TBMM  Genel Kurulu’nda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine başlandı. 

Genel Kurul'da 20 Aralık tarihine kadar devam edecek bütçe görüşmeleri Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın sunuş konuşmasıyla başladı.

Yılmaz’ın ardından söz alan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan iktidarın izlediği ekonomi politikalarını eleştirerek dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 2025 yılı bütçesinin vatandaşı rahatlatacak bir bütçe olmadığını kaydeden Arıkan, 2025 yılı bütçesinden yine rantçıların, faizcilerin zengin yapılacağını ifade etti.

"Bu bütçe, vatandaşlarımızın vergilerinin faiz lobisine aktarıldığının resmi vesikasıdır! Bütçeyi iktidar değil geçim mücadelesi veren yoksul halk yapacaktır!" diyen Arıkan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde;

"Bütçe bir ülkenin tüm politikalarının aynasıdır"

"Bu çatının altında kabul edilen bütçe; Ya yoksulluk, sefalet, zillet getirecek; Ya da refah, bolluk, izzet, denk bütçe getirecek. Buna karar verecek olan milletin kendisidir, Millet iradesinin tecelligahı olan TBMM’dir.

Bütçe bir ülkenin tüm politikalarının aynasıdır. Bütçe, sadece hesap işi değil, aynı zamanda adalet, ve sorumluluk meselesidir. Meclisi, noter makamı gören Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu sorumluluğa gölge düşürmeye çalışsa da bizler bunun karşısındayız.

Bütçe, esasında bir hükümetin kimliğidir. Ekonomi anlayışının yansımasıdır. O zaman bu iktidarın 2025 Bütçe rakamlarına bir bakalım; bütçe giderleri 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirleri ise 12 trilyon 800 milyar lira. Öngörülen bütçe açığı yaklaşık 2 trilyon lira

"Bu bütçe halk bütçesi değil rant bütçesi"

Bu bütçenin en dikkat çekici rakamı “Faize” ödenecek miktardır. 2025 yılında faiz giderinin 1,9 trilyon lira olacağı öngörülüyor. 2025’te milli gelire oranla faiz gideri son 13 yılın zirvesinde.

Buna karşılık eğitime ayrılan pay ise  1 trilyon 452 milyar lira. 2002'de yani bu iktidar işbaşına gelmeden önce eğitime ayrılan pay yüzde 17,18 iken, 2025'te 9,73'e geriliyor.

Eğitim böyle de diğerleri farklı mı?

Sadece bir örnek vereyim. Tarım da, eğitim gibi en stratejik alanlardan birisi.  Fakat; çiftçi destek programlarına ayrılan pay sadece 135 milyar lira! karşımızdaki bu bütçe öyle bir bütçe ki, bunun gibi yüzlerce örnek vermek mümkün.

Özetle şunu diyebiliriz çiftçiye; üreticiye, esnafa verilen desteği toplasanız; faize ödenecek paranın yanına yaklaşamıyor bile!

2025 bütçe rakamları üzerinden röntgen çektiğimizde üç önemli sonuç görüyoruz:

Bu bütçenin dikkat çekici rakamı "FAİZE ödenecek miktardır. Bu bütçe halk bütçesi değil rant bütçesi. Bu bütçe üretim bütçesi değil tüketim bütçesidir. Çiftçiye; üreticiye, esnafa verilen desteği toplasanız; faize ödenecek paranın yanına yaklaşamıyor bile…

"Bu açlık değil artık hiçlik sınırıdır"

Palandöken'de çığ düştü: Kar altında mahsur kaldılar Palandöken'de çığ düştü: Kar altında mahsur kaldılar

Hatırlayacaksınız bir dönem IMF’nin acı reçeteleri meşhurdu. Şimdi karşımızda bütçe adı altında AK Parti’nin acı reçeteleri var. Bakmayın siz “IMF’ye borcu bitirdik”, hatta “biz IMF’ye borç veriyoruz” edebiyatı yaptıklarına! Bugün bunların hepsi boş! Bu günkü reçeteler IMF’ninkilerden daha beter.

Eleştirdiğiniz IMF reçetelerinde ne vardı? Üç şey artacak: vergileri arttıracaksın, fiyatları arttıracaksın, faizi arttıracaksın.

Peki AK Parti ne yapıyor; Vergileri arttırıyor mu? artıyor fiyatlar artıyor mu? Zamlar sağanak yağmur gibi!

Faize gelince “Nas var Nas” diyenler, şimdi yeniden “Faiz dünya gerçeğidir” anlayışına döndü. Dünyada da bizi faiz konusunda lider yaptılar. IMF üç şeyi de azaltacaksın demişti: Çalışanın ücretini azaltacaksın. Çiftçinin ürününe düşük taban fiyatı uygulayacaksın.

Halkın alım gücünü azaltacaksın. 15 milyondan fazla emekli bugün açlık sınırının altında. Milyonlarca emekli 12.500 liraya mahkum edilmiş durumda. Bu açlık değil artık hiçlik sınırıdır!