Brüksel'de zirve toplantısında bir araya gelen AB liderleri, birliğe katılması için Bosna Hersek'e adaylık statüsü verilmesi konusunda önceki gün AB ülkelerinin Avrupa işlerinden sorumlu bakanlarının aldığı tavsiye kararını değerlendirdi.
AB Konseyinden bir yetkili, gazetecilere, Bosna Hersek'e adaylık statüsünü liderlerin onayladığını bildirdi.
AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi de kararın duyurulmasının ardından yaptığı açıklamada, "Bu tarihi bir karar. Bosna Hersek'in geleceği AB'dedir." ifadesini kullandı.
AB Konseyi, 23 Haziran'da Bosna Hersek'e aday statüsü vermeye hazır olduğunu belirtmiş, bu amaçla Komisyonu, belirlenen 14 temel önceliğin uygulanması hakkında rapor sunmaya davet etmişti.
Oliver Varhelyi de 12 Ekim'de "potansiyel aday" ülke durumundaki Bosna Hersek'e "aday ülke" statüsü verilmesi yönünde teklifte bulunulduğunu duyurmuştu.
Adaylık statüsü, bir ülkenin uzun yıllar alacak AB'ye katılım sürecindeki ilk adımı oluşturuyor. Bir ülkeye aday statüsü verilmesinden sonra koşulların yerine getirilmesi şartıyla ilerleyen aşamalarda katılım müzakereleri başlıyor. Katılım müzakerelerinin başlaması yıllar alabiliyor.
Bosna Hersek'e aday ülke statüsü verilmesi memnuniyetle karşılandı
Avrupa Birliği (AB) tarafından Bosna Hersek'e aday ülke statüsü verilmesi ülke ve bölgede memnuniyetle karşılandı.
Bosna Hersek'in yaklaşık 7 yıl önce başvuruda bulunduğu ve bugün AB üyesi ülkelerin liderlerince onaylanan aday ülke statüsü, birçok yetkili tarafından "cesaret verici" olarak nitelendirildi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Boşnak Üyesi Denis Becirovic, kararın cesaret verici olduğunu belirterek "Bosna Hersek ve AB ilişkileri, bu kararla daha da güçlenecek. Tabii önümüzde uzun bir yol var. Bosna Hersek, Brüksel'den uzatılan eli iyi değerlendirmeli ve ülkenin AB üyelik yolunda hızlı adımlarla gelişmesine yardımcı olmalıdır." ifadesini kullandı.
Konseyin Hırvat Üyesi Zeljko Komsic, kararın AB'nin Batı Balkanlara yaklaşımının sonucu olduğunu işaret ederek "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının da neticesidir." dedi.
Dışişleri Bakanı Bisera Turkovic de halkı tebrik ederek "Aday ülke statüsü istikrar, egemenlik ve kalkınmanın bir sonucudur. Bu, Bosna Hersek için büyük ve tarihi bir adım." değerlendirmesinde bulundu.
"Batı Balkan için de güçlü ve cesaret verici bir mesaj"
Bakanlar Konseyi Başkanı Zoran Tegeltija, kararı ülke halkının uzun zamandır beklediği "olumlu sinyal" şeklinde nitelendirerek "Batı Balkan için de güçlü ve cesaret verici bir mesaj." diye konuştu.
Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor, karar nedeniyle oldukça mutlu olduğunu dile getirererek "Slovenya'nın öneride bulunması ve ısrar etmesinden gurur duyuyorum." dedi.
Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt, ülke halkına tebrik mesajlarını ileterek "Bu, Bosna Hersek için kaçırılmayacak bir fırsat. Aday ülke statüsü, AB yolunda ilerlemenin anahtar adımı. Siyasi liderler de Bosna Hersek halkının çıkarı için çalışmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Ülkedeki birçok parti lideri de kararı memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Türkiye, Bosna Hersek'i AB adaylık statüsünün verilmesinden dolayı tebrik etti
Dışişleri Bakanlığı, Brüksel'de gerçekleştirilen Avrupa Birliği (AB) Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi'nde AB adaylık statüsü verilen Bosna Hersek'i tebrik etti.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Bosna Hersek'e aday ülke statüsü verilmesine ilişkin, "Türkiye, parçası olduğumuz Balkanlar'da huzur ve refahın sürdürülmesine yönelik olarak ikili ve uluslararası düzlemde pek çok adım atmakta, bu yöndeki tüm çabaları da desteklemektedir." denildi.
Türkiye'nin, Balkan ülkelerinin AB ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesine başından beri destek verdiği bildirilen açıklamada, Türkiye'nin AB'nin söz konusu kararını memnuniyetle karşıladığını, bu kararın Bosna Hersek'in, bölgenin barış ve istikrarına katkı sunacağının düşünüldüğü belirtildi.
Kararda belirtilen şartların Bosna Hersek tarafından en kısa sürede yerine getirileceğine inanıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"AB'nin yapıcı bir şekilde süreci desteklemesini bekliyoruz. Bu vesileyle ülkemizin de aralarında bulunduğu AB aday ülkelerinin müzakere süreçlerinin dar görüşlü ulusal saiklerle siyasileştirilmeden, adil ve kararlı şekilde yürütülmesinin önemini bir kez daha vurguluyoruz."
