Algılar, simgeler ve gerçekler

Bilindiği gibi İsrail Gazze’de katliamlara başladığı ilk günden itibaren, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ve Başkan Joe Biden, İsrail’e ziyarete gitmiş, İsrail’in yanında olduklarını, tüm dünyaya ilan etmişlerdi.

Abone Ol

İsrail’in, yaptığı vahşet ve soykırıma taraf oldukları halde, ABD Dışişleri Bakanı, neden bölge ülkelerinde dolanıyor?
 
Arabuluculuk, ateşkes ve barışı sağlamak için mi? Elbette hayır.
 
Ziyaretlerdeki tek derdi; 
•             İsrail’e karşı tepkileri azaltmak, 
•             Gazze'ye askeri yardımları ve Müslüman ülkelerin bir araya gelmelerini engellemek, (sarı öküz meselesi,)
•             Gazze işgalini kolaylaştırmak için, Gazze'yi insansızlaştırma planı başta olmak üzere, İsrail'in taleplerini bölge ülkelerine kabul ettirmekten başka hiçbir derdi yok.
 
Aman dikkat! 
Plan belli hedef belli!
•             Gazze’lileri başka yerlere taşımak: Ne olursa olsun, hangi ad altında olursa olsun, kesinlikle İsrail’in Gazze işgalini kolaylaştıracak ve Gazze’yi insansızlaştıracak teklifleri kabul etmemek gerekir. 
 
•             Barış Gücü! Çok uluslu barış gücünden bahsediliyor! İsrail’in yanında olduklarını açıklayan Batılı ülkelerden oluşacak barış gücü hangi barışı getirecek? Buradaki hedefleri, Hamas ve diğer örgütleri etkisiz hale getirip İsrail’in işgalini kolaylaştırmak ve güvenliğini sağlamaktır.
 
•             Gazze’yi Abbas’a teslim etmek: Eğer İsrail Gazze İşgalini hemen yapamayacaksa, ki öyle görüyorlar, Hamas'ı etkisiz ve yetkisiz hale getirip Gazze yönetimini kukla, yandaş ve işbirlikçi yönetici olan Abbas’a teslim etmek. 
Bunlardan hiç birisini kabul etmemek gerekir.
 
Her yönüyle İsrail’in destek olan ve İsrail’de iken, “Ben bir Yahudi olarak burdayım" diyen ABD Dışişleri Bakanı, 5 Kasımda Türkiye'ye geldi.
 
2,5 saat süren görüşmede, neler konuşulduğunu, Türkiye’den neleri talep ettiğini ve Türkiye’nin neyi kabul veya red ettiğini, tam olarak bilmiyoruz!

Yalınız ABD tarafının yaptığı açıklamaya göre;
 
* Nato’nun genişlemesi ile ilgili İsveç'in Nato üyeliğini onaylayan ve TBMM gönderen Erdoğan’a teşekkür etmiş. Bu onaydan ABD çok memnun kalmış! (Yine bir U dönüşü vakası)
 
* Türkiye’nin, Ukrayna’ya yaptığı yardımlar, ABD’yi çok memnun etmiş Erdoğan’a yine teşekkür ediyor. (Erdoğan’dan Ukrayna'ya yardım, ama Gazze’ye dua, hamaset ve Miting)
 
* Gazze'ye yardım geçirme çabaları!
 
* Ortadoğu’da kalıcı barış için şartların belirlenmesi (tabi ki onların barıştan kasıtları, İsrail’in güvenliğidir)
 
* Çatışmanın bölgeye yayılmaması için çabalar. (Kendileri savaş gemisi gönderme dahil İsraile her türlü yardımı yapacak, ama Müslüman ülkelerden hiç kimse, Gazze’ye yardım etmesin ve İsrail’in Gazze’yi yok edişini ve vahşetlerini seyretsin)
 
* ABD ve diğer Batılı ülkelerin rehinelerinin kurtarılması. (Tabi on binlerce Filistinlinin ölümü umurlarında değil)
 
Yani ABD’nin ateşkesi sağlamak, İsrail’in yaptığı soykırım ve vahşeti durdurmak gibi  bir derdi yok. Onların tek derdi, kendi rehinelerini kurtarmak ve İsrail'in güvenliğini sağlamaktır.
 
