Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arslan Ateş'ın yazısının tamamı şu şekilde;

Enver Baytan Hoca’yı anlatabilmek ne kadar mümkün olabilir bilemiyorum! O’nu anlatma çabasını; Enver Hoca’yı bir yerlere hapsetme ya da büyüklüğünü gölgeleme endişesini beraberinde getirir diye kaygılanıyorum. O’nun ilmi derinliğini ve manevi büyüklüğünü, ortaya koyduğu gayreti, imanlı ve ihlâslı bir nesil yetiştirebilmek için verdiği mücadeleyi, özellikle ifsat faaliyetlerine karşı sürdürdüğü yoğun performansı ancak ilim erbabından veya kendisi ile dirsek teması olan arkadaşlarından dinlemek gerektiğini de düşünüyorum. Ama bu hazinenin saklı kalması endişesinden hareketle, insanlığın istifadesine sunma çabasına bir katkı sunacağı umuduyla kendisi ile ilgili gözlemlerin paylaşılması gerektiğini hatta bunun vecibe olduğunu da bilmiyor değilim.

Devlet Bahçeli'den 29 Ekim mesajı: Türkiye’nin Kürt sorunu yoktur, asla olmayacaktır Devlet Bahçeli'den 29 Ekim mesajı: Türkiye’nin Kürt sorunu yoktur, asla olmayacaktır

Enver Baytan kimdir? diye sorulsa kendi verdiği örnek gelir aklıma hep! Gönenli Mehmet Efendi hakkında konuşurken; “Öyle insan vardır, bu sokaktan her gün geçer, öyle insan vardır, yüz senede bir geçer, bazıları beş yüz senede bir, bazıları ise İmam-ı Azam gibi gelmiştir, bir daha kolay kolay görülmez” derdi. Kendisi de öyleydi...  Öyle her zaman, her yerde görebileceğiniz bir insan değildi.. “Âlimler peygamberlerin varisleridir” nebevi sözünün kendisinde karşılık bulduğu mübarek, muhterem ve müstesna bir insandı Enver Baytan Hoca…

Her şey erken yaşta kaybettiği validesinin gördüğü bir rüya ile başlamıştı. Enver Hoca’yı rüyasında; sarıklı, cüppeli ve vaaz kürsüsünden insanlara hitap ediyorken gören annesi, bu rüyanın da etkisiyle Enver Hoca’nın okutulmasını ve ilim tahsil etmesi için kendisine yardım edilmesini istemişti. Annenin bu talebi yerine gelecek ve Kuran’a hizmete adanmış kutlu yolculuk başlayacaktır. Enver Baytan, “Hoca” olma yolunda ilerlerken hayatının çeşitli dönemlerine manevi yönü güçlü isimler, fikir ve eylem adamları dokunacak, bir yıldız gibi kısa sürede çevresini aydınlatmaya başlayacaktır.

90 yıla sığdırılmış, zühd dolu, ibadet dolu, haya ve edep dolu bir ömür.. 50 öncesi istibdat dönemini de, dini tedrisatın zorluğunu da, imkânsızlığı da, yoksunluğu da yaşamış, 50 sonrasını da… Beşeri kurtarma adına çıkılan kutlu ve mübarek yolun yolcusu, Ehli Sünnet tasavvurunun müdafii, ilerlemiş yaşına rağmen durmak dinlenmek bilmeyen muvahhit ve mücahit bir insandı Enver Baytan Hoca…

Stüdyoda başladı hoca talebe, öğretmen öğrenci ilişkisi aramızda.. Canlı yayında dinledik sohbetini, vaazını, fetvalarını.. Kamera karşısında sorduk sorularımızı, problemlerimizi yine kamera karşısında ve canlı yayında bizi seyreden milyonlarla beraber aldık cevaplarını, fetvalarını ve çözüm önerilerini.. Tazimle mübarek ellerinden yine stüdyoda spotların altında öptük.. Dua taleplerimizi yine stüdyoda kameralar karşısında ilettik kendisine..

Konuşmasını da ondan öğrendik, susmasını da..

Edebi de ondan öğrendik, Kur’an ahlakını da..

Peygambere sadakati de O’ndan öğrendik, sahabeye bağlılığı da..

Tevazuu da ondan öğrendik, celadeti de..

Sevgideki ölçüyü de O’ndan öğrendik, ifsat çalışmalarına verdiği en sert tepkiyi de..

Gönenli Hoca’dan, Ömer Nasuhi Bilmen Hoca’dan bahsederken, -sanki yanındaymış gibi- bir ilim adamına, bir gönül adamına tazimi de O’ndan öğrendik, İslam’ın amansız düşmanına karşı sergilediği onurlu ve azametli tavrı da..

Nezaketin, nezahetin, nezafetin şahsında billurlaşmış en güzel örneğidir Enver Baytan Hoca…

Gönenli Hoca gibi gönül adamlarıyla da.. Ahmet Davutoğlu ve Ömer Nasuhi Bilmen Hocalar gibi ilim adamlarıyla da.. Necip Fazıl Kısakürek gibi eylem ve fikir adamlarıyla da teşriki mesaisi olmuş, Necmettin Erbakan gibi siyaset adamlarının da bu ülkeye yaptığı önemli ve anlamlı hizmetlere “bir ilim adamı duyarlılığıyla” işaret etmiş, toplumu ifsat eden bütün felsefi ve fikir akımlarına ve özellikle Müslüman dimağları kendi referanslarından uzaklaştıracak, kopartacak her türlü ayartıcı ve yok edici cereyanlarla da esaslı mücadele etmiş esaslı bir ilim ve eylem adamıdır Enver Baytan Hoca.

24 Ekim 2016 günü İstanbul Fatih Camii’nde omuzlar, çok değerli bir yükün altına girmişlerdir. Bu; Enver Baytan’a karşı son vazifenin yerine getirilmesi kadar, yaklaşık 23 adet eserinin ve sohbetlerinin bütün insanlığın istifadesine sunulması sorumluluğunu da omuzlarımıza yüklemiştir. Ruhu şad, mekânı Cennet olsun. Allah kendisinden razı olsun..