The New York Times, kitapseverlerin merakla beklediği, yılın öne çıkan kurgu ve kurgusal olmayan 10 eserini seçti. Kurgu eserlerde Pulitzer ödüllü Jennifer Egan'ın Candy House kitabı öne çıktı. Diziseverlerin de yakından bildiği Kate Winslet'ın başrolünde oynadığı aynı adı taşıyan Hernan Diaz Diaz tarafından yazılan Trust kitabı da en iyi kurgu listesinde yerini aldı.
İşte 2022'nin en iyi 10 kitabı
-CANDY HOUSE
Yazar: Jennifer Egan
Bu merakla beklenen kitabı okumadan önce Jennifer Egan'ın Pulitzer ödüllü "A Visit From the Goon Squad" kitabını okumuş olmanıza gerek yok. Ancak 2010’da yayınlanan bu kitabın eski New Yorklular'ı, beyin güzelliği ve modernliği keskin bir zekayla ele alışını sevenler için "Candy House", distopya olsa da bu kitabı andırıyor. Egan'ın karakterleri Candy House’da, teknolojinin gücüyle insanların tüm bellek bankalarına erişebildiği ve içeriği sosyal medya para birimi olarak kullanabildiği bir evrenin yaratıcıları ve tutsakları olarak karşımıza çıkıyor. Neticede kitap; bilim kurgudan daha alışıldık hissettiren, tümü Egan'ın alameti farikası olan yaratıcı özgüveni ve - belki de en etkileyicisi - kalbiyle işlenmiş, görkemli, ürkütücü bir eğlence evi oldu. "Candy House", ima ettiği her şeyle birlikte kendi zamanının ruhuna ait.
-CHECKOUT 19
Yazar: Claire-Louise Bennett
İrlanda'da yaşayan Britanyalı yazar Bennett, piyasaya ilk olarak 2015'teki ilk romanı “Pond” ile girdi. Yazar ikinci kitabında da ilkinin tüm dilsel sanatını ve kara mizahını konuşturmuş, ancak bu daha da coşkulu. Londra'nın dışında bir işçi sınıfı kasabasında edebiyata aşık olan genç bir kadının hikayesi gibi görünen "Checkout 19" sıra dışı bir kurguya sahip. Bu kitabı tanımlamak için kullanılabilecek tüm kelimeler -deneysel, oto-kurmaca, sürrealist- "Checkout 19"u okumanın katıksız zevkini yansıtmaktan aciz. Kitabı okurken şaşıracak, keyiflenecek, okumanın ne kadar eğlenceli olabileceğini size hatırlayacaksınız. Öyle ki, kitabı bitirdiğinizde, onu hayatınızdaki insanlarla paylaşmaya hevesli olduğunuzu fark edeceksiniz. “Checkout 19”, kitaplara yazılmış bir aşk mektubu, onlar için yazılmış bir argüman.
-DEMON COPPERHEAD
Yazar: Barbara Kingsolver
Modern Appalachia'da geçen, Charles Dickens'ın "David Copperfield" romanının yeniden aktarımı olan Kingsolver'ın yeni ve etkileyici romanı, genel anlamda, sanatçı bilincinin nasıl oluştuğu sorusuna odaklansa da; çocukluk çağında yoksulluk, uyuşturucu bağımlılığı ve kırsal bölgelerde zorla evden çıkarılma gibi meselelere de hızlıca değiniyor. Kingsolver da tıpkı Dickens gibi arsız bir politiktir. Öyle anlaşılıyor ki, yazar yeryüzünde bulunan her sürünen şeyin varlığı ve bol albeniyle sayfalarına can veriyor.
-THE FURROWS
Yazar: Namwali Serpell
Kitaptaki anlatıcılardan bir kız, kendisi 12 yaşındayken erkek kardeşini kaybeder. Travmasını yetişkinliğe kadar atlatmaya çalışırken kardeşine benzeyen erkeklerle karşılaşmaya devam eder. O erkeklerden, geçmişinin de peşini bırakmayan biriyle yakın bir ilişkiye başlar. Bu çok katmanlı kitap, kederin doğasını, zamanı nasıl esnetebileceğini veya kısaltabileceğini, anıları nasıl yeniden şekillendirebileceğini ve alternatif gerçeklikler hayal etmemizi nasıl sağlayabileceğini araştırıyor. Anlatıcı, “Sana ne olduğunu anlatmak istemiyorum. Sana nasıl hissettiğimi anlatmak istiyorum" diyor.
-TRUST
Yazar: Hernan Diaz Diaz
Kitap, New Yorklu bir finansçının baş döndürücü yükselişini ve karısının esrarengiz yeteneklerini ayrıntılarıyla anlatıyor. Romanın farklı bakış açılarından anlatılan dört bölümünün her biri, Henry James'ten Jorge Luis Borges'e edebi kişilere saygı duruşunda bulunurken anlatıyı yeniden yönlendiriyor ve okuyucuların beklentilerini yükseltiyor. Dört karakterin anlattığı hikayenin hangi versiyonuna güvenebiliriz? Diaz'ın hikayelerin ardındaki hikayelere odaklandığı nokta, kapitalizmin arkasındaki karanlık işlerin yanı sıra tarihin sözde ‘büyük adamlarının’ arkasındaki itibarsız şahsiyetlerini araştırıyor. Bu heyecan verici bir arayış.
