Türkiye'nin birçok ilinde farklı yöntemlerle vatandaşları dolandıran 'Buldan Şebekesi' olarak bilinen grubun mağdurları farklı illerden gelerek ilk mahkeme duruşması için Denizli Adliyesi önünde toplanarak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Şüphelilerin isimlerini söyleyerek "Adalet istiyoruz" diyen mağdurlar, seslerini duyurma mücadelesi veriyor.
Serbest bırakıldı iddiası
Mağdurlara satış işlemlerinde 'sazan balığı', 'bitki çayı' ve yemek yedirerek, dolandıran çetenin 70'in üzerinde kişiyi farklı yöntemlerle dolandırdığı ortaya çıktı. Buldan çetesinin 1 yıldır ormanda yaşayan çete lideri 2020 yılında tutuklanırken, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı belirtildi. Türkiye'de ve Denizli'nin farklı ilçelerinde olduğu belirtilen dolandırıcılar, birçok farklı illerde internet üzerinden satışa çıkarılan araçlar için aynı yöntemini kullanarak vatandaşları mağdur etti.
Mağdur 1 kişi, yaklaşık 70 kişiye ulaşarak, şebekenin tamamının yakalanması için 'Buldan Şebekesi Mağdurları' adlı WhatsApp grubu kurarak birbirleri ile haberleşiyor. Şebeke daha önce Antalyalı bir vatandaşı, ‘sazan balığı yedirerek’ başka bir kişiyi, 'kekik toplayacağız' diyerek dolandıran çetenin, İzmir'de oturan bir çifte ise bitki çayı içirdikleri daha sonra araçlarını alarak kaçtıkları ortaya çıktı.
Mağdurlar adliye önünde bir araya geldi
Dolandırılan vatandaşlar ise çareyi WhatsApp grubu kurmakta buldu. Ankara'da Adalet Bakanlığı önünde toplanan mağdurlar savcılığa hep birlikte tek dosya içerisinde suç duyurusunda bulunmasının ardından Denizli Adliyesi önünde yaklaşık 6 farklı ilden gelen 15 mağdur vatandaş toplandı. Mağdurlar ilk mahkeme duruşması için gelirken bir basın açıklaması yaparak başlarından geçen film gibi hikayeleri anlattılar.
Dolandırıcı şebekesinin İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere 10 ilde vatandaşları dolandırdığı iddia edildi.
Geçtiğimiz yıl 2020 yılı Ekim ayında Buldan çetesine yönelik düzenlenen operasyonda kapsamında 2 kişi tutuklanırken, 1 yıldır firari olarak aranan çete lideri E.K.'nin Buldan ilçesinde ormanlık alanda yaşadığı tespit edilerek tutuklanmıştı. Dolandırıcıların mağdur ettiği kişi mağdur oluşunu böyle anlattı:
2 yıl önce internet satış platformu üzerinden aracımızı satışa çıkardık. Denizli'de yaşadıklarını sonradan öğrendiğimiz, bize İzmir'de yaşadıklarını söyleyen arkadaşlar esnaf kefalet kredisinden kredi kullanıp aracımızı satın almak istediğini değerinde fiyatını vereceğini yalnız sadece satışın tarlaları o bölgede olduğu için İzmir'de yapılması gerektiğini söyledi. Kocaeli’den kalktık İzmir'e aracımızı satmaya gittik. Arkadaşlar bizleri orada karşıladılar, diğer mağdurlara yaptıkları gibi hepimizi bir lokanta, kafe ve çay bahçesinde ağırladılar. Bize orada yedirdikleri içirdikleri çayın ve içeceklerin, içerisinde ne olduğunu bilmediğimiz bir madde karıştırdıklarını sonradan öğrendik. Çünkü söyledikleri her şeye onay verdik. Manasız bir şekilde adamlara inandık. İki satırlık bir yazı yazıyorlar, 'bu aracı 85 bin TL karşılığında anlaşılmıştır' diyorlar. İmzalattırıyorlar, sonrasından sözleşmeyi 'paralarını elden ödedik' şeklinde geri kalan kısmını dolduruyorlar. İşi dolandırıcılık olayından çıkarıp, alacak verecek davasına dönüştürüyorlar. Aynı gün 2-3 kişiye araçları devir ediyorlar, 2 saat arayla ödemelerimizi beklerken başka kişilere araçlarımızı satıyorlar. Sonrasında para ödeyeceklerini beklerken yanımızda ki kişilerde kayboluyorlar, tuvalet, araca yakıt alma bahanesiyle ya da bir mola istasyonunda duruyorlar. Sonrasında bir bakıyorsunuz yanınızda muhatapta kalmamış.
