Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu'nda, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda yarışan, yönetmenliğini Neco Çelik'in yaptığı "Sevgili Katilim Berlin" filminin dünya prömiyeri gerçekleştirildi.

Berlin'de yaşayan Jacky'nin hikayesini anlatan filmde, Larissa S. Herden, Kida Khodr Ramadan, Katharina Thalbach, Burak Yiğit ve Jean-Philippe Adabra rol aldı.

Film ekibi izleyicilerin sorularını yanıtladı

Filmin gösteriminin ardından yönetmen Neco Çelik, yapımcı Murat Şeker, görüntü yönetmeni Emrah Çelik ve oyuncu Larissa S. Herden'in katılımıyla aynı salonda söyleşi düzenlendi.

Seyircilerin sorularını yanıtlayan Çelik, Berlin'de yapılan bir filmi Antalya'da göstermenin büyük bir gurur olduğunu söyledi.

Filmi Türkiye'den finanse eden bir prodüktör bulmanın tamamen bir mucizeye dayandığını dile getiren Çelik, "Böyle filmleri Almanya'da yapmak bizim görüşümüz açısından çok zor bir şey. Çünkü burada Jacky'nin üzerinden anlatılan, ötekileştirilmiş toplumun içinden bir şiirsel hikaye var. Yani bizim orada yaşadığımız durumu anlatan bir hikaye, şiirsel ve daha çok sinemaya yakın. 4 ayın içinde bu projeyi yaptık, bitirdik ve çektik. Burada göstermek çok gurur verici." diye konuştu.

Göbeklitepe'deki kazılar, 12 bin yıl önce yaşayan toplulukların gelişmiş bir toplum olduğunu ortaya koyuyor Göbeklitepe'deki kazılar, 12 bin yıl önce yaşayan toplulukların gelişmiş bir toplum olduğunu ortaya koyuyor

Filmin öyküsünün Jules Verne'nin "Çin'de Bir Çinlinin Başına Gelenler" adlı romanından esinlenildiğini aktaran Çelik, "Jules Verne'nin hikayesi 100 yıldır sinemada değişik şekillerde anlatılıyor. Ama ilk defa bir kadının ölmesiyle yola çıkıldığını gördük. Bu hikayeyi Almanya'da bir kadın üzerinden anlatmak istedik." dedi.

Yapımcı Murat Şeker, geçen yıl çekilen filmin hikayesini Antalya'da başlatmayı bilinçli olarak tercih ettiklerini anlattı.

Genellikle Türkiye'den Avrupa'ya yönelik finansal işlerin olduğunu anımsatan Şeker, "Bu sefer Almanya'dan Türkiye'ye dönük finansal bir destekle yapılmış bir iş olduğu için hikayesini de burada başlatmanın doğru olduğunu düşündük. Anlatmak istediğimiz Almanya'da sanatçı olan bir insanın da film yapmasının kolay olmadığı, hatta gizli bir ötekileştirme olduğu için hiç kolay olmadığını göstermek." diye konuştu.

Larissa S. Herden ise Türkiye'yi daha önce bir kez ziyaret ettiğini ancak Antalya'ya ilk kez geldiğini söyledi.

Filme, oyuncu Kida Khodr Ramadan'ın tavsiyesiyle dahil olduğunu anlatan Herden, şunları kaydetti:

"Projeyi okudum ve çok beğendim, böylelikle katılmak istedim. Karakterin oluşumu benim için çok önemliydi. Kitabı okuduktan sonra çok heyecanlandım. Jacky benim için hayatında bir şeyler yaşamak isteyen, hayatın kendisine gelmesini değil, neler yapabilir ve yaşayabilirim düşüncesi olan bir karakter. Onun için ölüm romantik ve şiirsel olaydı, bu nedenle çok heyecan vericiydi. Bir psikiyatriste gitmek daha kolay olabilirdi onun için ama o zaman film bir dakika sonra sona ererdi. Filmde, bu şiirsel olaya kendimi adapte ederken zorlandım ama çok güzel, heyecanlı ve keyifliydi."

Filmin konusu

Berlin'de yaşayan Jacky, annesinin ölümü ve işsiz kalmasıyla derin bir boşluğa düşer. İntihar etmeyi beceremediği için bir tetikçi tutmaya karar verir. Jacky, bilmeden cinayetle görevlendirilen katili Cello ile tanışır. Cello ve Jacky birbirlerine aşık olurlar. Aşık çift saklanmaya karar verir ama mutlulukları uzun sürmez. Madam Bora'nın Pissoir Bar'ında büyük bir hesaplaşma yaşanır.

Antalya Film Forumu'nda ödüller sahiplerini buldu

61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin ortak yapım ve proje geliştirme platformu olan Antalya Film Forumu'nda ödül alan filmler belli oldu.

Antalya Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Antalya Film Forumu'na katılan 19 proje değerlendirildi.

Jürinin değerlendirmesi sonucu Uzun Metraj Kurmaca Film Pitching Platformu'nda ödülü Aydın Orak'ın yönetmenliğini üstlendiği "Ölü Arının İğnesi" ile yönetmenliğini Soner Yıldırım'ın yaptığı "Kırk Gün Kırk Gece" filmleri aldı.

WOB Stüdio-Stüdyo Kullanım Desteği ödülü Nursen Çetin Köreken'in yönettiği "Üç Kızın Hikayesi" filmine giderken, Rollar-Teknik Ekipman Desteği ödülü ise Aydın Orak'ın yönetmenliğini yaptığı "Ölü Arının İğnesi" filminin oldu.

Uzun Metraj Kurmaca Film Work In Progress Platformu ödülü Şeyhmus Altın'ın yönetmenliğini yaptığı "Memento Non Mori" filmine, jüri özel ödülü ise Banu Sıvacı'nın yönettiği "Günyüzü" filmine gitti.

Chantier Dağıtım Ödülü ve The TAMTAM-Color Suit Finishing Destek Ödülü "Memento Non Mori" filmine verildi. Belgesel Film Work In Progress Platformu ödülü Morteza Atabaki'nin yönettiği "32 Metre" adlı eserin oldu.

Kısa Dizi Pitching Platformu ödülü kategorisinde Proje Geliştirme Desteği Ödülü ve BKM Mutfak-Senaryo ve Oyun Yazma Atölyesi ödülü Salih Toprak'ın yönettiği "Keko" filminin olurken Sümer Tilmaç Antalya Senaryo Destek Fonu Pitching Platformu ödülü ve Antalya Film Ekibi-Yapım Danışmanlığı Desteği ödülü Nazlı Elif Durlu'nun yazdığı "Mutlu Bir Yuva" adlı esere verildi.

Kaynak: AA