Ekonomik krizler, siyasi istikrarsızlıklar ve terör örgütlerinin faaliyetleri Afrika ülkelerini olumsuz etkilerken, Batı Afrika’daki insani krizin de büyümesine neden oluyor.
2020’den bu yana Mali, Çad, Gine ve Burkina Faso’da yaşanan askeri darbelerin son adresi Nijer oldu. Nijer’de 2021 seçimlerini kazanan Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, kendilerine “Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP)” adını veren bir grup asker tarafından 26 Temmuz’da darbe sonucu devrildi.
Darbenin arkasında yaklaşık 10 yıldır Cumhurbaşkanı Muhafız Alayı komutanı olarak görev yapan General Omar Tchiani’nin olduğu ortaya çıktı.
Terör binlerce can aldı
Batı Afrika ülkelerinde siyasi istikrarsızlık, kıta dışı aktörlerin güç rekabeti, bölge rejimlerinin zayıflaması ve Libya’da Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesi güvenlik açığını derinleştirdi.
Terör örgütü El Kaide ve IŞİD bağlantılı gruplar, Çad Gölü Havzası, Nijerya, Mali, Nijer ve Burkina Faso’nun ortak sınır hattında yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği saldırılar düzenliyor. Nijerya, Nijer, Mali ve Burkina Faso başta, bölgedeki 15 ülkede terör saldırılarının artması nedeniyle ocak ile haziran ayları arasında yaklaşık 4 bin 600 kişi hayatını kaybetti.
Rusya- ABD- Fransa arasında rekabet büyüyor
Geçmişte sömürge güçlerinin rekabet merkezi olan Afrika kıtası, bugün özelikle Rusya, Fransa ve ABD gibi küresel aktörlerin güç mücadelesine sahne olmaya devam ediyor. Eski sömürgelerinde hakimiyetini sürdürmeye çalışan Fransa, diğer ülkelerin Afrika’da artan varlığından rahatsız olan ABD ve askeri ilişkilerle kıtada hakimiyetini derinleştirmeye çalışan Rusya bu rekabette öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor.
Rusya, ham madde kaynakları ve enerji üretimi ile altyapı projelerine hakim olmaya çalışıyor. Bu adımlarıyla Rusya, Afrika’nın toplam silah ithalatının yüzde 35’ini karşılıyor.
Kıtanın eski sömürge güçlerinden ve halen farklı alanlarda Afrika’da nüfuz sahibi olan Fransa ise Rusya’nın Afrika’daki adımlarından rahatsızlığını belli eden ülkelerin başında geliyor. Fransa eski sömürgelerinde nüfuzunu devam ettirmeye çalışırken Rusya ise Wagner, Patriot, Sewa Security Service ve RSB gibi Rus güvenlik şirketleri etkisini artırmaya çalışıyor.
ABD, Rusya ve Çin'e karşı Aafrika'da
ABD, Rusya ve Çin’in Afrika kıtasıyla askeri, ekonomik ve diplomatik ilişkilerinin ilerlediği bir dönemde, geçen sene yaklaşık 50 Afrikalı lideri Washington’da ağırladı.
1980’li yıllardan itibaren “Afrikalı sorunlara Afrikalı çözümler” stratejisiyle politika üreten ABD, son yıllarda kıtada askeri varlığını artıran bir dış politika geliştirdi.
Kıtadaki en fazla askeri üsse sahip ülkelerden biri olan ABD’nin Kenya, Nijer, Burkina Faso, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC), Cibuti, Çad, Somali ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) gibi ülkelerde kalıcı ve geçici askeri üsleri bulunuyor. Afrika’daki askeri varlığını 2007’de kurulan ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) bünyesinde birleştiren ABD’nin, Afrika’daki 54 ülkenin 50’sinde askeri personeli bulunuyor.
Kıtada Çin'in yükselişi
Afrika ülkeleriyle Soğuk Savaş döneminden beri ilişkilerini geliştiren Çin ise Afrika ülkeleriyle ekonomik ilişkilerini derinleştiriyor. Enerji güvenliği için bölge ülkeleriyle işbirliği yapan ve ürettiği ürünler için Afrika’da pazar oluşturmayı amaçlayan Çin, Afrika ülkelerindeki güvenlikle ilgili problemlerden uzak duran bir politika yürütüyor.
Afrika’da ABD’den sonra en fazla askeri üsse sahip ülke ise Fransa. Fransa’nın Cibuti, Çad, Gabon, Fildişi Sahili, Nijer ve Senegal’de askeri üssü bulunuyor.
İngiltere’nin Kenya’da ve Almanya’nın da Nijer’de askeri üssü mevcut. İtalya, Japonya, Çin, Suudi Arabistan’ın Cibuti’de, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Somaliland’da askeri üsleri bulunuyor. Hindistan’ın ise Seyşeller’deki askeri üssü dikkati çekiyor.
Rusya’nın kıtada askeri üssü bulunmazken, 6 ülkede üs kurmayı planladığı ileri sürülüyor. (AA)