“Hepimizi aynı hikaye ile dolandırdılar”
Hepimizi aynı hikaye, aynı yöntemlerle dolandırdıklarını kanıtlamak için geldik, hepimiz aynı kişilerin mağduru olduğumuzu haber kanallarına verdiğimiz röportajlar neticesinde öğrendik. Birbirimize sosyal medya üzerinden ulaşıp aynı şekilde 'bende dolandırıldım' bir bakıyorsunuz, aynı kişiler. Aynı kişilerin mağduru olan 70-80 kişi kadar vatandaş var dosyamızda, hepimiz toplandık, Adalet Bakanlığı önünde Ankara'da toplanarak bir eylem yaptık. Adalet Bakanlığının kaleminin talimatıyla bu insanların bir suç örgütü olduğunu bunların bir çete olduğunu kendilerine ilettik. Kendileri bizlere hak verdiler, Bunlar Denizli'nin Buldan ilçesinde 'Buldan Araç Çetesi' olarak biliyor herkes, Denizli Cumhuriyet Başsavcısına talimat verildi. Bunların kimileri tutuklandı, kimileri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bugünde buraya bunların suç örgütü kurduğunu, çete olduğunu hepimizi aynı hikaye, aynı yöntemlerle dolandırdıklarını kanıtlamak için ilk duruşmamıza katılmaya geldik. Artık sesimizin duyulmasını, bu insanların mağduriyetlerinin giderilmesini ve araçlarının teslim edilmesini, dolandırıcının suçlu muamele görmesini, mağdurun yanında olunmasını istiyoruz.
Konu ile ilgili konuşan mağdurlardan birinin avukatı konuşmaya şöyle devam etti;
“Bu işin içerisinde galericiler de var”
Bu insanların hepsi devlet adı kullanılarak dolandırıldı. ‘Aracınızı TüvTürk'e muayeneye götüreceğiz’ gibi şimdi bir devlet adı kullanıldığından vatandaş ister istemez güvenecektir. Araçlar alınıyor, götürülüyor ve 1 saat içerisinde başka bir noterde satış sağlanıyor. Hiçbir insan bir malı görmeden hasarlı mı? Hasarsız mı? bakar. Hepsinin değerleri yaklaşık 80-90 bin TL değerinde ve bunların içerisinde ne yazık ki galericiler var. Bu galericiler de işin içerisinde hukuki bir hile var, hile de noter de satış yaptığınız esnada noter soruyor, 'paranızı aldınız mı?', işin özünü bilmez ki vatandaş ise biliyor ki araç kontrole gidecek TüvTürk'te muayene olacak. Kredisini kullanacak ve kredinin bedeli hesabına yatacak. Bütün burada bulunan insanların hepsi aynı yöntemle aynı kişiler tarafından dolandırıldı.
Kimi kanser hastası ablasının tedavisi için, kimi borcunu kapamak için aracını satışa çıkardı ancak dolandırıldılar. Aynı kişilerin, aynı taktiğin kurbanı oldular… Tüm mağdurlar 3 kişiye işaret ederek “Denizlili Çete”’nin kendilerini dolandırdığını belirterek konuyu meclise ve bakanlıklara kadar ulaştırdıklarını iddia ettiler. Mağdurların yetkililerden tek isteği kaybettiklerini geri alabilmek.