Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye’de boşanmış kadınların tekrar evlenmek için beklemiş oldukları 300 günlük sürenin ayrımcılık olduğu kararına vardı. Nurcan Bayraktar'ın Türkiye'ye açtığı davayı karara bağlayan AİHM, söz konusu uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) ihlal ettiğini belirtti.
Oy birliği ile verilen kararda, uygulamanın AİHS'in özel hayata saygı hakkını düzenleyen sekizinci maddesi ile ayrımcılığı yasaklayan 14'üncü maddesini ihlal ettiği görüşüne varıldı.
Türkiye’de yasalar kadınların eski eşlerinden farklı biriyle evlenmek için boşanmalarının kesinleşmesinden sonra asgari 300 gün beklemelerini şart koşuyor. Bu süreyi beklemek istemeyen kadınların hamile olmadıklarını tıbbi testlerle ispatlamaları gerekiyor.
BBC Türkçe'nin haberine göre; AİHM, 300 günlük bekleme süresinin ve bu sürenin kısılması için hamile olunmadığının ispatı amacıyla tıbbi belge talep edilmesinin haklı görülemeyeceğine, dolayısıyla davacının özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
'Modern toplumlarda böyle bir şey yok'
AİHM, bu uygulamanın doğrudan bir cinsiyet ayrımcılığı anlamına geldiğini ve doğacak çocuğun babasının kim olduğu üzerindeki belirsizliği önlemek amacıyla alınan bir tedbir olduğu savının bu ayrımcılığı haklı gösteremeyeceğine de hükmetti.
Davacının cinsiyeti nedeniyle gördüğü muamelenin gerekli olmadığı ve hiçbir gerekçeyle haklı gösterilemeyeceği ifade edilen AİHM kararında, 'soy kütüğünde karışıklık olmasını' önlemek gibi bir amacın, yani biyolojik babanın kim olduğunu tespit etme niyetinin, modern toplumda yeri olmadığı belirtildi.
AİHM’in ön kararının ardından tarafların nihai bir karar alınmasını talep etmek için üç ay süreleri bulunuyor.