Kalabalık bir grubun 17 Ekim 1987'de Fransa'nın başkenti Paris'te yoksulluğun "insan hakları ihlali" olduğu iddiasıyla toplanması ve yoksulluğa karşı harekete geçilmesi çağrısı yapması, dünya çapında yankı buldu.

Birleşmiş Milletler (BM), bundan yola çıkarak 1992'de aldığı kararla 17 Ekim'in "Dünya Yoksullukla Mücadele Günü" olarak anılması kararını aldı, bütün ülkeleri yoksulluğun hafifletilmesi için aktif rol almaya çağırdı.

Her yıl bu tarihte BM bünyesinde yoksulluğa karşı farkındalık oluşturacak etkinlikler düzenleniyor. BM'nin, Dünya Yoksullukla Mücadele Günü için bu yılki teması, "Sosyal ve Kurumsal Kötü Muameleyi Sonlandırmak" olarak belirlendi.

BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesinin internet sitesinde yer alan bilgi notuna göre, yoksul insanlar vaziyetleri ve görünüşleri nedeniyle ötekileştiriliyor.

İşgalci İsrail'e yaptırım önergesine, İngiliz Avam Kamarası'ndaki 7 partiden imza İşgalci İsrail'e yaptırım önergesine, İngiliz Avam Kamarası'ndaki 7 partiden imza

Kurum ve kuruluşlar, yoksullar hakkındaki olumsuz söylemin önüne geçmek yerine bu söyleme katılıp perçinliyor. Yoksul kişiler içinde bulundukları durumdan kurtulmak için çabalarken onlara destek olması gereken kurumlar, bu konuda harekete geçmiyor, aksine insanların göz ardı edilmesine ön ayak oluyor.

Karar alma mekanizmalarında yer alamayan bu kişiler, fiziksel, ruhsal ve duygusal olarak kendini çaresiz hissediyor.

BM, yoksulluğa karşı mücadelede atılması gerek adımları şöyle sıralıyor:

"Yoksulluğu deneyimlemiş kişilerin bilgilerini paylaşmaları ve bu bilgilerin fark edilmesi için koşulların oluşturulması; yoksulluk içinde yaşayan insanların güvenlerini yeniden kazanmalarını sağlayacak eylemlerin desteklenmesi ve bu insanların yoksullukla ilgili politika ile uygulamalara ilişkin deneyime dayalı bilgilerinin tanınması."

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in 2024 Dünya Yoksullukla Mücadele Günü'ne ilişkin yazılı mesajında şu ifadelere yer veriliyor:

"Yoksulluk, dünya çapında yüz milyonlarca insanı etkileyen küresel bir salgındır ama yoksulluk önlenemez değildir. Bu, toplumların ve hükümetlerin yaptığı veya yapmakta başarısız olduğu seçimlerin direkt sonucudur. Bu yılın teması bize yoksulluğa batmış insanların toplumsal ayrımcılıkla ve hayati hizmetler ile desteğe erişimi zorlaştıran sistemik engellerle mücadele ettiğini hatırlatıyor. Küresel yoksulluğu bitirmek ve Sürdürülebilir Gelişim Hedefleri'ni yakalamak, hükümetlerin insanı önceleyen kurumları ve sistemi şekillendirmesini gerektiriyor."

Afrika kıtası yoksullukta üst sıralarda

IMF'nin Nisan 2024 Dünya Ekonomik Görünümü raporundaki verilerine göre, ülkelerin kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasılası (GSYH) göz önünde bulundurulduğunda, dünyanın en yoksul 10 ülkesinden 9'unun Afrika kıtasında yer aldığı görülüyor.

Doğu Afrika'da yer alan Burundi, kişi başı yaklaşık 230 dolar GSYH ile dünyanın en yoksul ülkesi konumunda bulunuyor.

Aynı bölgedeki Güney Sudan ve Malavi de kişi başı yaklaşık 421 ve 480 dolar GSYH ile dünyanın en yoksul ikinci ve üçüncü ülkeleri durumunda.

Bu ülkeleri sırasıyla yaklaşık 486 dolarla Yemen, 526 dolarla Sierra Leone, 537 dolarla Orta Afrika Cumhuriyeti, 538 dolarla Madagaskar, 546 dolarla Sudan, 659 dolarla Mozambik ve 670 dolarla Nijer takip ediyor.

Kaynak: AA