KURGUSAL OLMAYAN ESERLER
-Uçsuz Bucaksız Bir Dünya: Hayvan Duyuları Etrafımızdaki Gizli Alemleri Nasıl Ortaya Çıkarıyor (An Immense World: How Animal Senses Reveal the Hidden Realms Around Us)
Yazar: Ed Yong
Yong, bu kitapla kesinlikle zorlu bir görevi üstlendi: İnsanları, "duyusal balonlarının" dışına çıkıp hayvanların dünyayı nasıl deneyimlediklerini düşünmeye ikna etmek. Ancak sahip olmadığımız duyuları anlamlandırmanın muazzam zorluğu, her birimizin yalnızca bir gerçeklik gözlüğü taktığını hatırlatır. Yong müthiş bir hikaye anlatıcı ve bu kitabı derin sonucuna doğru ilerletecek hayvanlarla ilgili pek çok şaşırtıcı gerçek var: Bu uçsuz bucaksız dünyanın genişliği, gerçekte ne kadar küçük olduğumuzu fark etmemizi sağlamalı.
-STAY TRUE: A MEMOIR
Yazar: Hua Hsu
Usulca yürek burkan bu anı kitabında Hsu, 1990'ların ortalarında Berkeley'de uyanık bir müzik züppesi olarak yola koyulduğunu, kendi zevklerini titizlikle şekillendirdiğini ve başkalarının zevklerini acımasızca yargıladığını hatırlıyor. Sonra bir Japon Amerikan derneğinden Ken adlı biriyle tanıştı. Arkadaşlıkları yoğun geçmesine rağmen kısa sürmüştü. Üç yıldan kısa bir süre sonra Ken bir araba hırsızlığı esnasında ölecekti. Hsu kitapta, ilişkilerinden alabileceği derslerin izini sürüyor.
-STRANGERS TO OURSELVES: Unsettled Minds and the Stories That Make Us
Yazar: Rachel Aviv
Bu zengin ve ayrıntı dolu kitapta Aviv, kendisine 6 yaşındayken anoreksiya (iştahsızlık) hastası olduğunun söylenmesiyle başlayarak, aşırı zihinsel sıkıntı içindeki insanlar hakkında yazıyor. Bu özgeçmiş, hikayelerin bir kişinin içinden geçenleri nasıl hem netleştirebileceği hem de çarpıtabileceği konusunda onu özellikle uyum sağlamaya itti. Bu bir psikiyatri karşıtı kitap değil; Aviv, herhangi bir vakanın ayrıntılarının o kadar kapsamlı bir şeyle, psikiyatriyle karşılaştırmayacak kadar bilinçli. Yaptığı şey, empati ve belirsizliğin üzerinde durmak ve onları açıklama derdine kapılmak yerine çok sayıda hikayeyi keşfetmek.
-UNDER THE SKIN: The Hidden Toll of Racism on American Lives and on the Health of Our Nation
(Derinin Altında: Irkçılığın Amerikan Yaşamları ve Ulusumuzun Sağlığı Üzerindeki Gizli Bedeli)
Yazar: Linda Villarosa
Villarosa'nın göze çarpan üçüncü kitabı, vaka geçmişleri ve bağımsız raporlar kullanılarak kölelik mirasının ve onu felsefi olarak haklı çıkarmak için ortaya çıkan Siyahi karşıtlığı doktrininin Siyahi sağlığı üzerindeki etkilerini zarif bir şekilde izliyor: Üretken, çevresel, zihinsel ve daha fazlası. Gazeteci, bu yapısal eşitsizliklere uyanışının uzun bir kişisel geçmişiyle başlayarak, ırk ve tıp hakkındaki çeşitli anlatıları yeniden konumlandırıyor: Siyahi anne ölüm oranlarının hızla artmasının, kalp hastalığı ve hipertansiyonun artmasının ve Siyahilerin psikolojik tedaviyi reddettiğine dair sık sık verilen hükmün; “Siyahilerin aşağılık oluşunun” değil, sağlık sistemindeki ırkçılığın kanıtı olduğunu ifade ediyor.
-WE DON’T KNOW OURSELVES
Yazar: Fintan O'Toole
Üretken bir deneme yazarı ve eleştirmen olan O'Toole, bu yaratıcı anlatıyı "modern İrlanda'nın özgeçmişi" olarak adlandırıyor. Bu kitap iddialı, ancak yazarın şevkle başardığı bir proje. Altmış yıllık İrlanda tarihini kendi yaşamıyla karşılaştıran O'Toole, hem şiddetli bir değişim içindeki bir ülkeyi ustaca betimlemeyi hem de sosyolojisine mizah ve dokunaklılık katarak kendini küçümseyen bir biyografiyi dahil etmeyi başarıyor. Evet, kitabı okurken artan laiklik, Kelt kaplanı ve insan hakları hakkında eğitim alacaksınız ama aynı zamanda gücünün zirvesindeki yetenekli bir öykücü tarafından çılgınca, gürültülü bir şekilde eğlendirileceksin