Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, nafaka düzenlemesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bakan Tunç, konunun 1 Kasım’da düzenlenecek “aile hukuku” konulu sempozyumda masaya yatırılacağını söyledi.
Kanal 7 televizyonunda soruları yanıtlayan Bakan Tunç, “Önceki haftalarda 'Aile hukukunu baştan sona ele alacağız' dediğimde hemen birileri devreye girdi, 'Medeni Kanun değişiyor mu?' Medeni Kanun 2021 yılında değişti zaten. Medeni Kanunu rafa kaldırma gibi bir şey olabilir mi? Bizim yeni ihtiyaçlarımız yok mu? Diğer mevzuat çalışmalarında değişiklik yapıyoruz.” diye konuştu.
Nafaka konusunun uzun süredir tartışıldığını belirten Bakan Tunç, “10 yıl süren boşanma davası var. Burada boşanma davasıyla tazminat, nafaka konularını ayırabiliriz, ayırmamız da gerekir. Nafaka ile ilgili bahsedilen mağduriyetlere duyarsız kalmamak gerekir.” diyerek, “Kadının hassasiyeti noktasında biz hassasız. Kadınların korunması, onların nafaka konusunda mağduriyetlerine yol açılmamasını biz de savunuyoruz. Diğer yandan eğer dosya bazında farklı haksızlıklara neden olunuyorsa her iki taraf açısından düşünmek gerekir.” şeklinde konuştu.
Bakan Tunç, tüm mağduriyetleri ele alacak sempozyumun Türkiye Adalet Akademisi öncülüğünde yapılacağını, Aile ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığının da sempozyuma davet edileceğini bildirdi.
Yurt dışından akademisyenler, istinaf ve yüksek yargıdan uzmanların katılacağı sempozyumda, aile hukukunun enine boyuna inceleneceğini belirten Tunç, “İhtiyaçlar, eleştiriler, bu anlamda yeni duruma göre çözüm önerilerimiz ne olur, etraflıca aile hukukunu yeniden masaya yatıracağız. Sil baştan deyince yanlış anlaşılıyor.” dedi.
Yeni anayasa açıklaması
Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine Bakan Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da anayasayı, “yamalı bohça” olarak ifade ettiğini hatırlatarak, yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.
“Milletimiz bir darbe anayasasıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılına girmemeli.” diyen Tunç, bunun için uzlaşmanın önemine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bu konudaki çalışmaların bir an önce başlatılmasını istediğini aktaran Bakan Tunç, “Adalet Bakanlığı olarak daha öncesinde de bizim bu konuda hazırlıklarımız, taslak çalışmalarımız olmuştu. Tüm bunlar tekrar bir araya getirilip, tekrar değerlendirilecek. MHP'nin de kamuoyuyla paylaştığı 100 maddelik bir önerisi vardı. Tüm bunlar tartışılacak. Tabii muhalefete gidilecek. Uzlaşmaya yönelik tutumları görülecek.” diye konuştu.
Partiler arasındaki görüşmeler neticesinde, yeni anayasa çalışmalarının usulü şeklinin ortaya çıkacağını aktaran Yılmaz Tunç, şunları kaydetti:
“Partiler eğer uzlaşmaya yanaşırsa, bir uzlaşma komisyonu kurulup bir ilerleme görülebilir. Uzlaşmaya yanaşmayan partiler olursa da milletimiz bunları görür. Temennimiz, tüm siyasi partilerin milletimize olan bu borcumuzu yerine getirmek için duyarlı davranması ve yeni dönemde inşallah 28. Dönem Meclis'i bu başarıyı göstersin ve tarihe geçsin.”
Kira uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk
Bir başka soru üzerine, 1 Eylül’den itibaren kira hukukunda da zorunlu arabuluculuğu getirdiklerini hatırlatan Bakan Tunç, artık arabuluculuğa başvurmadan dava açılamayacağını belirtti.
Yılmaz Tunç, arabuluculuğun, dava süreçlerinde zaman tasarrufu sağladığını, yargının iş yükünü azalttığını ifade ederek, arabuluculukla, dostane bir şekilde olayların çözüme kavuşmasının sağlandığını, böylece toplumsal barışa hizmet ettiklerini anlattı.
Tunç, “1 Eylül’den itibaren geçtiğimiz 16 günde yaklaşık 14 bin civarında arabulucuya başvuru oldu. Bunun 12 bin küsuru kirayla ilgili, diğerleri de diğer davalarla ilgili. Kira ile ilgili özellikle bir çok ilden bize anlaşma örnekleri geliyor hatta anlaşma videolarını fotoğraflarını gönderenler de var.” dedi.
Ev sahibi ve kiracı arasındaki anlaşmazlıkların yargıya intikal etmeden dostane bir şekilde çözülmesini sağlamayı amaçladıklarını anlatan Bakan Tunç, “İlk örnekler umut vadediyor. Ay sonuna kadar süremiz var, genel olarak arabulucuya gelen dosyaların nasıl sonuçlar doğurduğunu ve ne kadar başvuru olduğunu ay sonundaki tablodan görebiliriz.” şeklinde konuştu.
Yılmaz Tunç, yeni dönemde arabuluculuğun kapsamını daha da genişleteceklerini, “aile arabuluculuğunu” da bu kapsamda ele almak istediklerini kaydetti.