Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne ilişkin ilk değerlendirmeyi T24’ten Murat Sabuncu’ya yaptı.

7 yıl boyunca İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan ve ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede yer almayan Süleyman Soylu’ya ve bu durumun MHP ile ilişkisine değinen Davutoğlu “Soylu’nun da devre dışı kalmasıyla MHP etkisinin dışında oluştuğu anlaşılıyor” dedi.

‘Özen göstermiş’

“Bu açıdan Erdoğan özellikle bizim de Meclis’teki muhalefetimizin olabileceğini düşünerek tabiri caizse AK Parti’nin daha kendi içine dönük bir kabine oluşturmaya özen göstermiş” diyen Davutoğlu’nun, konuya ilişkin değerlendirmesi özetle şöyle:

“Genel olarak kabinedeki isimler bağlamındaki tercihe baktığımızda olumlu olan iki hususu zikredeyim. Birincisi, bu kabinenin ‘Pelikan Çetesi’ diyebileceğimiz çetenin veya damat çevresindeki oluşmuş ağın dışında oluştuğu anlaşılıyor. İkincisi de, Soylu’nun da devre dışı kalmasıyla MHP etkisinin dışında oluştuğu anlaşılıyor. Bu açıdan Erdoğan özellikle bizim de Meclis’teki muhalefetimizin olabileceğini düşünerek tabiri caizse AK Parti’nin daha kendi içine dönük bir kabine oluşturmaya özen göstermiş. Bu arkadaşların bir kısmı en azından tanıdıklarımızın ve beraber çalıştıklarımızın, siyasi ahlak sicilleri daha önceki bazı uygulamalardan farklı. Ayrıca kendi meselelerine vakıflar.

‘Bu arkadaşların o niteliklerini hayata geçirmeleri zor olur’

Davutoğlu ardından şu değerlendirmeyi de yaptı: “Gücü elde ettikten sonra bütün o ortak değerlerimiz diye gördüğümüz değerleri ayaklar altına alıp beni tasfiye etmenin yoluna gitti. O zaman ‘Pelikancılar’ı kullandı şimdi bu arkadaşları da yerel seçime kadar miadı olan, son kullanma tarihi yerel seçim olan bir mantıkla bakıyorsa birçok ismi harcayacak demektir. Sonra yine kendi bildiğini okuyup bu arkadaşları tasfiye edecekse ya da olumsuz bir şey olduğunda suçlu ben değilim bunlar diyecekse bu arkadaşların o niteliklerini hayata geçirmeleri zor olur. Hepimiz sınavdayız.

’20 yıl sonunda Erdoğan’la birlikte çalışmış kaç insan ayakta kaldı’

Benim gördüğüm Sayın Erdoğan çok iyi bir taktisyendir ama çok kötü bir stratejisyendir. Taktiği yapar, insanları o taktik içinde kullanır ama sonuçta baktığınızda 20 yıl sonunda Erdoğan’la birlikte çalışmış kaç insan ayakta kaldı veya hala bir devlet görevi yürütüyor? Türkiye’yi nihai stratejik hedef olarak hangi tutarlı çizgiye oturtabildi?”