Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın geçtiğimiz aylarda, AK Partili Elazığ Belediyesi’nde araç kiralama ihalesinde büyük kamu zararı oluşturulduğunu ortaya çıkarmıştı. Akın o dönemde 82 araç için 3 yıllık yapılan kiralama ihalesinin 539 milyon TL olduğunu açıklamış aynı araçların satın alındığı takdirde 106 milyon TL olacağını belirtmişti.
Çifte standart mı uygulanıyor?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanması ise büyük tepkilere neden oldu. İktidarın bu soruşturmaları muhalefete yönelik bir operasyon olarak gerçekleştirdiği ifade edildi. Ancak AK Partili belediyelere herhangi bir soruşturma açılmaması, denetim yapılmaması ise gözlerden kaçmadı…
Peki iktidar muhalefetin üzerine “yolsuzluk” iddiaları ile giderek ne yapmaya çalışıyor? İktidar kendi belediyelerindeki yolsuzluğa ses çıkarmazken muhalefet belediyelerine göz kırpmadan operasyon düzenliyor.
İki ayrı belediye aynı usulle ihale…
İmamoğlu’nun tutukluğunun ardından ise Elazığ Belediyesi’ndeki ihalenin oluşturduğu kamu zararı yeniden gündeme geldi.
“FARK NE?”
Konuya ilişkin TBMM Grup toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, "Elazığ belediyesinde bir ihale yapılıyor. Bir şirket 82 araç için üç yıllık kira bedeli olarak 530 milyon liraya ihaleyi kazanıyor. Beşiktaş Belediyesi’nde de bir ihale yapılıyor ve aynı şirket ihaleyi kazanıyor. Aynı isimler aynı şirketler aynı usulle iki ayrı ihale alıyorlar ilginç olan Beşiktaş Belediye Başkanı o şirket ve o ihale yüzünden tutuklanıyor ama Elazığ Belediyesi’ne savcılığa “burada yolsuzluk var” denmesine rağmen hiçbir adım atılmıyor. FARK NE? Birisi iktidar partisine ait belediye diğeri de muhalefet partisine ait belediye…” dedi.
Arıkan’ın bu açıklamalarını AK Parti Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Mustafa Demir, “Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Mahmut Arıkan‘ın, Elazığ Belediyemiz hakkındaki iddiaları tamamen kasıtlı ve gerçek dışıdır” sözleri ile karşılık verdi.
Demir’e cevap ise Saadet Partisi’nden gecikmedi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Akın, “Kendisine 237 sayılı Taşıt Kanunu’nu hatırlatmak isterim” diyerek, Sayıştay kararlarıyla usulsüzlüğü bir kez daha ortaya koydu.
AK Partili Mustafa Demir'in sözlerine raporlarla cevap veren Abdullah Akın, "Sadece kiralama işleminde oluşan kamu zararı: 216 milyon TL. Diğer taraftan kanuna aykırı olmasına rağmen Yakıt için belirlenen 214 milyon TL gibi akla hayale sığmayacak bu rakamın nasıl hesaplandığını belirsizdir” dedi.
AK Partili Demir’e sorularını yöneten Abdullah Akın’ın yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde;
19 Ağustos 2024’te, Elazığ İl Başkanlığım döneminde, büyük bir kamu zararı oluşturduğu gerekçesiyle sayfalarca delil sunarak Elazığ Belediyesi hakkında 2024/17826 dosya numarası ile savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Milletimizin hazinesinin boşaltılmasına sessiz kalamazdık!
Bugün, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sn. Mustafa Demir’in, Muhterem Genel Başkanımız Mahmut Arıkan’a yönelik ithamlarını görünce, önce kanunları inceleyerek konuşmasını beklerdim. Eğer hala kanunları önemsiyorlarsa, kendisine 237 sayılı Taşıt Kanunu’nu hatırlatmak isterim:
➡ Bakanlar Kurulu’nca 17 Mart 2006’da yayımlanan düzenlemenin altıncı maddesinin (ç) bendinde:
“Taşıtlar, YAKIT HARİÇ, şoförlü veya şoförsüz olarak edinilebileceği” hükme bağlanmıştır.
34 ayrı Sayıştay raporu da bu gerçeği ortaya koymasına rağmen, Elazığ Belediyesi bu kanuna aykırı şekilde yakıt dahil araç kiralaması yapmıştır. Sayıştay kararlarını ekte sunuyorum.
📌 Elimizde, belediyenin hâlihazırda kullandığı araçların marka ve model yıllarının kayıtları mevcuttur. Çoğu 2015 model eski araçlardan oluşmaktadır.
📌 Eğer bu araçlar satın alınsaydı, KDV hariç 105 milyon TL’ye mal olacaktı. Ancak Elazığ Belediyesi, aynı araçları yakıt hariç KDV hariç 321 milyon TL’ye kiralamıştır. KDV dahil fiyat tablosunu ekte sunuyorum.
💰 Sadece kiralama işleminde oluşan kamu zararı: 216 milyon TL!
📌 Diğer taraftan kanuna aykırı olmasına rağmen Yakıt için belirlenen 214 milyon TL gibi akla hayale sığmayacak bu rakamın nasıl hesaplandığını belirsizdir.
📌 İlaveten daha önceki 3 yıllık kiralama süresi bitmeden yeni sözleşme imzalanarak yeni bir kamu zararı daha oluşturulmuştur!
📌 İhalenin ilan tarihi ile sözleşme tarihinin yalnızca 2 gün arayla olması, sürecin kanunlara açıkça aykırı olduğunu göstermektedir!
Şimdi buradan Sn. Mustafa Demir’e soruyorum:
❓ 216 milyon TL’lik kamu zararını nasıl açıklıyorsunuz?
❓ 214 milyon TL’lik yakıt bedelini hangi kriterlere göre belirlediniz?
❓ Muhalefet belediyelerini mercek altına alırken, kendi belediyelerinizdeki bu usulsüzlükler için bir soruşturma başlatacak mısınız, yoksa sessiz mi kalacaksınız?
Biz, bu usulsüzlüğü milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Bu soruları yanıtsız bırakmanız, aslında her şeyi kabul etmeniz anlamına gelecektir.
Milletimizin alın terinin heba edilmesine, hazinesinin boşaltılmasına ve bu yüzden milletimizi ağır vergilerle enflasyonla zamla ezmenize asla sessiz kalmayacağız!
Sn. Mustafa Demir’e son olarak tavsiyem şudur: Bu meseleyi örtbas etmeye çalışmak yerine, bizim gibi belgelerle konuşmayı öğrenmesidir. Gerçekler karşısında susmak, suça ortak olmaktır! Eğer ortada yolsuzluk yoksa, buyurun, 216 milyon TL’lik kamu zararını ve 214 milyon TL’lik yakıt bedelini belgeleriyle açıklayın!
Aksi takdirde, bu hukuksuzluğun savunulacak hiçbir yanı olmadığını, tek çarenizin sessiz kalmak olduğunu herkes görmüş olacaktır. Gerçekler belgelerle ortadadır ve bu yolsuzluğu ne kadar gizlemeye çalışırsanız çalışın, milletin vicdanında çoktan mahkûm oldunuz!
Aziz ve Muhterem Milletimiz,
— Abdullah AKIN (@abdullahakin) March 28, 2025
19 Ağustos 2024’te, Elazığ İl Başkanlığım döneminde, büyük bir kamu zararı oluşturduğu gerekçesiyle sayfalarca delil sunarak Elazığ Belediyesi hakkında 2024/17826 dosya numarası ile savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Milletimizin hazinesinin… pic.twitter.com/pNWTvT9GNE