5'inci Ceza Dairesi tarafından oy birliği alınan kararda, sanıkların söz konusu 2 farklı suçtan aldıkları hapis cezalarının 5 yılın altında kaldığı gerekçesiyle, istinaf kararının kesin olmak üzere alındığı belirtildi.
Olay, Kurban Bayramı'nın ilk günü olan 16 Haziran saat 11.30 sıralarında, Kocasinan ilçesi Cumhuriyet Meydanı'nda meydana geldi. Yaşar Kılıçkaya ile Zeynep Abdullah, baltayla Atatürk Anıtı'na vurdu. Meydanda görevli polis ekipleri, 2 şüpheliye müdahale etti. Dayı ve yeğen oldukları belirlenen şüpheliler gözaltına alınırken, anıtta 13 balta darbesi tespit edildi. Yaşar Kılıçkaya ile Zeynep Abdullah, işlemleri sonrası tutuklandı. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanıp, 2 şüpheli hakkında 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçundan 1'er yıldan 3'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'Hakaret Etmedik'
Kayseri 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 10 Eylül'de görülen davada tutuklu sanıklardan Zeynep Abdullah, "Ağzımızdan hakaret çıkmadı. Yaptığımız eylem de göz önündeydi. Bunun da açıklamasını yaptık. İnançlarım doğrultusunda bazı eylemlerde bulundum" derken, tutuklu sanık Yaşar Kılıçkaya ise "Yaptık bir şey. O anki duygularla ve inandığım şeyler için bir şeyler yaptık ama hakaret etmedik" dedi.
Mahkeme hakimi, sanıklar Yaşar Kılıçkaya ve yeğeni Zeynep Abdullah'ı, 'Atatürk'ün büstünü tahrip etme ve zarar verme' suçundan 2'şer yıl 6'şar ay, 'Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret' suçundan da 1'er yıl 10'ar ay olmak üzere toplam 4'er yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırıp, tahliyelerine karar verdi. Hakim, her 2 sanığın da pişmanlık göstermemeleri nedeniyle cezalarında indirim uygulamadı.
İstinaf Kararı Onadı
Sanık avukatlarının fazla ceza verildiği gerekçesiyle karara itiraz etmesi sonrası dosya Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşındı. 5'inci Ceza Dairesi tarafından yapılan incelemede, yerel mahkemenin verdiği kararda, usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere oluşan ve mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre delil ve işlemlerde herhangi bir eksikliğin olmadığı ve ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu belirtilerek, yapılan başvuruların esastan reddine karar verildi. Kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 284 ve 286'ncı maddeleri uyarınca sanıklara verilen hapis cezalarının 5 yılın altında kaldığı gerekçesiyle kesin olmak üzere oy birliği ile alındığına vurgu yapıldı.