Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 27 Temmuz 2023 tarihinde askıya çıkarılan “Adalar İlçesi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı” ve “Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı”nın iptalini isteyen Adalılar İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde toplu olarak dava açtı.
Dava dilekçesinde iptal gerekçesi olarak, "çevreye, ekosisteme zarar verileceği, deprem riskinin dikkate alınmaması, kamunun değil özel kişilerin çıkarını korumaya öncelik verilmesi ve iklim krizinin dikkate alınmaması" belirtildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na daha önce de itiraz dilekçesi veren fakat yanıt alamayan Adalılar, imar planına itiraz gerekçelerini şöyle sıraladı:
“Dört tarafı denizle çevrili Adalar’da kıyılar plan dışı bırakılmış, buraları bakanlığın keyfi tasarruflarına terk edildi.
İmar planlarıyla birlikte mimari açıdan değer taşıyan yüzlerce modern mimari yapı, henüz tescil edilmediği için yıkım tehdidi altında.
Plan, İBB’nin ODTÜ’ye yaptırdığı Tsunami Analizi ve BÜ Kandilli Rasathanesi’ne yaptırdığı bina hasarı ve can kaybı analizi raporlarının Adalar ile ilgili bölümleri dikkate alınmadan hazırlanmıştır. Bu raporlarda riskli görülen alanlara yapılaşma izni verilmektedir ve bu haliyle uygulanırsa, Adalar’da can ve mal kaybının artmasına neden olacak.
İhtiyaç olmadığı halde öngörülen ‘sosyal donatı alanları’, yeni inşaatları ve nüfus yoğunluğu artışını beraberinde getirecek.
Üzerinde hiç yapı bulunmayan yüz elliye yakın parsel yapılaşmaya açılmaktadır. Ayrıca üzerinde yapı bulunan büyük parsellerde ikinci/üçüncü yapılara izin verilmektedir. Bunların çoğu arsa bile olmayan, bağ bahçe ve tarla.
Orman alanlarımızın önemli bir bölümü, içinde konaklamalı turizm tesisleri de bulunmak üzere yapılaşmaya açılıyor.
İmara açılacak olan vakıf arazileri üzerinde yaşayan, Adalar’ın doğal, ticari ve kültürel ortamına canlılık katan halkın sürgün edilmesine, yaşam alanlarından koparılmasına neden olacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuru dosyası teslim edilmiş olmasına rağmen Adalar’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi adaylığının gerektirdiği özellikler, planlarda yer almadı.
Planlarda adaların kültürel zenginliği göz ardı edilmiş, inançlara ve kültürlere saygı gösterilmedi. Burgazada’da Aya Yani Karipi Kilisesi Külliyesi bitişiğindeki parsel konaklamalı turistik tesis olarak planlanırken, Cemevinin bulunduğu alan ‘sosyal tesis alanı’ olarak belirlenmiştir; 1/5000 planda ise ibadethanelerin tümü cami olarak görüntülendi.
Planlar kamu yararı değil, özel kişilerin çıkarları gözetilerek yapılmış olup, koruma ilke ve politikaları ile bağdaşmıyor.”