Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık depremler sonrası her il olası deprem senaryolarında ne kadar hasar alacağını araştırmaya başladı. Tekirdağ da bu illerden biri. Marmara’da yaşanacak bir depremden etkilenecek olan Tekirdağ için AFAD’ın 2019 yılında hazırladığı rapor, dikkat çekici. Tekirdağ Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, AFAD Başkanlığının Planlama ve Risk Azaltma Dairesi'nin 2019 yılında hazırladığı senaryoda olası Marmara depreminin, Tekirdağ’da binlerce binayı yıkabileceği öngörüldü.
'Senaryo 7.4'lük bir deprem için hazırlandı'
Karar'da yer alan habere göre; Tekirdağ için hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planı'nda (İRAP) yer alan 7.4 olası deprem senaryosunda en riskli alanlar belirlendi. Duvar'dan Deniz Çil'in haberine göre AFAD-RED programı ile hazırlanan senaryoya göre; Süleymanpaşa, Şarköy, Malkara başta olmak üzere toplam 11 ilçede 7 bin 939 bina yıkılacak. En büyük yıkım, 3 bin 617 binayla Süleymanpaşa'da olurken, onu 3 bin 174 binayla Şarköy izledi. En az yıkımın ise Kapaklı ve Saray’da olduğu görüldü. Depremi 26 bin 700 bina az hasarla, 24 bin 173 bina orta hasarla, 26 bin 471 bina da, ağır hasarla atlatacak.
Senaryoya göre; depremde 852 can kaybı yaşanması, 1623 kişinin ağır, 3079 kişinin hafif yaralanacağı öngörülüyor. Hazırlanan senaryoda; Tekirdağ ve ilçelerinde yapı stoku ve bina envanteri göz önüne alındığında, 1999 yılı ve öncesinde yapılmış yapıların çokluğuna dikkat çekildi.
'1912 yılındaki depremde, 83 bin 633 kişi evsiz kaldı'
Raporda 1912 yılında 7.4 şiddetinde gerçekleşen Şarköy-Mürefte depremine dikkat çekildi. 125 yıl önce meydana gelen bu depremde, 310 köy ve kasaba ile 272 yerleşim alanı ağır derecede hasar görmüştü. Deprem, toplam 83 bin 633 kişinin evsiz kalmasına neden olmuştu.
Namık Kemal Üniversitesi’nden jeololji mühendisi Doç. Dr. Zeki Ünal Yümün ve inşaat yüksek mühendisi Cemil Özkan ile Tekirdağ’daki yapıların durumunu ve yaşanabilecek bir depremde, en fazla hasarın yaşanacağı yerleri konuştuk.
‘En çok Tekirdağ ve İstanbul’un Avrupa yakası etkilenecek’
Türkiye’nin deprem açısından hareketli bir bölge olduğunu ve depremin mutlaka yaşanacağını belirten Yümün, hareketliliğin zaman içerisinde, Marmara Denizi içinden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu üzerinde de gerçekleşme durumunun olacağını söyledi. Zeki Ünal Yümün, hareketliliğin Tekirdağ ve İstanbul’un Avrupa yakasının büyük bir bölümünü etkileyeceğinin altını çizdi.
Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde kıyıya yakın bölümlerde alüvyon ve dolgu alanlarının mevcut olduğunu belirten Yümün, “Dolguların bulunduğu bölgelerdeki binaların çoğunluğu, 1999 yılından önce yapılmış. Dolguların bulunduğu yerde yaşanabilecek herhangi bir depremde, bu bölgedeki yapıların hasar görmesi kaçınılmaz” diye konuştu.
‘Özel çalışmalarla binalar güçlendirilebilir'
Bölgede alüvyon alanlara çok dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Yümün, “Alüvyon zeminde çok özel çalışmaların yapılmasıyla binaların sağlam şekilde ayakta kalması sağlanabilir.
Adıyaman’da alüvyon ve ana kayanın bulunduğu alanlarda TOKİ konutları yapılmış. Bilirkişi olarak yaptığımız incelemede, her iki alandaki konutlar depremde zarar görmemiş. Eğer binayı sağlam yapmazsanız ve gerekli önlem alınmazsa, bir gün mutlaka problem yaratır. Yapılar sağlam zemine, ana kayaya oturtacak şekilde dizayn edilmeli. Felaketlerin yaşanmaması için bilim insanları ve uzmanların işin içerisinde olmaları sağlanmalı. Ayrıca, yaşanan depremle birlikte Afet Yönetmeliği yeniden revize edilmeli” dedi.
‘99 öncesi yapılan binalarda risk büyük'
Deprem Yönetmeliği’nin 2007 ve 2018 yılında değiştiğini hatırlatan Özkan, en büyük riskin 99 öncesi yapılan binalar olduğunu aktarıyor. Özkan yönetmeliklerin değişmesinden sonra bölgede depreme uygun binalar yapıldığını ancak eski yapı stokunun mevcut yapıların büyük bir bölümünü oluşturduğunu belirterek şunları söyledi: “Bildiğim kadarıyla kentsel dönüşüme girme durumu olmadığı gibi herhangi bir güçlendirme ya da riskli yapı tespitine benzer bir çalışma yok.”
‘Eski yapılar ya tahliye edilmeli ya da güçlendirmeli’
AFAD’ın 7.4 şiddetindeki deprem senaryosuyla ilgili konuşan Özkan, “Bu büyük bir depremdir. Mevcut yapı stokunu ciddi anlamda etkiler. Herkes durumun farkında. Ama herhangi bir deprem yaşanmadan bu işin nasıl iyileştirileceğine bakılması gerekiyor. Eski yapılar konusunda, insanları mağdur etmeden bir çözüm üretilmeli. Bu çerçevede, eski yapılarda ya tahliye ya da güçlendirme yoluna gidilmeli. Ayrıca, insanların mağdur olmaması için kentsel dönüşüme girilerek, yeni yapılar üretilmeli” şeklinde konuştu.
‘Yıkıma karşı binalarda sismik izolatör kullanılabilir’
Tekirdağ’da depreme karşı yapılabilecek binalarla ilgili konuşan Özkan şöyle devam etti:
“Deprem izolatörü ya da farklı güçlendirme teknikleri kullanılabilir. İzolatör kullanmak, binanın maliyetini artıracak çok pahalı bir şey değil. Gerekli durumlarda binalarda izolatör kullanılabilir. Depremin yükünü ve şiddetini hafifleten malzemelerdir. Çok katlı binalar yapılıyorsa, sismik izolatörler kullanılabilir.”