mehmet Cengiz’in de aralarında bulunduğu belirli iş insanlarına verildiği, ihale ve özelleştirme süreçlerinde kamu zararına yol açan çok sayıda usulsüzlük yapıldığı, bu usulsüzlüklerle ilgili hukuki süreçlerin sürüncemede bırakıldığı iddiaları yer aldı. Mehmet Cengiz’in şikâyeti üzerine bu tarihte İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Erdoğdu hakkında dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle fezleke düzenledi.

DOKUNULMAZLIK KALKINCA DAVA AÇILDI

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre, 2016 yılında TBMM tarafından milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması üzerine Erdoğdu hakkında İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 2018'de yeniden milletvekili seçilen Erdoğdu'nun yargılamada durma kararı verilmesi talebi reddedildi. Mahkeme, dava sonucunda Erdoğdu'ya iftira suçundan ertelemeli bir yıl hapis cezası, hakaret suçundan ise bin TL adli para cezası verdi. İstinaf mahkemesi, itiraz üzerine hakaret suçundan verilen cezayı kaldırdı ancak iftira suçundan verilen kararı ise onamıştı. Bunun üzerine dosya, 2019 yılında bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne taşındı.

AYM CEZAYA KARŞI İHLAL KARARI

Anayasa Mahkemesi, Erdoğdu'nun Anayasa'da güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Kararın bir örneğinin de ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye gönderilmesine hükmedildi. Bu kararla birlikte Erdoğdu yeniden yargılanacak. Ayrıca, Erdoğdu'ya 39 bin TL manevi tazminat da ödenecek.

KARARIN GEREKÇESİNDE GEREKÇELER ELEŞTİRİLDİ

Kararın gerekçesinde özellikle yerel mahkeme ve istinafın gerekçeleri eleştirildi. Kararda, Erdoğdu'nun söz konusu ifadelerinin pek çok resmî belgede yer aldığını ifade ettiği, mahkemeden ilgili kurumlardan bu belgeleri getirterek olguların gerçekliğini ortaya çıkarmasını talep ettiği anımsatıldı. Ancak yerel mahkemenin yeterli bir araştırma yapmadığı belirtilen kararda, "Başvurucunun, olgusal isnatlarını ispat etmek için dayandığı çoğu resmî belgeler -maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında yaşamsal olduğu hâlde- toplanmamıştır" denildi.

Mahkeme ve yerel mahkemenin cezalandırma kararında hiçbir gerekçeye yer verilmediği anlatılan kararda, şu değerlendirmede bulundu: "Dahası mahkemeler, milletvekili ve aynı zamanda ana muhalefet partisi genel başkan yardımcısı olan başvurucunun kaleme aldığı bir köşe yazısıyla, iş insanı Mehmet Cengiz’in davranışlarının cezalandırılmasından ziyade bu davranışların kabul edilemezliğini topluma duyurmayı amaçladığını göz ardı etmişlerdir. Bu bağlamda Mahkemelerce, başvurucunun 'işlemediğini bildiği halde' sırf cezalandırılması kastıyla Mehmet Cengiz'e bir suç isnat ettiği de kesin delillere dayalı olarak ve her türlü şüpheden uzak bir biçimde ortaya koyulamamıştır. Sonuç olarak derece mahkemesinin Anayasa Mahkemesinin uygulanmasını öngördüğü ve yukarıda belirtilen değerlendirmelerden hiçbirisini yapmadığı anlaşılmıştır."

'HAPİS CEZASI VERİLMESİ, ELEŞTİRİ ORTAMINA ZARAR VEREBİLİR'

Mehmet Cengiz'in iddialar karşısında haklarını korumak adına tekzip metni yayımlatma, tazminat yoluna başvurma gibi telafi edici yöntemleri kullanma hakkının bulunduğu anımsatılan kararda, şöyle denildi:

"Aynı zamanda köşe yazarlığı yapan bir siyasinin, kamuoyu gündeminde önemli ölçüde yer tutan kişileri takip etmesi onun hakkında kamuoyunu bilgilendirmeye hatta yönlendirmeye çalışması demokratik bir toplumda kaçınılmazdır. Rahatsız edici de olsa tanınmış kişilere ilişkin yapılan bilgilendirme ve eleştirilerin cezalandırılması caydırıcı etki doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin susturulmasına yol açabilir. Cezalandırılma korkusu, çoğulcu toplumun sürdürülebilmesine engel olabilir. Bu hâliyle başvurucunun hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi, bilgilendirme ve eleştiri ortamına zarar verebilir.

Yukarıdaki bilgiler dikkate alındığında değerlendirmelerinde Anayasa Mahkemesinin kabul ettiği standartları uygulamayan derece ve bölge adliye mahkemesi kararıyla başvurucunun hapis cezası ile cezalandırılmasının zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karşılık geldiğini ilgili ve yeterli bir gerekçe ile ortaya koyduğunun kabul edilmesi mümkün olmamıştır."

'KARAR DEVRİM NİTELİĞİNDE BAĞLAYICI VE REFERANS'

Kararı 'Devrim Niteliğinde Bir Karar' diye duyuran Erdoğdu “Milletvekili olduğum dönemde; Mehmet Cengiz ile ilgili Sayıştay raporlarında geçen yolsuzluk iddialarını açıkladığım için Cengiz’in şikayetiyle bir yıl hapis cezası aldım. Avukatım bu cezayı hak ihlali gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. AYM devrim niteliğinde bir karar vererek 'hak ihlali' kararı verdi ve bana 'tazminat' ödenmesine hükmetti. Bu karara göre; ilk derece mahkemesi benim iddialarımın doğruluğunu araştırmak zorundayken, bu araştırmayı yapmayarak bana hapis cezası vermesi 'hak ihlali' sayıldı.

Kararın gerekçesinde yolsuzluk iddialarının doğruluğu araştırılmadan hüküm kurulduğu yazılmış. Anayasa Mahkemesi'nin kararları bağlayıcı/referans kararlar olduğu için bundan sonra mahkemeler, yolsuzluk iddialarının doğru olup olmadığını araştırmak zorunda kalabilir. Eğer mahkemeler bu karardan sonra yolsuzluk iddialarının doğruluğunu araştırmaya başlarsalar birçok yolsuzluk delilleriyle açığa çıkar. Bu karardan sonra (karara uyulursa) ülkemizde yolsuzluk yapmak biraz daha zorlaşacak” dedi.