Tabi ki Türkiye de başta acil ateşkes olmak üzere, yardım ve yaralıların nakli ile ilgili talepleri olmuştur. Taleplerini kabul ettirememiş olacak ki, bir PR çalışması olan neymiş efendim: Blinken’i "Vali Yardımcısı karşılamış" "Blinken sarılmak isterken Hakan Fidan bir hamle ile sarılmamış!" görüntüleri kamuoyuna servis ettiler ve yandaş medya ile gündemde tuttular!
 
Aman Allah’ım, bu vahşetlerin yaşandığı bir olayda bile algılarla insanlar nasıl yönlendiriliyor! 
Çünkü istiyorlar ki hiç kimse;
•    Katil ABD'NİN Dışişleri Bakanı hangi yüzle Türkiye’ye geldi?
 
•    Türkiye'ye bu ziyaretini neden kabul etti? Çünkü ABD arabulucu değil, resmen İsrail’in yanında taraftır.
 
•    O kanlı el nasıl tutuldu?
 
•    Neler konuşuldu, nelere evet denildi, neler kabul ettirildi?
 
Bu ve benzeri sorular sorulmasın, konuşmasın diye iç kamuoyuna yönelik, bu görüntülerle PR çalışması yapılmıştır. Eğer simgelerle mesaj önemli ise, Blinken’nin bindiği aracın 06 BOP 719 Plakasını da düşünmek gerekir.
 
Kaldı ki, bu karşılama anormal bir karşılama değil zaten. 
Örneğin;
- Erdoğan, ABD'ye giderken Türkiye'nin ABD Büyükelçisi karşılıyor.
- Erdoğan Suudi Arabistan'a gittiğinde, Cidde Vali Yardımcısı karşılamış.
 
Asıl kamuoyunun konuşması ve üzerinde durması gereken; Erdoğan, Filistinliler için, telefon diplomasisi, dua, hamasetle yetinirken, 
 
Katil İsrail’e; 
•    Bakü-Ceyhan Boru Hattı üzerinden limanlarımıza gelen, oradan da tankerlerle İsrail’e yakıt sevkiyatı devam ediyor,
 
•    Kürecik ve İncirlik radar üslerinden İsrail'e bilgi akışı devam ediyor,
 
•    Antalya, Mersin ve İskenderun limanlarımızdan İsrail'e gıda ürünü ve meyve-sebze taşıyan gemiler biri gidiyor, biri geliyor,
 
•    Başta Demir ve çelik olmak üzere silah üretiminde kullanılan birçok hammadde İsrail'e gitmeye devam ediyor. Neden? Gelin bunları konuşalım.
 
Vatandaş, Erdoğan’dan İthalat ve İhracatı kesmesini, İncirlik ve Kürecik’i kapatmasını beklerken,  onlar "Blinken’e sarılmadık görüntüsünü servis ediyor. İşte 21 yıllık AKP’nin iktidarda kalmanın sırrı bu. Algıları çok iyi yönetebiliyor. Başarısızlıklarını, başarı olarak kabul ettirebiliyorlar.
 
Ve sonuç olarak AKP, yandaş medya, kamulaştırılmış STK'lar, cemaat ve Hocalar üzerinden vatandaşın algısını yönetmek, gaz almak ve PR çalışmalarını yapa dursun, ABD ve İsrail, Gazze’yi bombalaması, soykırım, vahşet ve katliamları sürüyor, Filistinlilerin vücutlarını paramparça ederek, on binleri öldürmeye devam ediyor.
 
Vesselam